İstanbul'da, bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladıkları ve ihmalleri sonucu ölümlere neden oldukları iddia edilen Yenidoğan Çetesi'nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 5. duruşma günü devam ediyor. Bağcılar Medilife Hastanesi'nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olarak görev yapan ve iddianamede 4 bebeğin ölümünden sorumlu olduğu belirtilen Dursun Eryılmaz, verilen aranın ardından savunmasını yaptı. Savunmasında, bir bebeğin ölümüyle ilgili basın tarafından haksız yere suçlandığını ifade eden Eryılmaz, ölümünden sorumlu tutulduğu başka bir bebeği ise hatırlamadığını söyledi.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Bağcılar Medilife Hastanesi'nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olarak görev yapan ve Melek Süleymanoğlu, Öykü Helvacı, Havanur Karakoç ile Ayaz Karaduman isimli bebeklerin ölümlerinden sorumlu olduğu iddianamede öne sürülen Dursun Eryılmaz savunmasını yaptı.
"BASINDA LİNÇ EDİLDİM"
Eryılmaz savunmasında, "Karakoç bebek Yalova'da doğdu. Bağırsaklarında çürüme olduğu söylendi. 112 tarafından bize sevk oldu ve yatışı yapıldı. Gerekli tetkik ve tedavileri alındı. Çocuk cerrahisi değerlendirdi. Hasta ameliyat edildi, entübe şekilde yatıyordu. Gözlemden sonra beslenmeye başlandı. Çocuk kilo almadı, kilo kaybetti. Bağırsaklarının emilimi bozuk çocuğun. Bu bebek de eks oldu. Bebeğin başında da ben vardım. Bebeği entübe ettim. Müdahale ettim, toparladım, döndü. Sonra genel durumu bozuldu. Canlandırma işlemi yaptık ama 2 saat sonra eks oldu. Akşam polis geldi. Ben sonradan geldiğimde polisi görmedim. Polis çıkıp gitmişti. Basında en çok Karakoç bebek tarafından linç edildim" sözlerini kullandı.
"BANA HİÇ HABER VERİLMEDİ"
Karaduman bebeğin ölümüne ilişkin ise sanık Eryılmaz, "KSS Eğitim Araştırma Hastanesi'nde doğuyor. Solunum sıkıntısı, kan şekeri düşüklüğü nedeniyle hastanemize 112 aracılığı ile sevk edildi. Hastaya damar yolu açıldı. Tedavisine başlanıyor. Bebek yatışı devam ederken eks oluyor. 45 dakika canlandırma işlemi sürüyor nöbetçi doktor var o saatte. Bana hiç haber verilmiyor. Bana olayı anlattılar. Bu bebek de bu şekilde eks oldu" diye konuştu.
BEBEĞİ HATIRLAMADI
Dursun Eryılmaz, "Melek Süleymanoğlu bebek hatırlayamadığım bir bebek. Ama anladığım kadarıyla bebek solunum sıkıntısı ile başka bir hastaneden bize geliyor" dedi.
ÇALIŞTIĞI ŞİRKETİN SAHİBİNİ BİLMİYOR
Sanık Eryılmaz savunmasının devamında, "Maaşımı şirketten alıyordum, ancak şirketin kimin sahibi olduğunu bilmiyordum. Tutuklanmadan birkaç ay önce Fırat Sarı'yı gördüm, 'Buranın işletmesini devraldım' dedi. O zaman Fırat Sarı'dan maaş aldığımı fark ettim. Bizde günlük epikriz yazma zorunluluğu yoktu, sadece notlar alıyorduk ve daha sonra yazabiliyorduk" şeklinde açıklama yaptı.
Mahkeme başkanı tarafından İlker Gönen ile Çağla Durmuş arasında geçen "Dursun ağabeyle ağzın bir olsun yani" konuşması Eryılmaz'a soruldu. Sanık bu konuşmaya ilişkin "Polis geldiği için o gün tedirgin olduklarından böyle söylemişlerdir" dedi.
BU SORU SAĞLIK BAKANLIĞINA SORULMALI
Öte yandan; Eryılmaz'ın avukatı "şirket" sorusuna itiraz etti. Mahkeme Başkanı ise yapılan itirazı kabul etmedi.
- Savcı: Şirketten haberim var dedin. Niye bu şekilde bir yerde çalışmayı tercih ettin?
- Dursun Eryılmaz'ın Avukatı: Bu soru müvekkilime değil, Sağlık Bakanlığı'na sorulmalı.
- Mahkeme Başkanı: Sorunun sorulmasına karar verildi.
- Dursun Eryılmaz: Anlaşmayı yapan ile hastane arasında geçen bir durum. Her hastanenin tüm bölümleri kiraya verilmiştir, sadece yenidoğan değil.