DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, şunları kaydetti:

"Ülkenin her yerinden, her şehrinden, her kesiminden her geçen gün adalet talepleri artarak devam ediyor. Adalet arayan milyonlarca insan, aslında bu meclisten toplumsal ve yasal sorunlara bir cevap bekliyor. Tam da aslında barış ve demokratik toplum çağrısının yapıldığı bu günlerde, Türkiye’de yaşayan tüm halklara, barışa, adalete, demokrasiye karşı inanç ve beklentilerinin yükseldiği bu günlerde, bu seslere cevap olmak, bu meclisin asli görevlerinden biridir. İnsan haklarını ve insanlık onurunu koruyacak, demokratikleşmeye hizmet edecek yasalar yapmak, hukukun gücünü demokrasi için kullanmak adına kararlı ve somut adımlar atmanın tam da zamanı ve yeridir. Siyasi ve sosyal olarak ayrışmaya bir son vermek için, toplumsal uzlaşıyı, adaleti ve eşitliği yeniden tesis edebilmek için iktidarı, bu fırsatı değerlendirmeye bir kez daha davet ediyoruz."

Ayan, Covid Yasası'na ilişkin şunları söyledi:

"Önümüzde çok büyük bir fırsat var. Bir yandan diyalog zeminini geliştirmeye çalışıyor fakat diğer yandan ise halkın umudunu ve inancını zedeleyecek bir atalet maalesef ki devam ediyor. Bakın, mecliste son yargı paketi üzerinden geçeli tam 4 ay oldu. 9’uncu yargı paketi kasım ayında geçti ve bunun üzerinden 4 ay gibi bir süre geçti ve bu paketle ilgili de çok geniş kesimlerden, çok büyük beklentiler var. Bunların en başında hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri geliyor. Bu beklentilerde ne geliyor aslında binlerce KHK mağdurları geliyor. Bu beklentilerde ne geliyor aslında hukuk siteminde köklü değişiklikler geliyor. Fakat bunca beklenti varken Sayın Adalet Bakanı çıkıp bir açıklama yapıyor. Diyor ki: ‘Covid yasasındaki eşitsizlikler giderilmelidir. Önümüzde bir paket hazırlığı var yakın tarihte bu meclise gelecek’ diyor. Bu demeci vereli üzerinden tam bir ayı aşkın süre geçti ve haliyle insanlar, bizleri aldırıyorlar. Sayın Bakan böylesi bir açıklama yaptı. Böylesi bir paket geldi mi? Böylesi bir paket gelecek mi?' şeklinde bize sorular soruyorlar. Biz buradan bir kez daha ifade edelim: Henüz adalet komisyonuna gelen bir yargı paketi yok maalesef. Bakanın vermiş olduğu demeçlerin içeriğini dolduran hiçbir yargı paketi maalesef ki adalet komisyonuna gelmiş değil.

Bir tasarı var elimize geçen, yani mevcut komisyona gelmeyen fakat ortalıkta gezinen bizim de harici bir şekilde öğrendiğimiz 55 maddeden oluşan bir tasarı var ve bu tasarının içerisinde de kanunun teklifinde şöyle yazıyor: ‘Türk ceza kanununda bazı kanunlardaki değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi’ diye bir taslak dolaşıyor. Bu taslağın içerisinde de çok üzülerek söylüyorum ki ne hasta maphusların derdine derman olan ne aslında yıllardır Covid yasasıyla ilgili adaletsiz, eşitsiz infaz yasasıyla ilgili bir değişiklik var, ne yıllardır aslında infaz rejiminin mağduru olan kişilerin derdine derman olacak bir tasarı var. Tamamen eşitsiz, cezaları artıran, soyut gerekçelerle yeni cezalar üreten bir yargı paketinden bahsedebiliriz. Halk infazda eşitlik beklerken ayrımcılığı daha da derinleştirecek düzenlemeler yer alıyor bu pakette. Yine halk, adil yargılanma ve cezalarda orantılılık beklerken sorunların çözümü sanki cezaları artırmakmış gibi bakkal hesabıyla yapılan cezalar var bu pakette. Yine hapishanelerin sorununu ‘tüm toplumun sorunudur’ diye aslında lanse etmemize rağmen başta işkence ve kötü muamelelerin son verilmesi için kararlı adımlar atılması beklenirken bunların hiçbirine dair düzenleme maalesef ki bu pakette yer almıyor. Henüz bu paket tabii ki komisyona gelmiş değil fakat harici bir şekilde öğrendiğimiz kadarıyla 55 maddeden oluşan ve basında da yer alan bu paket asla ve asla bu halkın derdine, sorununa, adalet arayışına bir cevap olmayacağını ve kabul etmeyeceğimizi burada ifade edelim."

Kaynak: ANKA