Yeni anayasanın yalnızca bireyi değil, aileyi, toplumu ve devleti de güvence altına alması gerektiğini belirten Uçum, mevcut anayasanın güvence mekanizmaları açısından yetersiz kaldığını ifade etti. Cumhuriyet ve demokrasinin güçlendirilmesi için yeni bir anayasanın kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.
"ANAYASANIN TEMEL İŞLEVLERİNDEN BİRİ GÜVENCE OLUŞTURMAKTIR"
Uçum, anayasanın yalnızca bireysel hak ve özgürlükleri değil, milli devletin, milletin, vatandaşlığın, devlet dilinin, milli hukukun ve yargının korunmasını da garanti altına alması gerektiğini belirtti.
Anayasanın temel işlevlerinden birinin güvenceler oluşturmak olduğunu söyleyen Uçum, devlet erklerinin bu düzeni işletmekle yükümlü olduğunu kaydetti.
“Yeni anayasa bunları mı çözecek?” şeklindeki eleştirilerin konuyu bilinçli olarak çarpıtmak olduğunu savunan Uçum, anayasaların sadece bireysel özgürlükleri koruyan bir belge olarak görülmemesi gerektiğini ifade etti.
"SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK ANLAYIŞI YANLIŞTIR"
Uçum, bireysel özgürlükler eksenli anayasa anlayışının neoliberal hukuk sisteminin bir sonucu olduğunu ve milli devleti zayıflatarak küresel emperyalizme hizmet ettiğini öne sürdü. Bu bağlamda, anayasanın milli hukuk ve milli yargıyı koruma misyonunu yerine getirememesi durumunda bağımsızlığın zayıflayacağını belirten Uçum, küresel sermayenin devletin egemenlik alanını aşındırabileceği uyarısında bulundu. Sınırsız özgürlük anlayışının da yanlış olduğunu vurgulayan Uçum, sosyal medya ve dijital mecralarda görülen sınırsız serbestliğin dijital faşizme yol açtığını söyledi.
"YENİ ANAYASA KAÇINILMAZ BİR GEREKLİLİK"
Anayasanın sadece bireyin haklarını korumakla sınırlı olmadığını belirten Uçum, bireyin haklarının yanı sıra milli devletin, milli yargının ve milli hukukun da korunması gerektiğini kaydetti. Bir ülkenin küresel sistem içindeki hukuki konumunun anayasal ilkelerle belirlendiğine dikkat çeken Uçum, "Milli devlet, hukuk ve yargıyı zayıflatan bir anayasa, bağımsızlığı tehlikeye atar" dedi.
Türkiye’nin; milli devlet, millet, vatandaşlık, devlet dili, hukuk, yargı, halk, aile ve birey açısından mevcut güvenceleri koruyacak, eksikleri giderecek ve Cumhuriyet ile demokrasiyi güçlendirecek yeni bir anayasaya kavuşmasının artık kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu ifade etti.
Uçum, bir sonraki yazısında bu güvencelerin detaylarına değineceğini belirtti.