COP29’da küresel iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında 2035 yılına kadar yıllık 300 milyar dolarlık yeni finansman hedefi belirlenirken, piyasa mekanizmalarına dair de önemli kararlar alındı. Ancak uzmanlar, yeni finansman hedefinin yetersiz olduğunu ve bu durumun küresel ekonomik belirsizliklerle doğrudan bağlantılı olduğunu ifade ediyor.
Max Planck İnovasyon ve Rekabet Enstitüsü Kıdemli Araştırmacısı Max Planck, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerin talep ettiği 1,3 trilyon dolarlık iklim finansmanı talebine karşı yalnızca 300 milyar dolar taahhütte bulunmasının, küresel çapta etkili bir mücadeleyi zorlaştıracağını belirtti. Karar metninde 1,3 trilyon dolar talebinin bir vizyon olarak yer almasına rağmen bunun pratikte büyük bir etki yaratmasının zor olduğunu ifade eden Ediboğlu, jeopolitik belirsizliklerin de hedef belirlemede etkili olduğunu vurguladı.
PİYASA MEKANİZMALARINA YÖNELİK ENDİŞELER
COP29’un bir diğer önemli sonucu ise karbon ticaretine imkan sağlayan piyasa mekanizmalarının ele alınması oldu. Ancak uzmanlar, sistemin kötüye kullanılabileceği ve karbon salınımını düşürmek yerine devletler için bir gelir kapısına dönüşebileceği konusunda endişelerini dile getirdi.
Ediboğlu, emisyon ticaret sistemlerine yönelik bir düzenleme ihtiyacına işaret ederek, bu tür mekanizmaların sıkı denetim altında tutulması gerektiğini belirtti. Aksi takdirde, ülkelerin sera gazı emisyonlarını gerçekten azaltmak yerine, bu sistemleri yalnızca gelir elde etmek için kullanabileceği uyarısında bulundu.
İklim değişikliğiyle mücadelede finansman yetersizliği yaşanırken, gelişmiş ülkelerin 300 milyar dolarlık taahhüdü eleştirilere neden oldu. Gelişmekte olan ülkelerin ise belirsiz jeopolitik koşullar nedeniyle bu miktarı kabul etmek zorunda kaldıkları belirtiliyor. Küçük ada devletleri ve en az gelişmiş ülkeler ise yetersiz finansman nedeniyle iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek kesimler arasında gösteriliyor.
Konferansın ardından, belirlenen finansman hedefinin iklim değişikliğiyle mücadelede ne kadar etkili olacağı ve piyasa mekanizmalarının kötüye kullanılmasının nasıl engelleneceği konusundaki soru işaretleri devam ediyor.