Tanal, olayın bir siyasi niyetle gerçekleştirilen bir "intikam alma girişimi" olduğunu belirtti.
HUKUKA VE VİCDANA AYKIRI BİR UYGULAMA!
Tanal, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, söz konusu tutuklama sürecinin delilsiz, savunmasız ve gerekçesiz olduğunu belirterek, "Kekemeliği olan bir kişinin slogan attığı nasıl tespit edilmiştir?" diye sordu. Olayın, bir kişinin kimliğine, etnik kökenine, düşüncesine ve diline göre ceza verildiğini belirten Tanal, bunun hukuk değil, rejim krizi olduğunu ifade etti.
YARGININ BAĞIMSIZLIĞINI SAVUNDU
Tanal, Anayasa'nın 10. ve 36. maddelerine atıfta bulunarak, herkesin eşit yargılanma hakkına sahip olduğunu vurguladı. "Hiç kimse, konuşma engeli ya da iddia edilen bir slogan nedeniyle tutuklanamaz!" diyen Tanal, engelli bireylerin ifadelerinin alınmadan, savunmalarının dinlenmeden tutuklanmasının Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti ilkesine tehdit oluşturduğunu dile getirdi.
ADALET BAKANLIĞI VE HSK'YA ÇAĞRI
Tanal, bu uygulamaların üstünün örtülemeyeceğini belirterek Adalet Bakanlığı'na ve HSK'ya açık bir çağrıda bulundu. "Yargının siyasi niyetlerle kullanılmasına izin vermeyeceğiz!" diyen Tanal, adaletin ve anayasanın tekrar geri geleceğini savundu.