CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni müfredata ilişkin CİMER üzerinden verdiği yanıtın, Bakanlığın önceki açıklamalarıyla çeliştiğini belirtti. Kış, bakanlığın bu yanıtla “kendi kendini yalanladığını” ifade etti.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “2024’teki müfredatın temelleri 2013’te atıldı” şeklindeki açıklamasını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıyan Kış, aynı zamanda konuyu Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden de resmi olarak sordu.
"VERİLEN YANITLAR BİRBİRİYLE ÇELİŞİYOR"
Bakanlık tarafından CİMER’e verilen yanıtta, 2017 yılında yapılan müfredat düzenlemesi için “geniş kapsamlı bir program geliştirme çalışması olarak değerlendirilmemelidir” ifadesi kullanıldı. Bu değerlendirmeye tepki gösteren Kış, şu açıklamalarda bulundu:
“2017’de yapılan müfredat değişikliğiyle evrim teorisi çıkarıldı, cihat kavramı eklendi, Atatürkçülük budandı, 15 Temmuz’a özel paragraflar kondu. Şimdi kalkmış bunu sıradan bir güncelleme olarak göstermeye çalışıyorlar. Madem bu kadar önemsizdi, neden yıllarca o müfredatla eğitim verildi? Hadi biz kandık diyelim, öğrenciler 8 yıl boyunca neden bu ‘önemsiz’ programa tabi tutuldu?”
Bakanlığın cevabında ayrıca, 2017 yılındaki müfredat değişikliklerinin “yok sayılmadığı” ve “2024 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne veri sağladığı” vurgulandı. Ancak daha önce Danıştay’a sunulan belgelerde bu değişikliğe yer verilmemesi, Kış’ın dikkat çektiği noktalar arasında yer aldı.
Gülcan Kış, konuya ilişkin açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Verilen yanıtlar birbiriyle çelişiyor. Hem ‘2017 değişiklikleri küçük çaplıydı’ diyorlar, hem de ‘Türkiye Yüzyılı Modeli’nin altyapısını oluşturdu’ diyorlar. Hangi cümleye inanalım?”
"BU BİR EĞİTİM POLİTİKASI DEĞİL, KAÇIŞ PLANI"
CHP’li Kış, MEB’in açıklamasının sürece ilişkin şeffaf bir yaklaşım içermediğini savunarak şunları kaydetti:
“Bu cevapla aslında şunu söylüyorlar: 2013’te başladık, 2017’de biraz oynadık, 2024’te esas değişikliği yaptık ama bu sürecin hiçbir aşamasında kamuoyuna şeffaf davranmadık. Ne bilimsel bir tutarlılık var ne de pedagojik bir samimiyet. Bu bir eğitim politikası değil, bir kaçış planıdır.”
Kış, sözlerini şöyle tamamladı:
“MEB'in verdiği bu cevap, aslında ülkemizde eğitimin ne kadar plansız, tutarsız ve ideolojik reflekslerle yönetildiğinin açık göstergesidir. Adı ‘maarif modeli’, içeriği ise milli düzensizliktir.”
