28 yaşında, evli ve bir çocuk annesi olan genç mimar Rumeysa Çilem Doğan, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde aldığı mimarlık eğitimini bölüm ve fakülte ikinciliği ile taçlandırdı. Doğan, kariyerine nasıl başladığını şu sözlerle anlattı: “Öncelikle kariyer adımlarımı okurken atmaya çalıştım. Kendimi geliştirmek adına lisans eğitimim esnasında bir mimarlık ofisinin proje plan ve 3D çizimlerini tasarlıyordum. Mezun olduktan sonra 1 yıl yurt dışında kendimi geliştirme fırsatım oldu. Londra’da dil eğitimi alıp şehrin her sokağını gezmeye çalıştım. Kitaplarda gördüğümüz mimarlığı yaşayarak görme şansı buldum. Mesleğimi tamamen karakterime uygun olduğunu ve ömür boyu severek icra edebileceğimi düşündüğümden dolayı seçtim.”

“İYİ BİR TASARIM HEM ESTETİK HEM DE İŞLEVSEL OLMALIDIR”

Mimarlıkta en çok heyecanlandığı noktanın, hayal gücünün somut halini oluşturabilmek ve çok fazla emek verip mesleğini değerli kılmak olduğunu belirten Doğan, iyi bir tasarımı ise insanların ve çevrenin ihtiyacını hem estetik hem de işlevsel bir şekilde karşılayan işlerin ortaya koyulduğu tasarımlar olarak anlattı.

Mimar Doğan, işini yaparken nelerden ilham aldığına da değinerek “Çok çeşitlilik gösteriyor. Bazen bir müzik, bazen bir insan bazen bir rüzgâr sesi” dedi.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE ÇEVRE DOSTU TASARIMLAR

“Doğamız oldukça hassas bir dengeye sahiptir” diyen Doğan, sürdürülebilir, aynı zamanda çevre dostu tasarımlar konusunda ise “Günümüzde artan nüfusla beraber tabiatın omuzlarına çok fazla yük bindi. Bu durumda biz mimarlara çok önemli bir görev düşüyor. Çalışmalarımızı yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji ile tasarlayabiliriz. Örneğin güneş panelleri, yeşil balkonlar, yağmur suyunu toprağa ulaştıran geçirgen zeminler gibi.”

Muhabir: Elif Aybike Demir