Eski Meclis Başkanı ve AK Parti kurucularından Bülent Arınç, İstanbul’da düzenlenen “Ayrışmadan Uzlaşmaya: Demokrasiyi Yaşatmak ve Güçlendirmek” başlıklı sempozyumda, Türkiye'nin yeni açılım süreciyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Arınç, bu sürecin Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tarafından yönetilmesi gerektiğini savundu.

YENİ AÇILIM SÜRECİ VE MHP’NİN ROLÜ

Arınç, sempozyumda yaptığı konuşmada, açılım sürecinin sadece silah bırakma adımlarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, "Silah bırakma belki bu işin yüzde 10’u, kalan yüzde 90'ı ne olacak?" diye sordu. Bu süreçte anadilde eğitim ve vatandaşlık tanımının da önemli gündem maddeleri olduğunu ifade etti. Arınç, "Bu süreç bizzat MHP tarafından yönetilmeli. DEM Parti'nin inisiyatifinde bir gidiş eksik olur" şeklinde konuştu.

YENİ AÇILIMDA SİYASİ TEMSİL

Arınç, özellikle DEM Parti'nin siyasetteki temsil gücünü eleştirerek, bu partinin süreci yönetmesinin yetersiz olacağını belirtti. Ayrıca, iç siyasette daha yetkin bir ekip kurulması gerektiğini vurgulayan Arınç, MHP’nin bu süreci başarıyla yönetecek kapasiteye sahip olduğunu dile getirdi. “MHP'nin akreditasyonu var. Bu süreçte güven sağlayacak bir ekip kurabilirler” diyerek, MHP’nin süreci yönetme konusundaki tecrübelerinin önemine dikkat çekti.

TÜSİAD VE DEM PARTİ’NİN GÖRÜŞLERİ

Toplantıda TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar da konuşmalar yaptı. Turan, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün ekonomiyi güçlendireceğini belirterek, "Sivil toplum güçlendikçe demokrasi güçlenir, demokrasi güçlendikçe sivil toplum güçlenir" dedi. Sancar ise Kürt sorununun çözümüne dair bir reçete olmadığını, sürecin iyi niyetle değil, mecburiyetlerle başladığını belirterek, şeffaf ve çoğulcu bir tartışma ortamı oluşturmanın önemli olduğunu vurguladı.

SONUÇ VE BEKLENTİLER

Bülent Arınç’ın açıklamaları, yeni açılım sürecinin nasıl şekilleneceğine dair tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Arınç’ın MHP’nin süreci yönetme önerisi, özellikle siyasetteki rolü ve geleceği üzerine yeni bir bakış açısı sundu. Bu sürecin nasıl ilerleyeceği ve kimlerin liderlik edeceği, Türkiye’nin yakın geleceği için kritik bir soru olarak öne çıkıyor.

Kaynak: Haber Merkezi