Gürbüz, çevreye verilecek zararların kabul edilemeyeceğini belirterek, "Bir kaç madenci şirket kâr sağlayacak diye binlerce, on binlerce, yüz binlerce yurttaşın sağlığıyla oynayamazsınız" dedi.
"DOĞANIN TALANINA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Boyabat Çevre Platformu ve bileşenleri, Boyabat İlçesi'nde yapılması planlanan maden faaliyetlerine karşı seslerini yükseltmek için Öğretmen Evi bahçesinde toplandı. Burada hazırladıkları dilekçeleri imzalayan platform üyeleri, ardından Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne giderek ÇED sürecine itirazda bulundular. Toplantı sırasında, "Direne direne kazanacağız" ve "Boyabat’ta talana geçit yok" sloganları atıldı.
"14 KÖYÜN SAĞLIĞI TEHLİKEYE GİRİYOR"
Metin Gürbüz, madencilik faaliyetlerinin sadece 14 köyü değil, bölgedeki ekosistemi de tehdit ettiğini belirtti. Gökırmak'ın, Kızılırmak ve Altınkaya Barajı'na olan etkilerini anlatan Gürbüz, bu sürecin Karadeniz genelinde büyük bir çevresel sorun yaratabileceğini ifade etti. Ayrıca, bölgedeki su kaynaklarının tarım ve balıkçılık için büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
"ANAYASAL HAKLARIMIZI KULLANMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Gürbüz, Boyabat'ta devam eden çevre mücadelesine destek verdiklerini belirterek, "Biz haklı bir mücadele yapıyoruz. Anayasal haklarımızı kullanıyoruz ve bundan sonra da kullanmaya devam edeceğiz" dedi. Madencilik faaliyetlerinin bölgenin doğasını, insan sağlığını ve yaşam alanlarını tehdit ettiğini vurgulayan Gürbüz, doğa talanına izin vermeyeceklerini ve sürecin takipçisi olacaklarını söyledi.