Gazeteci Yazar Barış Pehlivan, Cumhuriyette kaleme aldığı bugün tarihli köşe yazısında şunları anlattı: "Hâkim Berrin Çelen, iki meslektaşıyla odasında çay içerken çalan telefondaki ses böyle diyordu. Talep, tutuklu birinin cezaevinden çıkarılmasıydı. Net bir tepki verdi lakin bitmedi."
"HER ŞEY GRİ SİGORTA’YA GEÇEN YIL EL KONULMASIYLA BAŞLADI"
Pehlivan, konuyu anlaşılır kılmak adına verdiği ayrıntılarda, "Adı Erhan Navruz. Sigorta Haber adlı sitenin sahibi ve yazarı. 15 yıldır sigortacılık alanında içerik üreten bir gazeteci. Adı Davut Menteş. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) başkanı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı kurumun geçen yıldan beri bir numaralı yöneticisi. Her şey Gri Sigorta’ya geçen yıl el konulmasıyla başladı. Erhan Navruz, bu sigorta şirketinden kaynaklı 300 milyon liralık usulsüzlük olduğu iddiasını sürekli gündemde tuttu. Bu sahteciliğin peşine düşmesi konusunda da Davut Menteş’e çağrı yaptı" ifadelerini kullandı.
"NAVRUZ TUTUKLANDI"
Barış Pehlivan'ın iddiaları, "Gazeteci Navruz’un eline bir dekont ve WhatsApp yazışması ulaştı. Bu kez iddia bizzat Menteş’in usulsüzlük yaptığına dairdi. İsim vermeden bu iddiayı sosyal medya hesabından paylaştı. Bunun üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığı müfettişleri Erhan Navruz’a ulaştı. Bilgisine başvuruldu. Bir süre sonra sabah 6’da eve polisler geldi; Navruz gözaltına alındı, tutuklandı. Tehdit, iftira ve sigortacılık kanununa muhalefet ile suçlandı. Kendisiyle birlikte Menteş’e dair paylaşımlar yapan bir otomobil servis şirketi sahibi de hapse girdi" şeklinde devam etti.
“BU YAPTIĞINIZ ADALETE MÜDAHALEDİR”
Konuya ilişkin aktarımlarına devam eden Pehlivan, "Aradan haftalar geçti. Tarih: 5 Aralık. İstanbul Anadolu Adliyesi’nin 16. Asliye Ceza Mahkemesi hâkimi Berrin Çelen iki meslektaşıyla odasındaydı. Telefonu çaldı. Arayan, İstanbul Anadolu Adalet Komisyonu Üyesi Memun Kılıç’tı. Kılıç, açık açık tutuklu sanık Erhan Navruz’un tahliye edilmesini istiyordu. Ve ekliyordu: 'Bunu eski bir bakanımız rica ediyor.' Hâkim Çelen bu talep karşısında şaşkındı. Bu amaçla aranmasının yargının bağımsızlığı ve adil yargılanma hükümlerinin ihlali olduğunu hatırlattı telefonda. Kaldı ki... Bir gün önce mahkemesine gelen dosyayı henüz incelememişti. Adalet komisyonu üyesi Kılıç’a 'Dosyada tutuklu yargılamayı gerektirir bir durum yoksa zaten tahliye edilir, bu yaptığınız adalete müdahaledir' dedi." cümlelerine yer verdi.
“KILIÇ’IN SEKRETERİ HÂKİM ÇELEN’İ ARADI”
"Sonra Hâkim Çelen, ilgili dava dosyasını incelemeye başladı. Neden tutuklandıklarını anlamadığı iki sanığı da adli kontrol kararı uygulanmadan tahliye etti. Mesele burada da bitmedi" şeklinde sürdürdüğü yazısında Barış Pehlivan, aradan dört gün geçtiğini, bu kez adalet komisyonu üyesi Kılıç’ın sekreterinin, Hâkim Çelen’in kâtibini aradığını, verilen tahliye kararının tutanağının WhatsApp aracılığıyla gönderilmesinin istendiğini anlattı.
Pehlivan, "Kâtip, davanın tarafı olmadıkları için bu talebi reddetti. Bitmedi. Kılıç’ın sekreteri bu kez Hâkim Çelen’i aradı, aynı yanıtı aldı. Ve bitmedi" diye yazdı.
“BİR ESKİ BAKANIMIZIN RİCASI”
Hâkim Çelen’in telefonunu arayanın bu kez bizzat Memun Kılıç olduğunu belirten Pehlivan, Hâkim Çelen'in bu talebin yasal olmadığını hatırlattığını ancak telefondan şu sözleri duyduğunu aktardı: "'Bir tensip zaptı istedik, ne var', 'Sen kimsin, haddini bil', 'Ben hâkim değilim, başkanım', 'Seni bakanlığa rapor edeceğim.'"
"Telefon kapandı. Hâkim Çelen tüm bu yaşadıklarını iki ayrı tutanağa dönüştürdü. Ayrıca şu gerekçelerle, ilgili davadan çekilme talebinde bulundu: 'Tensip aşamasında bu şekilde yapılan baskılara, kovuşturmanın ilerleyen aşamalarında da devam edeceği gibi verilecek karar yönünden de tekrarlanması endişe verici. Adı geçen komisyon üyesinin kim adına ve kimin talimatı ile hareket ettiği belirsiz olup, ‘Bir eski bakanımızın ricası’ diyerek tüm eski bakanları da zan altında bırakacak ifadelerle baskı kurmaya çalışıldı. Bu şartlarda tarafsız yargılamaya devam etme imkanım bulunmadığından CMK 30. maddesi gereğince çekilme kararı vermek gerekmiştir'" ifadeleriyle anlatımına devam eden Pehlivan, köşe yazısını şöyle sonlandırdı:
“TERFİ ALDI VE ADALET KOMİSYONU ÜYESİ OLDU”
"Yargıda krize neden olan, iddiaların odağındaki Erhan Navruz’u aradım. 51 gün özgürlüğünden mahrum kalan Navruz, üç yaşındaki bebeğine kavuşmasının mutluluğunu yaşıyordu. 'Eski bir bakan tanımadığını' belirten Navruz, hâkime baskı yapıldığı iddiasından da haberdar olmadığını vurguladı. Ve elbette baskıyı yaptığı resmi tutanaklara geçen Memun Kılıç’ı da aradım. Kılıç sorularım karşısında önce konuşamayacağını belirtti, sonra da 'Olur mu öyle şey' demekle yetindi. Az daha unutuyordum. Sahi, biz Memun Kılıç’ı nereden hatırlıyoruz? Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarını ilgilendiren Man Adası belgelerine ilişkin açıklamaları nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu’na ceza veren hâkimdi. Kılıç, o cezaları verdikten bir süre sonra terfi aldı ve adalet komisyonu üyesi oldu."
LİNK: BARIŞ PEHLİVANIN SÖZ KONUSU KÖŞE YAZISI