Türkiye’de kadına yönelik fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet vakaları endişe verici şekilde devam ederken, İstanbul’da üniversite öğrencisi İ.A., eski kız arkadaşı E.K.’yi tehdit ederek şiddetin bir başka örneğini ortaya koydu.
Yaklaşık 1,5 yıl süren birliktelik sonrası ayrılan İ.A. ve E.K. arasında yaşanan olayda, İ.A., genç kadını elindeki müstehcen fotoğrafları ailesine göndermekle tehdit etti. E.K.’yi, “Fotoğrafları ailenin görmesini istemiyorsan çık evin damına, kendini aşağı at” sözleriyle intihara zorladı.
Yaşadığı baskı ve tehditlere dayanamayan genç kadın, dördüncü kattaki evinin penceresinden atlayarak canına kıydı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
İstanbul’da eski erkek arkadaşı tarafından şantaj ve tehdide maruz kalan genç kız, yaşadığı baskı sonucu dördüncü kattan atlayarak intihara teşebbüs etti. Şans eseri hayatta kalan mağdur, vücudundaki kırıklar nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakımda tedavisi sürerken, zanlı İ.A.’nın annesi, hastaneye giderek delilleri ortadan kaldırmaya çalıştı.
OLAY 5 GÜN SONRA ÖĞRENİLDİ
Zanlının annesi, genç kızın iç çamaşırlarını parçalayıp çöpe atarken, kızın telefonuna girerek WhatsApp’ta kayıtlı tehdit mesajlarını da sildi. Olay, genç kızın ailesi tarafından ancak 5 gün sonra öğrenildi ve ardından mahkemeye taşındı.
İLK DURUŞMADA SKANDAL SÖZLER
Davanın ilk duruşmasına, zanlının avukatı Ö.T.Y.’nin ifadeleri damga vurdu. Şantaj ve tehdit mağduru genç kıza yöneltilen sorular tepki topladı. Zanlının avukatı, “Bulunduğunuz şehirde rahatlıkla dışarı çıkıp dolaşabildiğinizi ifade ettiniz. Rahat bir hayat sürdüğünüzü anlıyoruz. Madem öyle rahatsanız, neden çıplak fotoğraflarınızın annenize ve babanıza gönderilmesinden rahatsızsınız?” şeklindeki sorusuyla büyük tepki çekti.
MAĞDURUN AVUKATI KONUŞTU
Mağdurun avukatı Kerim Bahadır Şeker, TamgaTürk’e yaptığı açıklamada, sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. Şantaj ve tehdit yoluyla genç bir kızın hayatını karartan zanlı İ.A. için hangi yaptırımların uygulanacağı kamuoyu tarafından merakla bekleniyor.
Mağdurun Avukatı TamgaTürk'e Konuştu
Mağdurun Avukatı Kerim Bahadır Şeker TamgaTürk'e konuştu.
Şeker şu ifadeleri kullandı:
"Müvekkilime 'Siz yaşadığınız şehirde* gece markete çıkabiliyorsunuz demek ki rahat bir hayat sürüyorsunuz. O halde çıplak fotoğraflarınızın annenize ve babanıza gönderilmesinden neden rahatsız oldunuz?' diye sordular. Ben bu soruya tepki gösterdiğim için 2. duruşmada salondan çıkartıldım.
Durumu İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ile paylaşarak kendilerinden davayı gözlemci statüsüyle takip etmelerini talep ettik. Kendileri de 3.duruşma yapıldığı esnada salondaydılar.
3. duruşmada da herkesin önünde sözlü saldırılar oldu. Müvekkilime karşı sanık müdafi; 'Bu kadın psikolojik hastadır. Rahatsızdır. Allah taksiratını affetsin. Bu kadının parmaklıklar ardına alınması, zincirlenerek toplum içinde gün yüzü göstertilmeyecek şekilde tedavi edilmesi gerekiyor. Psikolog raporları bu şekildedir.' dedi. Mahkemenin huzurunda hakaret edildi.
“Bu yaptığınız avukatlık değil” sanık müdafilerine yönelik söylenmiş bir söz; akabinde, ağır ceza heyetine dönerek, “bu dosyada tutuklama verilmezse, daha nice kadın cinayetleri ülkemizde görülmeye devam edecek, Narin davasındaki gibi masum canları kurtaramayacağız, adaleti uygulamaktan çekinmeyin” dememizin akabinde, bu dosyanın Nari'nle ne alakası var tepkisi sanık müdafilerinden tarafımıza geldi
Sanık müdafi, tecavüz mağduru müvekkilime yönelik, “madem tecavüze uğradınız, sonrasında tecavüzcü olduğunu söylediğiniz İ.O.A.’nın Yemeksepeti hesabından neden barbekü sos sipariş edilmiş? Tecavüz sonrası canınız neden barbekü sos çekti?” şeklinde akla mantığa sığmayacak bir soru yöneltti.
Mahkeme heyeti verdiğim tepkiden sonra, CMK m.203 gereği salondan çıkarılmama karar verdi. Ben de itiraz ettiğimi ve salonu terk etmediğimi belirtince, kolluk ekiplerinin salona çağrılmasını, zor kullanma suretiyle çıkarılmamı sözlü şekilde görevlilere bildirdi. Salon boşaltıldı, kolluk ekiplerinin zor kullanmasına gerek bırakmadan, duruşmaya ara verilip salon boşaltıldıktan sonra, ben de duruşma salonunu tutanak tuttuktan sonra terk ettim. Ben salondan çıkarıldıktan sonra müvekkilim avukat hakkından mahrum bırakıldı. Yerime başka bir avukat atanması gerekiyorken avukat atanmadı.
Davada da adli kontrolün devamına ve duruşmanın Ocak 2025'e ertelenmesine karar verildi."
Avukat Bahadır Şeker, TamgaTürk Yayın Yönetmeni Semir Yapıcı'nın "Biz yaptığımız araştırmalar neticesinde karşı tarafın bir aşiretten olduğunu öğrendik. Son zamanlarda aşiretlerin de siyasi bağlantıları nedeniyle yargıda kayırıldığını görüyoruz. Bu davada mahkeme heyetinin tutumlarında bunun bir etkisi var mıdır?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Mahkeme heyetinin taraflı şekilde tutum gerçekleştirdiğini gözlemiş bulunduğumuzdan ötürü zaten halihazırda ikinci duruşmada reddi hakim talebinde bulunduk ancak bu talebimiz bir üst mahkeme tarafından reddedildi. Bu celsede de yine aynı reddi hakim talebinde farklı gerekçelerle bulunacağız iş bu ağır ceza heyetinin adil yargılanma noktasında dosya hiçbir katkı sağlamayamayacağı görüşündeyiz"