Konuşmasında Birleşmiş Milletler’e de eleştiriler yönelten Bakan Fidan, BM’nin Gazze konusunda sessiz kaldığını, Güvenlik Konseyi’nin gücün tarafını tutan bir yapıya dönüştüğünü ve Gazze’deki katliam karşısında etkisiz kaldığını ifade etti. Bu durumu “meşruiyet krizi” olarak niteleyen Fidan, uluslararası sistemde artık güce değil, hakka dayalı bir düzenin tesis edilmesi gerektiğini belirtti.

TÜRKİYE'NİN DİPLOMATİK VİZYONU ANLATILDI

Türkiye’nin krizlerin ortasında ama aynı zamanda çözüm merkezinde durduğunu dile getiren Hakan Fidan, “Gazze için sesimizi yükseltiyor, Ukrayna için barış çağrısı yapıyoruz. Suriye’de istikrarı, Kafkaslar ve Balkanlar’da işbirliğini savunuyoruz” dedi. Fidan, bu duruşun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde şekillenen proaktif dış politika vizyonundan kaynaklandığını kaydetti.

ÇOK KUTUPLU DÜZEN VE DİPLOMASİ VURGUSU YAPTI

Günümüzde diplomasinin doğasının köklü bir değişim geçirdiğine dikkat çeken Bakan Fidan, diplomasiyi sadece koridorlara ve masalara sıkıştırmanın yanlış olacağını ifade etti. 21. yüzyılda diplomasinin artık sadece devletler arası bir araç değil, aynı zamanda insanlığın ortak geleceğini şekillendiren bir zihin faaliyeti olduğunu belirtti.

KOMŞULUK POLİTİKASINA DAİR AÇIKLAMALAR YAPTI

Fidan, bölgesel barış ve kalkınmanın dış müdahalelerle değil, bölge ülkelerinin kendi iradeleriyle sağlanabileceğini belirterek, “Komşularımızı tehdit değil, işbirliğinin ortakları olarak görüyoruz” dedi. Kafkaslar, Orta Doğu ve Afrika gibi bölgelerde çatışmaların sona erdirilmesinin Türkiye’nin önceliği olduğunu vurguladı.

Kaynak: HABER MERKEZİ