TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bir dizi program için Düzce’ye geldi. İlk olarak Düzce Valiliği’ni ziyaret eden Kurtulmuş, Vali Selçuk Aslan’dan şehirde yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Ardından Kurtulmuş, Düzce Üniversitesi Akademik Yıl açılış törenine katıldı. Açılışta hayatını kaybeden Recai Kutan’a rahmet dileyen Kurtulmuş, "Bugün vefat haberini aldığımız, Türk siyasetinin duayen isimlerinden, nezaketiyle, zarafetiyle, memleket sevgisiyle, Türkiye’nin kalkınmasına adadığı ömrüyle hepimiz için örnek bir şahsiyet olan Recai Kutan beyefendiyi rahmetle anıyorum. Kendisiyle yıllarca çalıştık. Karış karış Türkiye’yi dolaşmış, Türkiye’nin gelişme serüveninin hemen hemen her safhasında yer almış olan önemli ve örnek alınacak bir siyaset insanıydı. Kendisine Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesine, sevenlerine ve milletimize başsağlığı diliyorum" diye konuştu.

"TÜRKİYE BU COĞRAFYANIN YÜKSELEN YILDIZI OLMAYA GÜÇLÜ BİR ADAYDIR"

Dünyanın çok kutuplu olacağını söyleyen Kurtulmuş, "Artık dünya ne iki kutuplu ne tek kutuplu bir dünya olmayacak. Cumhuriyetimizin ikinci asrında Türkiye yüzyılı olmasını temenni ettiğimiz büyük gelişmeleri, büyük bir takım fırsatları barındıran bu önümüzdeki süreçte, gelişen yeni dünya dengeleri, denklemleri içerisinde en önemli ülkelerden birisi Türkiye olacak. Potansiyeli itibarıyla, genç nüfusu itibarıyla, Türkiye’nin jeostratejik konumu itibarıyla, yani hangi denklemi alırsanız alın içinde vazgeçilemez bir ülke olarak Türkiye önümüzdeki dönemin bu çok kutuplu dünya dengelerinin en önemli ülkelerinden biri olacak. Türkiye bu coğrafyanın yükselen yıldızı olmaya, dünya denkleminde güçlü bir ülke olmaya adaydır." şeklinde konuştu.

"İSRAİL KENDİSİNE HİÇBİR ŞEKİLDE DOKUNULAMAYACAĞINI ZANNEDİYOR"

İsrail’in Gazze’de devam ettirdiği katliamlar, soykırımların yeni döneme geçen dünyadaki dengeleri sarstığını dile getiren Kurtulmuş, "İsrail’in bu saldırgan tavrının dünyada yeni bir gelişmeye de sebep olabileceğini görüyoruz. Örnek olsun diye söylüyorum. Kendisine dokunulmayan, dokunulamayan bir ülke olduğunu iddia eden, varsayan, arkasına aldığı güçlerle birlikte başta Amerika Birleşik Devletleri ve bazı Avrupa ülkeleri olmakla birlikte kendisine hiçbir şekilde dokunulamayacağını zanneden İsrail’e, Amerika’nın bütün desteğine rağmen, Birleşmiş Milletler’deki bütün engelleme girişimlerine rağmen dünyanın hemen hemen tamamı karşı çıkmış, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başvurusuyla da Uluslararası Adalet Divanı’nda dokunulamaz zannedilen İsrail’e dokunulmuştur. Şimdi bundan sonraki dönemde çok daha önemli gelişmelerin olacağını hep birlikte göreceğiz" dedi.

"NE KADAR KINARSANIZ KINAYIN ARKASINDA AMERİKA VAR"

İsrail’in Gazze’yi işgale 2023 yılında başlamadığını, bu senaryonun birinci ve ikinci perdesi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Öncelikle 1917’de Osmanlı Cihan Devleti, Filistin topraklarından çekilmek zorunda kalınca oraya İngilizler geldi ve orayı yönetmeye başladılar. İngiliz yönetiminin bölgede yaptığı yönetimi ele aldığı zaman yaptığı ilk iş, 1917’de yerleşimciler İngilizler tarafından Filistin topraklarına yerleştirildi. Bugünün neredeyse tam tersi olan o haritada oraya yasa dışı yerleşimciler İngilizler eliyle, marifetiyle yerleştirilmeye başlandı. Arkasından 1948, arkasından 1967’deki savaşlarla birlikte İsrail ilhak, imha ve işgal politikalarına duraksamadan devam etti. İki tepe aldı, üstüne yattı. Birleşmiş Milletler kınadı. Arkasında Amerika var. İstediğiniz kadar kınayın. Onlarca kararlar çıktı, ‘Buradan çekilin’ diye. Şehirleri işgal etti. Genişledi, genişledi ve fevkalade güçlü şekilde bugünkü güne hazırlandı" diye konuştu.

“Türkiye’mizi geleceğe taşıyacak hizmetleri hayata geçirdik” “Türkiye’mizi geleceğe taşıyacak hizmetleri hayata geçirdik”

"İSRAİL, LÜBNAN’I YASA DIŞI ŞEKİLDE İŞGALE HAZIRLANIYOR"

Oyunun birinci perdesinin 1917’de, ikinci perdesinin de 2003 yılında açıldığını anlatan Numan Kurtulmuş, "2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak’ı işgaliyle birlikte başlayan süreç. Hemen arkasından 2011 yılında Arap Baharı olarak başlayan gelişmeler, bölgede tam da İsrail’in bugünü için hazırlığın başlangıcıdır. Amerikan işgaliyle birlikte ve arkasından gelişen süreçlerde bölgedeki ülkelerin tamamı İsrail’e karşı çıkabilecek, ona mani olabilecek ülkelerin tamamı bölünme, parçalanma ve iç savaş sürecine sürüklenmiştir. Şöyle bir gözden geçirelim. Irak, Suriye paramparça olmuştu. Şimdi İsrail, Lübnan’ı yasa dışı şekilde işgale hazırlanıyor" şeklinde konuştu.

"ARZ-I MEVUDUN GERÇEKLEŞMESİNE ASLA TÜRKİYE MÜSAADE ETMEYECEKTİR"

Üçüncü perdenin de devam ettiğinin altını çizen Kurtulmuş, "Türkiye’nin bütün insanlarının uyanık olması lazım. Şöyle bir saflığa hiçbir şekilde kapılmamamız gerekiyor. Yıllardır bir biz arz-ı mevud’dan bahsederken bunu kendi zihnimizden uydurulmuş bir şey olarak söylemiyorduk. İsrail’de yazılanları, çizilenleri, onların politik tercihlerini, politik motivasyonlarını gayet iyi bildiğimiz için, yani vadedilmiş topraklar meselesinin bir hikaye olmadığını gördüğümüz için hep uyarıyoruz. Şimdi bütün bu gelişmeleri zincirin parçaları olarak birbirine bağladığınızda 1917’den itibaren bugüne kadar gelinen süreçte nasıl bütünleşik bir harekat planı içerisinde hareket edildiği aşikardır. Bu çerçevede arz-ı mevudun gerçekleşmesine asla Türkiye müsaade etmeyecektir" dedi.

"MİLLİ MESELELERİMİZDE BİR, BERABER VE BÜTÜNLEŞİK OLMAK MECBURİYETİNDEYİZ"

Yapılanların arz-ı mevud meselesi olduğunu belirten Kurtulmuş, "İsrail Devleti’nin bayrağının üstündeki mavi çizgi Fırat Nehri’ni, altındaki mavi çizgiyse Nil Nehri’ni sembolize eder. Yani Nil’den Fırat’a bütün bu coğrafya siyonistlerin emri altına girmeden bu harekatı bitirmemeye yemin etmiş vaziyettedirler. Onun için uyanık olmak, ne yapıldığını, ne yapılmak istendiğini gayet iyi görmek ve Türkiye olarak önce kendi topraklarımızı, kendi milletimizi, vatanımızı en iyi şekilde korumak ve bölgenin birliğini sağlamak için mücadele etmemiz lazım. Bunun için öncelikle uyanık olmak, Ortadoğu’daki, dünya meselelerinde Türkiye’nin içerisinde ne kadar farklı fikirlere sahip olursak olalım, siyaseten hangi farklı programları, teknikleri halkımıza sunuyor olursak olalım, milli meselelerimizde bir, beraber ve bütünleşik olmak mecburiyetindeyiz." diye konuştu.

"TÜRKİYE’Yİ DE BU ATEŞ ÇUKURUNA ATMA NİYETİ İÇERİSİNDE OLDUKLARINI BİLİYORUZ"

"Birlik içerisinde uyanık olacağız" diyen Kurtulmuş, "’Bize dokunmaz, bize gelmez’ demeyeceğiz. 20 yıl öncesine, 30 yıl öncesine bakın. Bölgedeki meselelerin hemen tamamına yakını bizim sınırlarımızın çok uzaklarındaydı. Adım adım bu tehlikenin yaklaştığını ve Türkiye’yi de içine alacak, hatta Türkiye’yi de açtıkları bu ateş çukuruna atma niyeti içerisinde olduklarını gayet yakinen biliyoruz. Bunun için bu birlik beraberlik içerisinde hareket edeceğiz. İnşallah yarın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Dışişleri Bakanımız ve Milli Savunma Bakanımız bölgedeki gelişmelerle ilgili hususlarda milletvekili arkadaşlarımızı çok geniş şekilde bilgilendirecekler ve böylece parlamentodaki milletvekilleri de milletin temsilcileri olarak bu konuda atılacak adımlar konusunda bilgilendirilecek ve görüşlerini ifade edeceklerdir" şeklinde konuştu.

"HEDEFLERİ SADECE ARAPLAR, GAZZE, BATI ŞERİA YA DA LÜBNAN DEĞİLDİR"

Netanyahu ve çetesinin hedefinin sadece Filistinliler olmadığının altını çizen Kurtulmuş, "Hedefleri sadece Araplar, Gazze, Batı Şeria ya da Lübnan değildir. Bunların bu bölge halkları arasında en ufak bir fark görmediğini, ‘Bunlar Arap’tır, Acem’dir, Türk’tür, Kürt’tür, Sünni’dir’ diye hiçbir ayrım gözetmediklerini gözümüzün içine parmaklarını soka sapa anlatıyorlar. Bu süreçte her kim Arap-Acem, Türk-Kürt, Sünni-Şii, hatta Müslüman-Hristiyan ayrımı yaparsa biliniz ki İsrail’in ekmeğine yağ sürüyor demektir." ifadelerini kullandı.

"AMERİKA İSTESİN BİR GÜNDE BU İŞİ BİTİRİR"

Netanyahu ve çetesinin ,siyonist rejimin yalnızlaştırılması gerektiğine değinen Numan Kurtulmuş, "Dünyada bu katliamları durduracak bir tane ülke var. Amerika istesin bir günde bu işi bitirir. Bir cümle söyleyecek, hatta bir kelime söyleyecek; ‘Dur Netanyahu’. Bunu demiyor. ‘Devam et Netanyahu’ diyor. Onlar da buna ortak olduklarını ortaya koymaya çalışıyorlar. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte isteseler de istemeseler de Netanyahu ve çetesi yalnızlaşacaktır. Bu süreçte Netanyahu hükümetinin yalnızlaştırılması, insanın ortak vicdanıdır, ortak çalışma alanlarından birisidir. Bütün bunları yeni bir dünyanın tam da kurulmakta olduğu dönemde önümüzde çok büyük bir insani problem olarak duruyor. İnşallah en kısa zamanda bu büyük kötülükten, büyük hayırlar çıkarmakta insanlığın boynunun borcudur." dedi.

Numan Kurtulmuş, açılış sonrasında "Düzce Sivil Toplum Buluşması" programına katıldı.

Kaynak: iha