Almanya Başbakanı Scholz, yarın Türkiye’ye gelecek. Scholz, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İstanbul’da bir araya gelecek. İkili ilişkiler, göç konusu, Rusya-Ukrayna savaşı ve Orta Doğu’daki son gelişmeler ele alınacağı  görüşmenin ardından iki liderin ortak basın toplantısı düzenlemesi öngörülüyor. 

"ZİYARET DİKKAT ÇEKİCİ"

Die Zeit gazetesinde yer alan “Bu sefer kesinlikle kebap yaygarası için zaman yok” başlıklı bir yazıda, Alman siyasetçilerin uzun süre Erdoğan’dan uzak durdukları belirtilerek “Türkiye’nin bir kez daha stratejik bir ortak olarak rol oynadığı” kaydedildi. Haberde, Scholz’un ziyaretinin nisan ayında Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in ziyareti sonrasında Almanya’dan yapılan üst düzey ikinci ziyaret olduğu aktarıldı. Yazıda, “Almanlar uzun süredir Erdoğan'dan uzak durma eğiliminde oldukları için Türkiye ziyareti dikkat çekiyor. Ancak Erdoğan 2023'te yeniden seçildi ve Berlin'de pek çok kişi buna üzüldü. Ancak şimdi dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Almanlar da yeni gerçekliğe uyum sağlamak zorunda” denildi.

"ALMANYA'NIN TÜRKİYE'YE, TÜRKİYE'NİN ALMANYA'YA İHTİYACI VAR"

Yazıda, Almanya’nın Türkiye’ye ihtiyacı olduğu kadar Türkiye’nin de Almanya’ya ihtiyacı olduğu kaydedilerek, “Almanya'nın Türkiye ile ilişkilerini uzun zamandır karakterize eden insan hakları konusu masadan kalkmış değil. Ancak artık belirleyici de değil. Mültecilerle mücadele, sonu gelmeyen savaşlar ve silahlanma yoluyla caydırıcılık gibi konular öne çıkıyor” ifadelerine yer verildi.

Türkiye’nin almak istediği Eurofighter Typoon savaş uçaklarının da gündeme geleceği belirtilerek, “Savaş uçağının ortak üreticileri olan İngilizler, İspanyollar ve İtalyanlar çoktan anlaştı. Her şey Alman vetosuna bağlı. Şansölye Scholz fikrini değiştirmeye ikna edilebilecek mi? Türklerin ona Berlin'in bu yılın başında Eurofighter'ların Suudi Arabistan'a ihracatına izin verdiğini hatırlatması muhtemel. Buna gerekçe olarak Suudilerin Yemenli Husilerin saldırılarına karşı İsrail'i savunuyor

''SCHOLZ TÜRKİYE'Yİ BATI'YA NASIL DAHA SIKI BAĞLAMAK İSTİYOR?

Tagesspiegel gazetesinin “İstanbul'da yeni bir başlangıç: Scholz Türkiye'yi Batı'ya nasıl daha sıkı bağlamak istiyor?” başlıklı yazısında ise, “Scholz'un amaçlarından biri Türkiye ile Batı arasındaki iş birliğini geliştirmek olacak. Peki bu başarılabilir mi?” ifadelerine yer verildi.

''YAKLAŞIK 15 BİN TÜRK SIĞINMACININ ÜLKELERİNE GERİ GÖNDERİLMESİ İÇİN AYLARDIR ANKARA İLE MÜZAKERE EDİLİYOR''

Alman Redaksiyon Ağı’nın (RND) internet sitesindeki “Berlin Türkiye için Eurofighter anlaşmasını kabul edecek mi?” başlıklı yazısında, Scholz’un ziyaretinin Yunanistan tarafından “kuşkuyla izlendiği” kaydedildi.

Yunan Limanında tarihi direniş: İşçiler İsrail'e mühimmat göndermedi Yunan Limanında tarihi direniş: İşçiler İsrail'e mühimmat göndermedi

Göç konusunun Alman Başbakanı’nın gündeminde olduğu belirtilen yazıda, “Şimdi ise bu konuda yeni bir varyasyon söz konusu: Daha önce Türkiye üzerinden AB'ye gelenler ağırlıklı olarak Suriyeliler ve Afganlar iken, şimdi Türk vatandaşları Almanya'ya en çok iltica eden üçüncü grup. Bunlar çoğunlukla Kürt etnik grubunun üyeleri. Bu kişilerin iltica başvurularının yaklaşık üçte ikisi reddediliyor. Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, reddedilen yaklaşık 15 bin Türk sığınmacının ülkelerine geri gönderilmesi için aylardır Ankara ile müzakereler yürütüyor” denildi.

"TÜRKİYE, AB'DEN MİLYARLARCA DOLAR ALDI''

Frankfurter Rundschau gazetesinde yer alan bir haberde ise Eylül ayı sonunda Berlin ve Ankara arasında bir iltica anlaşması yapıldığı haberleri anımsatılarak, “Bu anlaşma yaklaşık 13 bin 500 Türk vatandaşını kapsayacak. Her hafta sığınma talep eden 500 kişi sınır dışı edilebilecek. Haber, Türkiye'nin anayasal bir devlet olmadığına ve bu kişilerin işkence ve uzun yıllar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabileceğine inanan Alman insan hakları örgütleri arasında öfkeye neden oldu. Son yıllarda Türkiye, milyonlarca mültecinin Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmesini engellemek için AB'den milyarlarca dolar aldı” denildi.

Haberde, Scholz’un ziyaretinin Almanya’nın Türkiye'deki insan hakları ihlallerini görmezden geldiği gerekçesiyle eleştirildiği de kaydedildi.

Kaynak: anka