Şirket ve kurumlar iklim değişikliğiyle mücadelede rol aldıklarını göstermek için ağaç dikme kampanyalarında rol oynayabiliyorlar.
Örneğin "Aldığınız her ürün karşılığında bir ağaç dikiyoruz" şeklindeki kampanyalar ilgi çekici olabilir ve ağaçlandırma ormansızlaşan alanların yeniden yapılandırılmasına yardımcı olabilir.
Böyle bir kampanya bireyde hem eko-anksiyetenizi dediğimiz kaygıyı azaltırken diğer yandan büyük iklim değişikliği hareketine katkı verdiğiniz hissi oluşturabiliyor.
Aslında ağaç dikimi kampanyaları her ne kadar iyi niyetle başlatılsa da ekosistemin nasıl işlediği göz önüne alınmazsa bilinçsiz şekilde yapılan her hareket yarardan çok zarar getirebiliyor.
O yüzden çevreyi koruyalım derken daha büyük tehlikelere ya da iklim krizine neden olabilirsiniz. Bunu engellemenin tek yolu yaşanılan bu kaygı halini konuya vakıf bir şekilde araştırıp, sağlıklı bir şekilde doğru yöntemlerle yürütmeniz gerekiyor.
AĞAÇLANDIRMA YAPARKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Ağaçlar nereye dikiliyor? Bu bölgede ormansızlaştırma yaşanmış mı?
Ağaçları kimler dikiyor? Dikim faaliyeti şirket ya da kurum personeli tarafından mı gerçekleştiriliyor?
Sonrasında ağaçlara kimler bakıyor? Dikime katılan şirket ya da kurum personeli ağaçların bakımından da sorumlu mu?
Ağaçlar yurtdışına dikiliyorsa hangi ülkeye? Buradaki halk bu etkinliğe dahil ediliyor mu?
Hangi tür ağaçlar dikiliyor? Nasıl ve neden seçildi?
Ağaçlar dikimin yapılacağı bölgeye özgü türler mi?
Bu tarz sorular ile planlı ve araştırmaya dayalı şekilde ağaçlandırma çalışması organize edilmeli ve takibi mutlaka yapılmalı.
