Tarihi ve antik kentleri keşfetmeye olan ilgisini eski çağlardaki çocuk oyunlarını araştırmaya dönüştüren Gökçen Göksel, bulduğu oyunları günümüze uyarlayarak kültürel mirası yaşatıyor. 5 bin yıllık geçmişe sahip bazı oyunları yeniden tasarlayan Göksel, bu çalışmasıyla Sabancı Vakfı’nın 14. Sezon Fark Yaratanı ödülüne layık görüldü.
Çocukluk yıllarından beri antik kentlere duyduğu ilgi, onu geçmişte oynanan oyunları araştırmaya yönlendirdi. Üniversitede seyahat ve tur işletmeciliği okuyan Göksel, eğitimini bu tutkusu ile birleştirerek "Oyun Atlası" adlı projeyi hayata geçirdi.
TARİHİ KALINTILARDA OYUNLARIN İZİNİ SÜRÜYOR
Müze envanterlerinde kayıtlı olan eski dönem oyuncaklarını inceleyen Göksel, antik şehirlerde oyunlara dair işaretler aramaya başladı. Tapınak girişleri, sütunlu yollar ve büyük şehir kapılarında kazılı oyun alanları keşfettiğini belirten Göksel, bu oyunların toplum tarafından bilinmediğini vurguladı.
“Biz bu oyunların üzerine basıp geçiyoruz ama bunların geçmişte nasıl oynandığını kimse bilmiyor” diyen Göksel, bu bilgileri herkesin erişebileceği bir projeye dönüştürmeye karar verdi.
BAZI OYUNLAR HALA OYNANIYOR
Göksel’in araştırmaları sonucunda, bazı antik oyunların zamanla değişerek günümüze ulaştığı ortaya çıktı. Bu oyunlar arasında:
- Dokuz Taş: Antik dönemde "dokuz, sekiz, altı dilimli dokuz taş" olarak biliniyordu.
- Mangala: "Mancala" adıyla taşlara kazınarak oynanan bu oyun, Osmanlı döneminde popüler hale geldi.
- Tavla: İlk versiyonu "Ludus duodecim scriptorum" adıyla biliniyordu.
- Peçiç: Hindistan’dan İpek Yolu aracılığıyla Anadolu’ya ulaştı.
Antik kentlerde bu oyunların kalıntılarının bulunduğunu belirten Göksel, "Fark etmeden bu oyunların yanından geçiyoruz" dedi.
"OYUNLAR SADECE EĞLENCE DEĞİL, TARİHİ ANLATIYOR"
Göksel, oyunların yalnızca eğlence aracı olmadığını, aynı zamanda geçmişin hikayelerini anlatan kültürel miras unsurları olduğunu belirtiyor. Özellikle gençlerin kültürel etkinliklere katılım oranının düşük olması, onu bu projeyi daha da geliştirmeye yöneltmiş.
"Oyun Atlası" projesi kapsamında elde edilen gelirle gençlere müze kartı sağlanıyor ve ücretsiz atölye çalışmaları düzenleniyor.
DİKİLİTAŞ VE AYASOFYA’DA MANGALA KALINTILARI BULUNDU
Göksel, araştırmalarında İstanbul’daki Dikilitaş ve Ayasofya’da Mangala oyununun kazınmış kalıntılarına rastladığını belirtti.
"Bu oyunlar bizim icat ettiğimiz şeyler değil, biz sadece gün yüzüne çıkardık" diyen Göksel, oyunların geçmişi 5 bin yıl öncesine dayandığını ve kültürel mirası koruma bilinciyle bu oyunları canlandırmaya çalıştıklarını ifade etti.
ÇOCUKLAR İÇİN ANTİK ŞEHİRLERDE OYUN ATÖLYELERİ
Göksel’in ekibi, Sabancı Vakfı ile Metropolis Antik Kenti'nde gerçekleştirdiği "Oyunun İzinde Metropolis" etkinliği kapsamında çocuklara tarihi deneyimleme fırsatı sundu.
Bu atölyelerde çocuklar, antik kentlerde oyun oynayarak geçmişle bağ kuruyor. Göksel, "Çocuklar antik kenti deneyimleyerek gezdi, inanılmaz bir bağ kurdular ve ayrılmak istemediler. Geleceğimiz için bu çok önemli" dedi.
URARTULARIN OYUNU 'UR’UN İZİNİ SÜRÜYOR
Son olarak, Urartulara ait envanterlerde yer alan ve büyüleyici şekillerden oluşan 'Ur' adlı oyunun izini sürdüğünü belirten Göksel, tarihi oyunları keşfetmeye ve bu mirası yaşatmaya devam edeceğini söyledi.