CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bir yılı değerlendiren bir kamp yapmak üzere Antalya’ya gittikleri sırada Esenyurt Belediye Başkanına darbe girişiminde bulunulduğunu savunan Özel, “Esenyurt halkının seçilmiş belediye başkanına darbe girişimi başlayınca kampı iptal ettik, bütün grubumuzu İstanbul’a çağırdık, başında ve sonunda birer MYK toplantısı yaptık. Sabahın erken saatlerinden günün ilerleyen saatlerine kadar grup toplantıları, Parti Meclisi toplantısına kadar bütün meseleleri ele aldık. Öncelikle, 6 büyük hiçbir partiye aidiyeti olmayan firmaların anketlerini kampta her birimiz inceledik. CHP geçen sene bugün kararsızlar dağıtıldığında dahi en yüksek ölçüldüğü ankette 19 ortalama 17 ile büyük bir ümitsizlikle karşı karşıya iken bugünden itibaren 81 il başkanının kenetlenmesi, örgütümüzün kenetlenmesi, grubumuzun mücadelesiyle ve aday belirlemede kadınlara, gençlere güvenerek yaptığımız işlerle ve toplumun değişime açtığı krediyle yükseliş başlıyor. Seçim dönemine gelindiğinde partinin oyu yüzde 30’u geçiyor ve o büyük zafer geliyor. Ölçe değerlendirme böyle bir şey, sürprizlerle ya da temenniyle değil ne olacağını bile bile siyaset yapmak. O günden beri de aynı ortalamaya bakarak gidiyoruz” şeklinde konuştu.
“ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI KORKU SİYASETİ YAPAMAZ"
Türkiye’ye ve CHP’ye üç büyük saldırı olduğunu ifade eden Özel, "Saldırılardan birincisi Meclis Başkanı’nı da alet ederek, ittifak ortaklarını konuşturarak ’Yeni anayasa konuşalım. Bir masa kuralım oturalım anayasa konuşalım’ Cevabımız net olmuş; ’Mevcut anayasaya uymayanla anayasa yapılmaz, anayasa konuşulmaz’ dedik. Vera, babası Tayfun’a ve Gezi tutuklularının hepsi ailelerine kavuşmadan, AİHM kararlarına uyulmadan, AYM karalarına harfiyen uyulmadan, mahkemeyi kazanan KHK’lılar haklarına kavuşmadan yani tam bir anayasal uyum olmadan bu kapıyı bu maksatla çalmayın dedik. O kapı orada kapandı. Ama niyet anayasa değiştirmek ve gündemi değiştirmek. Biz ’asgari ücrete zam’ diyoruz, emekli, sendikal mücadele, yoksulluk konuşuyoruz. ’Aman dediler bütün anketlerde bunlar yukarıda, gündemi alalım’ dediler. Toplum hayat pahalılığı altında ezilirken, kadınlar, çocuklar, köpekler, ormanlar yaşam tehdidi altındayken bu sefer üçüncü dünya savaşını konuşmaya, İsrail’in Türkiye’ye saldıracağını Meclis kürsüsünden söylemeye başladılar. Güvenlik konuşsunlar, yoksulluk konuşmasınlar diye bir tartışma başlattılar. ’Ülkenin Cumhurbaşkanı böyle korku siyaseti yapamaz, kapalı oturum yapın’ dedik. Eğer hak verirsek susacağız ve destek vereceğiz ama bunu siyaseten yapıyorsan ifşa edeceğiz. Hep beraber gördük ki orada bir şey konuşulmadı” ifadelerini kullandı.
“30 BİN LİRA ASGARİ ÜCRETİ HEP BERABER SAVUNALIM"
Kürsüden sendikalara seslenen Özel, “Yeni yeni kendisine gelenlere, görevlerini hatırlayanlara, her ay açlık ve yoksulluk rakamı açıklayanlara söylüyorum. Biz büyük bir mücadele vereceğiz asgari ücret için. Hepinizin, her işçiden daha evladının sütü alınmadan maaştan sendika aidatı kesenlere eğer asgari ücrete hak ettiği zam yapılmazsa ki hak eden zam gerçek zam yani asgari ücretlinin yaşadığı tüketim, asgari ücretlinin kendi enflasyonunu giderecek zam yüzde 80’dir, 35 bin liradır. Ama hiç değilse hak ettiği, beklediği ve biraz olsun nefes alacağı 30 bin lira asgari ücreti hep beraber savunalım. Ve buradan seslenelim ki; asgari ücrette kabul edilebilir son fiyat 30. ’30 yoksa biz bu işte yokuz’ diyebiliyorsanız biz bu parayı alırız. Bu mücadeleye davet ediyorum herkesi" diye konuştu.
“BİR PAZARLIK ETMİŞLER"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugün yaptığı grup toplantısındaki konuşmasına ilişkin ise Özel, “Sözüme değer veren, bu iktidara güvenmeyen muhalefete ve partimdeki tüm üyelere, partime oy veren herkese sesleniyorum: Bir büyük oyun var. Bugün o oyunun ne olduğu çıktı. Açıkça söyledi: ‘Anayasa’yı değiştirsek fena mı olur? Çıksa umut hakkından yararlansa. Anayasa’yı değiştirsek fena mı olur? Recep Tayyip Erdoğan bir daha seçilse ne olur?’ Hesap bu. Bir al-vere girmişler. Bir pazarlık etmişler. Belki o pazarlıkta nihayete ermişler ya da eremeyip bir yerde tıkanmışlar. Şu anda ya zorlayıcı bir şantajla ya da bir algı yönetimiyle karşı karşıyayız. Karşıdaki kötü niyetliler hem ‘Abdullah Öcalan gelsin, Meclis’in kürsüsüne varsın. Buradan konuşma yapsın’ diyor hem de öbür yandan Esenyurt’a, Mardin’e kayyum atayıp ‘Biz terörle mücadele ediyoruz’ görüntüsü veriyor. Burada onların kitlesi, Abdullah Öcalan’a ip atınca da ayağa kalkıp alkışlıyor, Abdullah Öcalan’a halı serip davet edince de alkışlıyor. MHP grubundan bahsediyorum. Veya AK Parti’nin çevresinden onlara oy verenlerden her ihtimalde, her ihtimalde bir destek alma ve bu desteği sürdürmeye oynayan ama milletin aklını küçümseyen, vicdanını küçümseyen bir yaklaşım var” dedi.