Bilim insanları herkesin merak ettiği bu soruları yanıtlıyor.
Bilim insanları, eğer 1,5 derece sıcaklık artışı eşiği aşılırsa insanlar, vahşi yaşam ve ekosistem üzerindeki etkilerin çok daha şiddetli olacağını belirtiyor. Bu durumu önlemek için, küresel karbondioksit emisyonlarının 2030 yılına kadar neredeyse yarı yarıya azaltılması ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşılması gerekiyor.
1,5 -2 DERECE ARASINDAKİ FARK NEDEN ÖNEMLİ?
Bilim insanları bu soruları yanıtlıyor. Şu an dünya, sanayi öncesi seviyelere göre yaklaşık 1,1 derece daha sıcak.
Almanya İklim Hizmet Merkezi'nden (GERICS) klimatolog Daniela Jacob, "Birkaç on yılda böyle bir küresel ısınmayı hiç yaşamadık. Yarım derece bile, çok daha zor hava koşulları anlamına geliyor ve bunlar daha sık, daha yoğun ve daha uzun sürebiliyor," açıklamasını yaptı.
Bilim insanları, orman yangınları, kuraklıklar, sel felaketleri gibi doğal afetlerin sıklığını ve şiddetini artırdığının farkındalar.1,5 derece ve daha fazla artışın, bu tür etkileri daha da kötüleştireceğini bilincindeler.
ETH Zürih'ten iklim bilimci Sonia Seneviratne'ye göre, küresel ısınmadaki her artış, aşırı olaylardaki değişiklikleri daha da büyütüyor.
BM İklim Değişikliği Paneli (IPCC) verilerine göre, insan etkisinin olmadığı bir iklimde, on yılda bir meydana gelen aşırı sıcaklık olayı, 1,5 derece sıcaklık artışında yaklaşık 4,1 kez gerçekleşirken 2 derece sıcaklık artışında ise 5,6 kez gerçekleşecek. Küresel ısınma 4 dereceye ulaşırsa, bu tür olayların on yılda ortalama 9,4 kez meydana gelmesi bekleniyor.
Bütün bu öngörüler ışığında, 1,5 ve 2 derece arasında 0,5 derecenin hayati öneme sahip olduğu ortaya çıkıyor.
1,5 ile 2 derece arasındaki fark, Dünya'nın okyanusları ve donmuş bölgeleri için kritik bir öneme sahiptir. Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nden iklim bilimcisi Michael Mann, "Eğer küresel ısınmayı 1,5 derecede tutabilirsek, Grönland ve batı Antarktika buz tabakasının çoğunun çökmesini önleme şansımız olabilir" diyor. Ancak Mann'a göre, 2 dereceyi aşarsak buz tabakalarının çökebileceği ve deniz seviyelerinin 10 metreye kadar yükselebileceği öngörülüyor.
AÇLIK VE KITLIĞA NEDEN OLABİLİR
1,5 derece ile 2 derece arasındaki artışın gıda üretimi üzerindeki etkisinin önemine de dikkat çekiliyor. University College London'dan iklim bilimcisi Simon Lewis, "Eğer dünya 2 dereceye ulaşırsa, birkaç tarımsal merkezde aynı anda mahsul kıtlığı yaşanabilir; bu da gıda fiyatlarında aşırı artışlara ve dünya genelinde açlık ve kıtlığa neden olabilir" diyor. Bilim insanlarına göre, daha sıcak bir dünya sivrisinekler gibi hastalık taşıyan vektörlerin yayılmasına ve orman yangınları riskinin artmasına yol açabilir.
Şu ana kadar ülkelerin iklim taahhütleri, dünyayı 2,7 dereceye kadar ısıtacak şekilde yönlendirilmiş durumda. Bu da tropik ve subtropik bölgelerde yaşanamayacak derecede yüksek sıcaklıklara neden olabilir. Uluslararası Enerji Ajansı, COP26 zirvesinde yapılan yeni taahhütlerin uygulanması halinde ısınmayı 1,8 derecenin altında tutulabileceğini belirtiyor; ancak bu taahhütlerin gerçek dünya eylemiyle ne ölçüde destekleneceği gelecek yıllarda belli olacak.