Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Deveci, Normal tiyatro oyunu ve özel tiyatrolar ile ilgili düşüncelerini TV Nota’ya açıkladı.

Deveci, ilkokul ikinci sınıftayken büyüklerinin yaptığı piyeslere özenerek tiyatro adına bazı hayallerin başladığını ve hayatındaki insanların kendisini doğru yerde ve doğru zamanda desteklediklerini, sürecin sonunda da 2013 yılında Tiyatro Bulmaca’yı kurduğunu ifade etti.

‘’NORMAL BİZİ KENDİSİNE ÇEKTİ’'

Mehmet Deveci, aynı zamanda çevirisini de yaptığı Normal tiyatro oyununu neden sahnelemek istediğine dair şu ifadelere yer verdi:

‘’Genel olarak ekiplerde proje oyun araştırması ile başlar ve oyun seçerken kriterleriniz arasında; bütçeniz, insan kaynağınız, ekipmanlarınız vs. çok belirleyicidir. Normal için durum biraz daha farklı yürüdü süreç. Sayın Sıla Şenlen Güvenç ile 2020 yılında tanışmamız, Çağdaş İskoç Tiyatrosu ve in-yer-face tiyatrosu araştırmalarımızın derinleşmesi sürecinde Normal bizi kendisine çekti. Gerçek hikaye, gerçek acılar, gerçek sorunlar ve gerçek sorular, gerçek arayışlar. Ekip olarak biz, Normal’de kendimizi bulduk.’’

7C1E14Bc 52D9 48Bf A9Fe F31Ca10D3A5C

‘’BEKLEDİK, ARADIK VE BULDUK’’

Normal projesini 2020’de gerçekleştirmeye karar verdiklerini belirten Deveci, projeyi 2024 yılında gerçekleştirdiklerini, bunun en büyük nedeni olarak da doğru insanlarla çalışmak isteği olduğunun altını çizerken, ‘’İnsan hayatı arayışla geçer ve sonunda bulsa da bulmasa da bir son bulur. Biz de bekledik, aradık ve bulduk. Gerçekten tüm ekip sahnede; hem tipolojik hem psikolojik hem de oyunculuk olarak karakterler ile bütün olabilmesi bizi karakteri oyuncuya uydurma zahmetine sokmadı, hatta aklımıza bile getirmedi. Tabii bu ekibin görünen yüzü. Perde arkasındaki ekip arkadaşlarımız da oyuncuların sahnede en iyisini yapması için her şeyi hallettiler. Biz, bir kaygısı olan insanlarla çalışmayı seviyoruz’’ dedi.

Whatsapp Image 2024 10 22 At 10.38.11

Oyuna hazırlık ve sahneleme süreciyle ilgili yaşanan zorluklar ile ilgili düşüncelerini paylaşan Deveci, oyunun psikolojisinin ağır olduğunu ve bunu deneyimlemenin oldukça karmaşık bir tecrübe olduğunu belirterek, ‘’Normal gibi bir projeyi sahnelediyseniz zorluklar hatıranızda güzel anılar olarak kalıyor. Onun dışında özel ve bağımsız tiyatroların yaşadığı zorluklar bizim için de geçerli’’ şeklinde konuştu.

HALİYLE BU KÖTÜLÜK KURTEN’İN NORMALİ OLMUŞ

Mehmet Deveci, Normal oyunundaki seri katil olan Peter Kurten’in katil olmasının altında yatan nedenler hakkında, ‘’İnsan ağaç değildir. Mesela bir limon çekirdeğinden, çok sulasanız da en iyi gübreleri verseniz de, şeftali ağacı çıkmasını beklemezsiniz. Buna mukabil biz, her insanın içinde insanlığı taşıdığını düşünürüz. İnsanların en kötüsünü de en iyisini de. Bir birey aile konusunda şanssız olabilir ancak büyüdüğü mahallesi iyi olmasına sebep olur. Mahallesi kötüdür ancak karşılaştığı insanlar hayatına dokunabilir. Peter Kurten’in hayatını incelediğimizde, ailesi, mahallesi, yaşadığı toplumu hatta ülkesi ve en önemlisi yaşadığı dönem olarak her şey sıralı olarak çok kötü. Aslında Kurten’e başka bir şans tanınmamış ya da başka bir kapı hiç aralanmamış. Haliyle bu kötülük Kurten’in normali olmuş. Bunu elbette kader dışında çok az kelimelerle açıklayabiliriz. Kurten özelinden çıkıp biraz daha genel perspektifle bakmaya çalışırsak; büsbütün kader olarak değerlendirmek iddialı olabilir. Kadere etki eden detaylardır ancak insanın içindeki insanlığın da meyili belirleyicidir diyebiliriz’’ ifadelerini kullandı.

Af6Fa2Cc 7A80 4D10 9075 899Ac5C66D1C

Türkiye’de ki tiyatro kültürünün diğer ülkelere göre kıyaslanması hakkında düşüncelerini örnekle açıklayan Deveci,  ‘’Anadolu insanı şalvar gibi bol kıyafetlere alışkın iken şu dönemde kullandığımız pantolonlar ve jeanlere alışması bir süreçti. Buna mukabil olarak cep telefonu, internet gibi teknolojilere adaptasyonu da eş zamanlı gitmekte hatta bazı teknolojilerde diğer ülkelere göre iyi olduğumuz söylenebilir.  Aynı şey tiyatro sanatının icrasında da görüldü aslında. Geleneksel Türk tiyatrosundan çağdaş tiyatroya geçiş ya da bunu kanıksama sürecinde. Şu döneme baktığımızda diğer ülkeler yanında kendi dilimizi oluşturuyor olabildiğimizi görebiliyoruz ve diğer ülkelere kıyasla yenilik ve teknoloji kullanımı konusunda eş zamanlı tatlı bir rekabet içindeyiz diyebiliriz’’ dedi.

‘’TİYATROCULAR, TİYATRONUN NE OLDUĞUNU ANLAYAN KADAR GİTMEYİN TİYATROYA!’’

Özel tiyatroların çok konuşulmayan sorununun yetişmiş insan süzgecinin olmaması olduğunu belirten Deveci, ‘’Serhan Alben’in çok sevdiğim bir sözü vardı. ‘Tiyatrocular, tiyatronun ne olduğunu anlayana kadar gitmeyin tiyatroya!’ Bu durum özel tiyatroların kendi içinde aşması gereken bir sorun bence’’ şeklinde ifade etti.

Normal oyununun senaryo gereği kadın ve çocuk cinayetleri ile ilgili ilişkili olmasının izleyenlerin eleştirisini alıp almaması hakkında konuşan Deveci konuyla ilgili, ‘’Bir yılda elli bin insanın kadın çocuk demeden hatta on yedi bin çocuğun katledildiğinden konuşuyoruz. Ya da kadın cinayetlerinden, süt bebeklerinden ve bunların hayatının ne kadar çabuk, kolay ve soğuk kanlılık ile söndürüldüğünden konuşuyoruz. Bunlar başka bir toplumda yaşanmadı! Biz bunların normal olmadığını söylüyoruz. Bu minvalde eleştiri konusu olacağını düşünmüyorum’’ şeklinde konuştu.

C49F8Ef8 Bbe6 48Ba 8E68 6B2B151Fda96
                                    
‘Normal’ oyununun çevirisi ve yönetmenliğini yapan Mehmet Deveci, sezonun ilk oyunu ile 24 Ekim’de Ankara Devlet Tiyatroları 75. Yıl Sahnesi’nde izleyici ile buluşacaklarını belirtti.

348Ae54C 97E2 435A A0D4 Cfc84834Aaec

Muhabir: Ayşe İpek Tokdemir