Geniş Açı programına konuk olan Öztürk Yılmaz, siyasete dair açıklamalarda bulundu ve partisinin durumundan bahsetti. Üye sayılarının sürekli arttığını söyleyen Yılmaz, Yenilik Partisi'nin geliştiğini ve gitgide daha güçlü hale geldiklerini söyledi. Özellikle kadınların ve gençlerin partilerine ilgi gösterdiğini sözlerine eklerken, insanların hayal kırıklığı yaşamaktan sıkıldığını söyledi.
Yenilikçi, Atatürkçü, ulusalcı ve devrimci bir parti olduklarını söyleyen Yılmaz, "Bize kimse milliyetçilik dersi veremez. Biz zaten öyle bir partiyiz. Türk milletinin bizzat kendisiyiz" dedi. Birçok projeleri olduğunu ve genel olarak gençlerle çalıştıklarını, sosyal medyada güçlü bir hale geldiklerini sözlerine ekledi.
NORMALLEŞTİRME ÇALIŞMALARI İLE İLGİLİ KONUŞTU
Normalleşme ve uzlaşma kelimelerine karşı olduklarını ve Türk toplumunun normalleşmesinin mümkün olmadığını söyleyen Öztürk Yılmaz, mücadele olmadan hiçbir şeyin mümkün olamayacağını söyledi. Öztürk Yılmaz sözlerine şöyle devam etti;
Türkiye'de uzlaşıdan kastettikleri şu, benim burada oturmam lazım diyorlar. Muhalefetin verdikleri görüntülerle normalleşmiş gibi davranıyor ve erken seçimi önlemek için toplumu yumuşatmaya çalışıyorlar.
ÖZGÜR ÖZEL'E TEPKİ GÖSTERDİ
Öztürk Yılmaz Özgür Özel ile ilgili konuştu ve erken seçimin Cumhurbaşkanı isterse olabileceğini söyledi. Erken seçim istemedikleri zaman faydayı yine Erdoğan kazanır, erken seçim olmasın demek vatandaşa çiledir diyerek, "Bu muhalefet değildir" dedi.
ANKET ŞİRKETİ TEPKİSİ
Öztürk Yılmaz anket şirketleri için, ""Anket şirketleri anket yapmak için aldıkları paralara göre sonucu belirliyorlar. Anket şirketleri seçim atmosferi yokmuş gibi davranıyor." dedi
"İDDİALIYIZ"
Öztürk Yılmaz genel seçimlere hazır olduklarını ve iddialı olduklarını, güçlü olduklarını ve güçleneceklerini söyledi. İstenirse eğer aday olacağını söyledi.
"GÜÇLÜ DURUMDA VE TECRÜBELİYİZ"
Öztürk yılmaz liderlik ile ilgili sorulara ise şu şekilde cevap verdi;
Liderlik sonradan olunmaz. Ben kendime güveniyorum ancak yeni bir partiyiz ve bunu kabul ediyorum. Bu kadar net konuşan başka birini daha bulamazsın. 10 milyon sığınmacı sorunu, ekonomi sorunu bunların hepsini çözebileceğime inanıyorum.
"DİJİTAL PARA GELMELİ"
Türkiye'nin üretime geçmesi lazım diyen Öztürk, sözlerine faiz bu kadar fazlayken kimse yatırım yapmaz, faizin düşmesi ve vergilerin kalkması gerekir, işlem vergisini kimse düşünmüyor ama dünya bile artık bunu düşünüyor diyerek devam etti. Devamında ise şunları söyledi;
Dijital para ile bunu sağlamak mümkün ama nakit parayla bu olmaz. Ancak bu şekilde vergi kaçırmak asla olmaz. Kağıt ve madeni para kalkmalı ve her şey dijital olmalı. Bunu dünyada yapan kimse yok ama bunu biz yaparak öncü olabiliriz. İşlem vergisi olarak yüzde 3'ü de mutlaka kesmeliyiz. Sığıntı ve kaçak insan gelemeyecek.
NEDEN SIĞINMACI DEĞİL, SIĞINTI?
Sığıntı kelimesini kullanması ile ilgili Pınar Işık Ardor'un sorusuna şu şekilde cevap verdi;
Mülteciler sadece batıdan gelebilir, sözleşmede bu yazıyor. Doğudan gelenler sığınmacı olarak kabul edilemez, Dünyada 56 tane ülkenin toplam nüfusunu Türkiye'ye getirmek normal değil. Ülkemizden gitmelerini istiyorum. Sığıntı kelimesini sadece ben kullanıyorum. Hepsine saygım var ama bu ülkesel bir şey. Suriye havaya uçmuş olsa sığıntı demezdim ama şu an bu normal değil. Ülkeleri var.
"ÇÖZÜM ÖNERİM DİJİTAL PARA"
O dönemden gelen ne kadar göç varsa verilen bütün vatandaşlıkları iptal edeceklerini söyleyen Yılmaz, oturma ve çalışma izinlerini de iptal edip, gitmeleri için 6 aylık bir süre vereceklerini söyledi.Yılmaz, "Dijital para kullanırsak onlar kullanamayacağı için zaten gidecekler" dedi. "Buraya gelenler kendi vatandaşlarına ihanet ettiler, böyle bir yurtseverlik olamaz" söyleriyle cümlesine devam etti ve şu sözleri ekledi;
Kimse samimi değil. Kimse konuşamıyor bu konuyla ilgili. Sayın Bahçeli'nin aklına geri kabul anlaşması şimdi mi geliyor? Bundan önce de göç anlaşması vardı. Suriye'nin tekrar toparlanabileceğini kimse düşünmüyor. 4 ayrı bölgede çatışmalar yaptık ancak federal yapıya dönüşürse, Suriye bölünürse, Fırat'ın doğusu ve Dicle'nin batısı PKK'nın eline geçiyor. Uluslararsı sistemde şeytan olacaksın. Uluslararası sistemde adalet duygusu yok. Filistinliler öldürülüyor, katliam var. Avrupalılar Netanyahu'nun arkasında. Nerede adalet? KKTC kimse tarafından ziyaret edilmiyor çünkü adalet yok. Büyük balık küçük balığı yutar. Şeytanlarla at koşturmak istiyorsan onlar gibi olman gerekir.
"KİMSE SAVAŞTAN BAHSETMESİN"
Yılmaz, 3. Dünya Savaşı çıkacağına dair iddialarla ilgili şunları söyledi;
Kimin kime saldıracağı belli değil. Şu an başka bir savaş devam ediyor. Ukrayna-Rusya savaşı devam ediyor, bölgesel savaşlar var. Nükleer savaş ihtimali varsa açıklasınlar bilelim. Savaş varsa buğday yok, petrol yok depolamıyorsun. Doğalgaz elektrik yok. O zaman kimse bahsetmesin savaştan. Ben köy çocuğuyum, mazot fiyatları yüzde yüz arttı. Bu mümkün mü? Biz böyle mi savaşa hazırlanıyoruz? İstihbarat güçlü değil, savaş varsa da bunun için ne yaptık?
"İHA ve SİHA TEKEL OLMAMALI"
Savunma Sanayi ile ilgili de konuşan Öztürk Yılmaz, "Ben olumlu bir şey olursa alkışlarım, İHA ve SİHA'ya olumlu bakıyorum. Eleştirilerim var, tekel olması. Devletin alt yapısı ile geliştirip ilerde satmak doğru olmaz. Devlet buna satılamaz diye bir yasa koymalı. İnsan tarım arazisini, madenini, limanını satar mı?" dedi.
EĞİTİMLE İLGİLİ KONUŞTU
Eğitim sistemi ile ilgili ne düşündüğü ve eğer iktidara geçerse sistemle ilgili ne yapacağı sorusuna ise şu sözlerle cevap verdi;
Tarikatları kapatırım. İslam dininde tarikat yok. Dini çok iyi biliyorum, din okulları olur buna kimse bir şey diyemez ama her yeri imam hatip yapmak dini siyasal islam yapmak ve bununla iktidar olmak için kullanmaktır. Müfredatta pozitif bilimlerin ders sayısı düşürülmüş, boykot etmek istedim sendikalar destek vermedi. Okullar kapandıktan sonra yapmak istediler, anlamı kalmadı. Türkiyenin sıkıntısı şu, muhalefeet etmenin bedelini ödüyoruz, doğruyu söylemek zorundayız. Tarikatlarla toplum hiçbir yere gitmez. Şeriat gelince şeriatın barbarlıgından kaçıp İngiltere'ye gidiyorlar, orada da yine şeriat diyorlar. O zaman neden gittiniz? Din hürriyeti konusunda kimse engel olmadı ki size sistemi değiştiriyorsunuz, laik sistem önünüze geçmedi.
MUHALEFETE TEPKİ GÖSTERDİ
Öztürk Yılmaz muhalefetle ilgili ne düşündüğü sorusuna cevap verdi;
Muhalefete saygı duyuyorum, muhalefet değilse iktidar gibi davranırsa muhalefet muhalefet değildir. Bu tarafta durup oraya hizmet edersen olmaz. Buna karşıyım, ilk yazıyı da görüşme diyerek ben yazdım. Muhalefet biziz, biz desteklenmeliyiz, diğerleri yatıştırma. Ben kimseye boyun eğmem buna isyan ediyorum. Bize yakın parti değil ancak partilerdeki bazı insanları görüyorum, ben ses çıkaran insan istiyorum, muhalefet değilseniz kimseyi kandırmayın. İktidarsan iktidar ol, ben halkın iradesine saygılıyım. Ben neden halk ona oy veriyor demiyorum. Erdoğan o ceketi kontrol altına aldığı insanlara giydiriyor. o ceketi giymemeliydi.