İstanbul’da, bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç elde ettikleri ve ihmali davranışlarla ölümlerine neden oldukları iddiasıyla yargılanan, 22’si tutuklu toplam 47 sanığın davası 11. gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, TRG Hospitalist başhekimi Volkan Karataş savunmasını yaptı.
"SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM"
Karataş savunmasında, “TRG Hospitalist Hastanesi'nde başhekimlik yaptım. Görev sürecimde hastanenin el değiştirdiğini öğrendik ve bu durumdan endişe duyduk. Yeni yönetimin hastaneyi büyütme hedefleri vardı ve ben de başhekimlik görevime yeni yönetimle devam ettim. Yenidoğan poliklinik hizmeti veren doktorlarımız etkin şekilde çalışmayı sürdürüyordu. Ancak yönetime, danışmanlık hizmetinin sadece doktorlarla sınırlı olması gerektiğini ve işletme sisteminin doğru olmayacağını belirttim. Bana yöneltilen ihmali davranış ve kasten adam öldürme suçlamalarını kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
Sanık savunmalarının ardından, malen sorumlu hastanelerin avukatlarının savunmalarına geçildi.
İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladıkları ve ihmali davranışlarla ölümlerine neden oldukları iddiasıyla görülen Yenidoğan Çetesi davasında, malen sorumlu hastanelerin avukatları savunmalarını sundu. Duruşmada dikkat çeken açıklamalar yapıldı.
"ZARAR VARSA KARŞILAMAYI TAAHHÜT EDİYORUZ"
TRG Hospitalist Hastanesi’nin avukatı, savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“Raporlar ortaya çıktıktan sonra gerekli tüm savunma haklarımızı saklı tutuyoruz. Müvekkil şirket ve çalışanları, üzerlerine düşen sorumlulukları eksiksiz şekilde yerine getirmiştir. Eğer SGK veya herhangi bir kurum zarara uğratıldıysa, bu zararı karşılamayı taahhüt ediyoruz.”
"İHMAL YOK, EKSİK BİLGİ VAR"
Akabe Sağlık Tesisleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi avukatı ise müvekkil hastanenin davaya bir bebek ölümü nedeniyle dahil olduğunu belirtti. Savunmasında şunları söyledi:
“Soruşturma aşamasında birçok bilgi eksik. Eğer ihmal söz konusu olsaydı, bunun Adli Tıp Kurumu raporlarıyla belgelenmesi gerekirdi. Ancak burada yalnızca bir tape kaydına dayanılıyor. Müvekkil hastanenin Medisense ile anlaşması ise özel hastanelerde oldukça yaygın bir durum.”
"MARKA DEĞERİMİZ YOK OLDU"
Medilife Sağlık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi avukatı ise sürecin müvekkil şirketin itibarını büyük ölçüde zedelediğini belirtti:
“Tüm medyaya yansıyan bu süreçte üzerimize büyük bir sorumluluk yüklendi. Maddi gerçeklikten uzak bir durumla karşı karşıyayız. Umuyorum ki işin sonunda adalet yerini bulur. Bu dava, sağlık hizmetlerine olan güveni sarstı. Müvekkil şirket hastanesinde dolandırıcılık suçunun işlendiği öne sürülüyor ancak bu suçlamayı destekleyen somut bir delil bulunmuyor. Sürecin sonunda birçok kişi işsiz kalmış ve müvekkil şirketin marka değeri tamamen yok olmuştur.”
"HASTANEMİZ BEBEK DOSTU ÖDÜLÜ ALDI"
Reyap Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi avukatı ise hastanelerinin standartlarını vurgulayarak,
“Hastanemiz bebek dostu hastane ödülü almıştır ve tüm denetimlerden başarıyla geçmiştir. Tam donanımlı yenidoğan yoğun bakım ünitelerimiz bulunmaktadır. Hastanemizdeki yüksek doğum oranları nedeniyle dışarıdan sevk yapılmasına gerek kalmamaktadır” dedi.
SGK: KURUMUMUZ ZARAR GÖRDÜ
Savunmaların ardından SGK avukatı söz alarak, “Müvekkil kurum, bu sistem nedeniyle zarara uğratılmıştır” ifadesini kullandı.
Duruşma, bebeklerini kaybeden ailelerin ifadelerinin alınması için yarına ertelendi.