Haber: İshak KARA

(VAN) - Devletten destek görmek istediklerini söyleyen Vanlı çiftçi, "Bütün çiftçiler şu anda kooperatif kuruluşlarına, bankalara borçluyuz. Türkiye'nin 81 ilinde de aynı sıkıntılar var. Adalet, hak, hukuk olmadan değil çiftçilik, hiçbir şey yönetilmez. Biz bundan yana mustaribiz, sıkıntıdayız. Bize de devletin el atmasını bekliyoruz" dedi. Ziraat Mühendisleri Odası Van Şube Başkanı Engin Işık ise, "Zengin, bereketli toprakların, fakir, aç, sefil çocukları olmayalım" diye konuştu.

Van'da çiftçiler, tarım politikalarından kaynaklı sorun yaşadıklarını, ürünlerini satamadıklarını ve artan girdi maliyetlerini karşılayamadıklarını söyleyerek biran önce kendilerine destek olunması gerektiğini belirtti. 

Çitfçi Faruk Şahar, 20 yıla yakındır atadan babadan kendilerine kalma bu mesleği yaptığını belirterek, "Girdi maliyetleri çok yüksek olduğu için maalesef istediğimiz ürünün karşılığını alamıyoruz. Muhatabımız yok. Sattığımız ürün 3-5 tüccarın elinde. Onlarla muhatap oluyoruz. Devlet kanalıyla hiçbir malımızı satamıyoruz. Zaten mazot başlı başlıca bir sıkıntı, sorun. Elektrik yine öyle. Sulama kanallarımız var. Barajımız da bu dört yıldır aktif halde değil, kurumuş. İklimsel yağışların, mevsimsel zamanında gelmediği için" diye konuştu. 

"Devletin desteğiyle anca gübre alabiliyoruz"

Devletin kendilerine verdiği destekle sadece gübre alabildiklerini desteğin mazot için yeterli olmadığını belirten Şahar, elektrik maliyetleri nedeniyle elektrikli sondajla da yeraltı kaynaklarını kullanmadıklarını söyledi. 

Şahar, aktif olarak kullandıkları 800 dönüm arazileri olduğunu, bu dönüm için devletin kendilerine ÇKS üzerinden verdiği desteğin 100 bin lira olduğunu belirterek, "100 bin lirayla ancak mazot ihtiyacımızı veyahut gübre ihtiyacımızı ancak karşılıyoruz. Birini aldığımız zaman diğer taraf açık kalıyor. Kapatamıyoruz. Ve bütün çiftçiler şu anda Tarım, Kredi Kooperatifleri olsun, bu tür kooperatif kuruluşları olsun hepsine borçluyuz. Ziraat Bankaları yine o şekil. O yüzden ne yapacağımızı biz de şaşırdık" dedi.

"Adalet, hak, hukuku olmadan değil çiftçilik hiçbir şey yönetilmez"

Çiftçi Şahar, Yozgatlı çiftçilerin dile getirdikleri sorunların hepsine katıldıklarını belirterek, "Çünkü aynı gemideyiz. Bu Van'da da bu şekil, Yozgat'ta da bu şekil, Edirne'de Türkiye'nin 81 ilinde de aynı sıkıntılar var. Adalet, hak, hukuk olmadan hiçbir şey, değil çiftçilik, hiçbir şey yönetilmez. Hiçbir şey de rayına oturmaz. Biz bundan yana mustaribiz, sıkıntıdayız. Bize de devletin el atmasını bekliyoruz" diye ifade etti.

"Özgür Özel'in başımız gözümüz üstüne yeri vardır"

Özgür Özel'in Van'a gelmesini isteyen Şahar, "Başımız, gözümüz üstünde yerleri vardır. Ben kendi kanaatimce inanıyorum ki bizim sadece hakkımızı arayan Cumhuriyet Hak Partisi'dir. Bunu da bir partisel olarak konuşmuyoruz. Biz sadece çiftçi olarak emeğimizin karşılığını bize Tarım Bakanı'nın olsun, diğer bakanlarımızın olsun bizim bu ülkeyi iyi yönetecek, iyi bir düzene sokup hak, hukuk, adalet sisteminde Yozgatlı çiftçimizin dediği gibi, bu sistemde bize çiftçinin taleplerini karşılayacak, yüzünü güldürecek, ürününü bugün 3-5 tane tüccarın elinde, 3-5 özel şirketin, fabrikanın eline bırakmayacak insanlara bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var" dedi.

"Çiftçi ekmekten vazgeçti"

"Çiftçiler sıfır traktörle tarla sürüyor" söylemlerine ilişkin konuşan Şahar, "1952 model dedemden, babamdan, atamdan kalma traktörlerden başladık. Ve günümüz 2025. Artık çağ atlıyoruz. Yani bir çiftçi 1 veya 2 milyonluk traktöre biniyorsa bu fazla bir şey görülmemelidir. Yani bunu getirip bunlarla kıyaslamamak gerek, günümüz teknoloji günü. Yani artık elle çapayla veyahut da başka ilkel araçlarla artık çiftçilik yapılmıyor. Ve eskisi gibi işçi de bulunmuyor artık. Kimse çalışmıyor. Yani elle yapılacak, kaba kuvvetle yapılacak iş zamanı, o devir, o çağ geçti artık" diye konuştu.

Van'da şeker pancarı kotasının yarı yarıya düşürüldüğünü söyleyen Şahar, bu yüzden birçok çiftçinin pancar ekmekten vazgeçtiğini belirtti. 

"Kazanan insan arsasını tarlasını satar mı?"

Çiftçi İsmail Şahar ise, tarlada ve hayvancılıkta yaşadıkları sorunları şu sözlerle dile getirdi:

"Ülkemizin şu anki şartlarında çok kötü. Çünkü ürünümüz para etmiyor, buğday, arpa, mısır falan ekiyoruz. Bunlar çok pahalı. Yani girdiler çok yüksek. Mazot olsun, gübre olsun, ilacımız olsun çok ağır. Hayvancılık da yapıyoruz aynı zamanda. Yemler çok pahalı, eskisi gibi değil, şunu söyleyeyim yani 2000 öncesine bakıyorum köyümüzde bir karış yer satılmamışken şu anda köyümüzde ortalama 500-600 dönüm yer satılmış, bu neden olur? İnsanlar geçinemediği için, kazanamadığı için insan yerini satar. Banka borcuna ya elindeki hayvanını götürecek ya traktörünü götürecek. Adam mecbur kalıyor. 

"İnsanlar perişan durumda"

Yozgatlı çiftçinin isyanına katılıyorum. Hak hukuk adalet olmadan hiçbir şey olmaz. Hiçbir şey yerinde yürümez. Geçen gün Konya'daydık don vurmuş üzerine devlet sahip çıkmıyor, yardımcı olmuyor, insanlar perişan durumda. Böyle giderse herkes bırakacak çiftçiliği. Ya gençlere bakıyorsun hiçbir tanesi yapmıyor. 20 yaş üstü herkes bırakmış. Ya inşaatta çalışıyor. Ya gitmiş o çağrı merkezlerinde çalışıyor insanlar."

İsmail Şahar, CHP'nin çiftçilerin yanında durduğunu belirterek, 'Şu anda çiftçinin, köylünün yanında duran Özgür Özel'i görüyorum. O koşturuyor insanlar için, halk için. Van'a geldikleri zaman da söyleyeceğimiz tek tek şey yanımızda olsunlar, sesimizi duysunlar. Gidişat hiç iyi değil" diye konuştu.

"Çiftçi ürettiğini satamıyor"

Ziraat Mühendisleri Odası Van Şube Başkanı Engin Işık, çiftçilerin durumuna ilişkin şunları söyledi:

"Üreticinin durumu vahim. Üretici üretiyor. Üretimde ısrar ediyor. Soframıza gelen her bir lokma ekmekte ve alın terleri var. Ama çok zor durumdadırlar. Bunu açık açık söylemekte yarar var. Karadeniz'deki çay üreticisinin de sıkıntısı aynı. Van'daki üreticinin sıkıntısı da aynı. Akdeniz'de sebze meyve üreten üreticinin de sıkıntısı aynı. Türkiye'de 7'den 70'e tarımla uğraşan her üreticinin aslında temel sıkıntısı aynı. Ürettiklerini satamıyorlar. Ürettiklerini maliyetini çok çok altında ama çok altında satıyorlar."

"Üretimde çok dengesizlik var"

Işık, üretimdeki dengesizliğin birden fazla nedeninin olduğunu belirterek, "Arz fazlası ürünlerimizden dahi ithalata dayalı bir alımın yapılması, arz fazlası ve arz açığı, politikalarındaki yanlışlıklar, tohum, mazot, gübre, envanter, ara ekipmandaki aşırı pahalılık, vergiler, diğer maliyetler, veterinerlik hizmetleri, hayvanlardaki hastalıklar, buzağı ölümleri, hangisini sayalım? Bunlar hepsi problem. Bu problemleri ancak doğru, planlı, samimi bir politikayla sergileyelim ortaya koyabiliriz" dedi. 

"Üreticimiz üretimde ısrar ediyor"

Sözlerine devam eden Işık, "Bir ülkede eğer gerçek anlamda hak ve hukuk adalet sağlanamazsa ne gerçek bir barış sağlanmış olur. Ne ulusal birlik ve beraberlik sağlanmış olur. Ne de üretim olur" diye konuştu. 

CHP'nin Van’da da bir miting düzenlemesini istediklerini belirten Işık, "CHP ana muhalefet partisidir. Liderleri elbette ki hem sürece dönük hem halkın problemlerini dinlemek, onların taleplerini dinlemek için bölge bölge il il dolaşacaklardır. Van'da büyük bir kent. Hem nüfus itibariyle hem büyükşehir olma hasebiyle. Gelsinler bekliyoruz. Kendilerinden taleplerimiz, kendileri üretim politikaları için neler düşünüyorlar? Üreticinin problemlerini nasıl çözecekler? Ana muhalefet partisi olarak nasıl bir yol harita belirleyecekler ortaya koyacaklar?" şeklinde konuştu.

Sözlerini noktalayan Işık, "Aslında üreticilerin sorunu çözmek, o kadar da zor bir şey değil. Üreticinin sorunu doğru, planlı, samimi bir tarım politikasıyla rahatlıkla çözebiliriz. Üreticimiz üretimde ısrar ediyor. Topraklarında yaşamak istiyor. Üretime devam etmek istiyor ama bu pahalılıkla bu zor şartlar altında her geçen gün arazilerini satmakta, arazilerini terk etmekte, hayvanlarını satmakta. Şunu söyle söyleyeyim son olarak zengin, bereketli toprakların, fakir, aç, sefil çocukları olmayalım" dedi.

Kaynak: ANKA