Haber: İshak Kara 

(VAN)- Van'da tarım fuarına katılan çiftçiler, fuardaki traktör ve tarım makinelerine sadece bakmakla yetindiklerini belirterek, pahalılıktan dert yandı. Bir çiftçi, "2019'da traktör en kötü fiyatı 2017 model 89 bin liraydı. Şimdi sordum 2 milyon diyorlar yani. Durumlar iyi değil. Sadece fiyatlara bakıp geçiyoruz yani. Başka bir şey yapamıyoruz. çiftçilerin durumu hiç iyi değil, bu sene hayvanlar da para etmiyor" dedi.

Yurt içi ve yurt dışından 80 firmanın katılımıyla gerçekleştirilen 15. Van Doğu Anadolu Tarım Hayvancılık ve Gıda Fuarı, İpekyolu Expo Fuar A.Ş. Van Expo Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını ziyaretçilere açtı. Fuarı ziyaret eden çiftçiler, ANKA Haber Ajansı'na konuştu.

Cüneyt isimli çiftçi, "Fuarın eski tatları hiç yok. En son 2019'da fuara katılım gösterdim. Bir de bu sene geldim buraya. 2019'da bir balya makinesi 59 bin liraydı. Şimdi gidip sordum 700 bin TL. Arada yani uçurum, fark var. 2019'da traktör en kötü fiyatı 2017 model 89 bin liraydı. Şimdi sordum 2 milyon diyorlar yani. Durumlar iyi değil. Sadece fiyatlara bakıp geçiyoruz yani. Başka bir şey yapamıyoruz. Çiftçilerin durumu hiç iyi değil, bu sene hayvanlarda para etmiyor. Çoban da bulamıyoruz. Yani öyle ne kazanıyorsak, hep ot, saman ve yeme veriyoruz. Başka bir şey yapamıyoruz. durum hiç iyi değil" diye konuştu.

"Fuar heyecanı yok, ne heves var ne para"

Hacı isimli çiftçi ise "Gerçekten şu anda geçen sene ile kıyasladığımda bu sene fuar heyecanı yok bizde. Çünkü çiftçide ne heves ne para var. Para olmadığı için çiftçiler gelip bakıp gidiyor. Gerçekten şu anda istiyordum ki bir çiftçi beğendiği ya da istediği malzemeyi buradan alabilsin. Geçen sene ben burada bir tane traktör aldığımda 2019'da 130 bin liraya aldığın nivolan 90 beygir olan şu anda traktör, şu anda ki piyasası 3 milyona yakın bir piyasası var. Çiftçide de o kadar para yok. Alma gücü yok, bu sefer ne yapabiliriz ki alamıyoruz. Fuara gelen çiftçi sadece bakıp gidiyor" diye konuştu.

Hem çiftçilik hem de hayvancılıktan para kazanamadığını söyleyen çiftçi, "Hayvancılık desen hayvancılık şu anda markete gidiyorum kilosu 550 liradan satılan et ben kendim koyun sattığım zaman kilosunu 160 lira da benden alıyorlar. 550 liradan tekrar satıyorlar. Ben hayvancılıktan da kazanamıyorum. Gerçekten yani kazançlı bir iş yok artık. Herkes şehre göç ediyor, biz de göç edeceğiz. Devletin bir bir an önce buna el atması lazım. Küçük çiftçi de aynıdır, büyük çiftçi de aynıdır. Genellikle destek verirken ayrım yapmaması gerekir" dedi.

"Piyasalar çok yüksek birşey alınmıyor"

Başka bir çiftçi ise "Piyasa çok yüksek. Alınmıyor bir traktör 5 trilyon (milyon), 6 trilyon. Nasıl alacağız? Çiftçi nasıl alacak bu motor? Alamaz, alınmaz. Bitmiş. Bitmiş ne yapalım? Mazotun litresi 50 milyon. Arıza hariç. Bir kup başı alıyorsun 750 milyon. Nasıl çalışacak? İş yapılmaz. Bu şekil devam eder" dedi.

Diğer bir çiftçi ise, "Durum vallahi iyi değil, çiftçilik bitmiş. Çiftçilik zor durumda. Bir traktör alsan şimdi 5-6 trilyon aşağı değil, ben de 3 tane traktör var şimdi mazot dolduramıyorum. Boş geziyorum. Bin dönüm ekiyordum, şimdi 200'e düştüm. Hani öyle olsa hepsi biter, koyunculuk da bitiyor. Daha doğrusu zaten hepimiz sıfırdayız" diye konuştu.

"Zamlar ve beraberinde yapılan destekler yetersiz"

Van ZMO Başkanı Engin Işık, son dönemlerde üretimin bitme noktasına geldiğini belirterek şöyle konuştu: 

"Türkiye'de herkesin malumudur son 10 yıldır üretim bitmiş durumda. Şimdi bizim toprağa yani oradaki besin elementlerine, gıdaya ihtiyacımız var. Bunu elbette ki biz toprakla, suyla, tohumla, üretimle, emekle, alın teri ile biz aslında kazanıyoruz ve soframıza geliyor. Şimdi üretemeyen bir halkın ne özgürlüğünde, ne bağımsızlığında, ne doğru refah ve sosyal yaşamından bahsedebiliriz.

Gerek son dönemlerde hem tarım hem üretim üzerindeki alet ekipmanlarından tohum, gübre, mazot, akaryakıt ve bütün diğer üretimde kullanılan envanterde büyük hem vergiler yüklendi. Şimdi vergilerin yanı sıra üretim açısında de yapılan desteklemeleri ben yetersiz olarak görüyorum. Yetersiz ve düzensiz zamansız ödeniyor zaten. İşte Anadolu toprakları, Türkiye topraklarında üretemeyen, dışa bağımlı her şeyi dışarıda ithal etmeye çalışan üreticisizlik politikalarıyla biz bu hale geldik. Üreticide para olacak kazanacak ki teknolojik aleti alıp tarlasına, bahçesinde, ahırında kullansın. Devletin bu yanlış politikalarından bir an önce vazgeçmesi doğru plan yani planlı bir üretimle üreticiyi üretime dahil etmesi lazım. Bu gerekiyor, bu şart. İnsanca yaşamak için, insanca yaşatmak için. Yani üretelim, üretelim, üretelim."

Kaynak: ANKA