Yapılan açıklamada, üniversite yönetiminin, yargı makamlarının iddialarına kanıt sağlamak için baskı altına alındığı ve üniversitenin siyasi iktidarın lehine taraf haline getirilmeye çalışıldığına dikkat çekildi.

ÜNİVDER, "Bir yatay geçiş usulsüzlüğü iddiasıyla açılmış bir soruşturmada, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü/Yönetimi üzerinde baskı oluşturulmasına ve üniversitenin yargısal süreçte siyasi iktidar lehine açıkça taraf haline getirilmeye çalışılmasına itiraz ediyoruz" ifadelerini kullandı. Ayrıca, üniversite yönetiminin, iktidarın beklentileri doğrultusunda tutum almasına karşı olanlar üzerinde kurduğu siyasi ve idari baskının İşletme Fakültesi Dekanı'nın istifasıyla bir kez daha gün yüzüne çıktığı belirtildi.

"ÜNİVERSİTELERİN DEMOKRATİK, ÖZGÜR VE ÖZERK YAPILARINI SÜRDÜRMELİ"

Açıklamada, Türkiye'deki üniversitelerin yıllardır siyasi ve ideolojik baskılara maruz kaldığı vurgulandı. İktidarlar değişse de üniversitelerin demokratik, özgür ve özerk yapılarının sürdürülmesi gerektiği ifade edilerek, "Üniversiteler her koşulda demokratik, özgür ve özerk kurumsal yapılarını sürdürmek zorundadır. Bu nedenle üniversitelerde özgürce siyaset yapılmasına değil, iktidarların üniversiteyi kendi amaçlarının bir aracına dönüştürmesine karşıyız" denildi.

"ÜNİVERSİTE BİR SİYASİ ARAÇ HALİNE GETİRİLEMEZ"

ÜNİVDER, geçmişte üniversitelerdeki anti-demokratik uygulamalara karşı çıktıkları gibi, bugün de bir siyasi aktörün diploması üzerinden yapılan tartışmaların İstanbul Üniversitesi'ni siyasi iktidarın bir aracı haline getirme çabalarına karşı olduklarını belirtti. Açıklamanın sonunda, üniversite bileşenleri ve senato üyeleri üzerinde baskı kuran anlayışa karşı duracaklarını ve demokratik üniversite taleplerini hayata geçirmek için kararlılıkla mücadele edeceklerini vurguladılar.

Kaynak: ANKA