DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, AK Parti iktidarının ekonomi politikalarını eleştirerek "'Enflasyonun nedeni ücretler' dediler, yıl ortasında asgari ücreti artırmadılar ama ne oldu? Milyonlar açlıkla yüz yüze kalırken enflasyon düşmedi. Dolayısıyla enflasyonla, üretime dayalı gerçek bir mücadele şart. Ücretleri baskılayarak enflasyon düşmez, ücretleri enflasyonun sebebi olarak göstermekle de enflasyon düşmez. Ücretleri bu şekilde düşürerek en fazla alım gücünü düşürüp milyonları açlıkla yüz yüze bırakırsınız" dedi.

Bir ilk: 'Askıda yemek' Bir ilk: 'Askıda yemek'

Merkez Bankası, geçtiğimiz günlerde Eylül Ayı Piyasa Katılımcıları Anketi yayınlandı. Piyasa katılımcılarının yıl sonu tüketici fiyat enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 43,31'den yüzde 43,14'e geriledi. 

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, iktidarın enflasyon tahminlerinin ve buna odaklı zam politikasının emekçiyi aç bıraktığına dikkat çekerek AK Partinin ekonomi yönetimini eleştirdi. Çerkezoğlu'nun yaptığı açıklamalar şöyle:   

"HÜKÛMET SÜREKLİ BİRTAKIM ENFLASYON TAHMİNLERİNDE BULUNUYOR"

"Türkiye çok yüksek enflasyonlu bir sürece girdi ve bu yüksek enflasyonlu süreç Türkiye'de milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin, kamu çalışanlarının çok ciddi yoksullaşmasına sebep oluyor. Bunun aslında esas olarak iki tane nedeni var. Birincisi, Türkiye'de bütün emek gelirleri TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyona göre belirleniyor. İkincisi de, gerçeğin çok altında baskılanmış enflasyon rakamları nedeniyle bütün ücretler de resmi enflasyon rakamı üzerinden belirlendiği için gerçek enflasyon karşısında her gün daha fazla yoksullaşan, her gün alım gücü gerileyen emekçiler olarak hayatımız sürdürmeye çalışıyoruz. Hükûmetin enflasyon tahminleri de aynı zamanda ücretleri belirleyen önemli bir gösterge haline geldi. Hem OVP'de hem 12. Kalkınma Planı'nda hükûmet sürekli birtakım enflasyon tahminlerinde bulunuyor ama daha sonra bunu revize etmek zorunda kalıyor ama hiçbir zaman tutmayan ve her zaman gerçek enflasyonun bu rakamın çok çok üstünde olduğu, TÜİK'in açıkladığı resmi enflasyonun da yine tahmin edilenin üzerinde olduğu bir süreci yaşıyoruz. Bu, ücretlerin daha da fazla düşmesine, alım gücünün daha da fazla gerilemesine sebep oluyor. Üstelik özellikle geçtiğimiz hafta açıklanan OVP'de hükûmet, önümüzdeki yıl için belirlenecek asgari ücret konusunda hedeflenen enflasyon üzerinden belirleneceğini ifade ediyor.

"BU, BÜTÜN EMEKÇİLERİN YOKSULLAŞMASI DEMEK"

2025 yılı için de hükûmetin hedeflediği enflasyon beklentisi yüzde 17-18 civarında. Diyorlar ki, '2025 asgari ücretini yüzde 17-18 beklenen enflasyon üzerinden yapacağız.' Hani onun üzerine 2-3 puan da kendileri eklerler ama bu bütün emekçilerin -asgari ücretle çalışanlar başta olmak üzere bütün işçilerin- çok ciddi bir biçimde yoksullaşması demek. Bu politikadan vazgeçilmesi şart. Enflasyon doğru ölçülmeli, 'enflasyon düştü' demekle düşmüyor çünkü. İkincisi de, bütün emek gelirlerinin sadece resmi enflasyon rakamı üzerinden belirlenmesi, beklenen enflasyon üzerinden belirlenmesi bu yoksullaşmayı çok ciddi bir biçimde artırıyor."

Kaynak: anka