(İZMİR) - Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, "25 yıldır ellerinden geleni ardına koymadılar. 25 yıldır vergilerimizi çarçur ediyorlar. 25 yıldır bilfiil bu cumhuriyeti yıkmak için, bu ülkeye Atatürk'ün devrimlerini unutturmak için uğraşıyorlar ama başaramadılar, başaramayacaklar." dedi.
Kadıgil, partisinin Güzelbahçe İlçe Örgütü binası açılışına katıldı.
Açılışta konuşan Kadıgil, "çok saçma günlerden geçildiğini" ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bir yandan cumhuriyeti yıkmaya çalıştıkları günlerden geçiyoruz, bir yandan halkın egemenliğiyle çöküp egemenliği tekrar saraylara, tek bir herife peşkeş çekmeye çalıştıkları günlerden geçiyoruz bir yandan. Daha dün sabah 60’a yakın İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bürokratını esir aldılar. Seçtiğimiz belediye başkanını, Recep Tayyip Erdoğan'ı ilk seçimde sandığa gömecek Cumhurbaşkanı adayını, esir aldılar. Böyle günlerden geçiyoruz şu anda. Ve bize bazen ‘Ne yapacağız vekilim? Ne olacağım vekilim? Nereye kadar vekilim?’ diyorlar. Emin olun benim de aklımdan zaman zaman geçiyor. Ne zaman aklımdan böyle sorular geçse dönüp yanımdaki, yöremdeki yoldaşlarıma, arkadaşlarıma bakıyorum ben ve diyorum ki 'Umut var bu ülkede. Umut bu ülkede var'. 25 yıldır uğraşıyorlar. 25 yıldır ellerinden geleni ardına koymadılar. 25 yıldır vergilerimizi çarçur ediyorlar. 25 yıldır bilfiil bu cumhuriyeti yıkmak için, bu ülkeye Atatürk'ü devrimlerini unutturmak için uğraşıyorlar ama başaramadılar, başaramayacaklar."
“Gözü seçme ve seçilme hakkımıza dikmiş durumdalar”
Yaşananların seçme ve seçilme hakkının gasbı olduğunu ifade eden Kadıgil, "19 Mart'tan beri Tayyip Erdoğan ve saray rejimi bu ülkeye darbe yapmıştır diyoruz. Bunu bir darbe olarak nitelendirmemizin bir sebebi var. Şu an gözü seçme ve seçilme hakkımıza dikmiş durumdalar. Gözü bu ülkenin Anayasası'na dikmiş durumdalar ve o Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğu olmamasına rağmen yatıp kalkıp ‘milli irade, milli irade’ diye ağlayanlar bunu yapıyorlar. Biz ne yapıyoruz? Ama son 19 Mart'tan beri o çoklarının umudu kestiği gençlik var ya, o gençlik sayesinde sokakları, meydanları, kampüsleri her yeri inletmeye devam ediyoruz” diye konuştu.
“Biz varsak umut var”
Umudun var olduğunu ve mücadelenin zaferle sonuçlanacağını belirten Kadıgil, şu ifadeleri kullandı:
“Bir öğrenilmiş çaresizlik... Hepimizi hapsetmeye çalışıyorlar. Şuna inandırmaya çalışıyorlar bizi: 'Biz çok güçlüyüz. Biz çok büyüğüz. Halk arkamızda olmasa da oy alamasak da biz canımızın istediği her şeyi yaparız. Sizin de bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey yok' diyorlar. Biz de onlara ağız dolusu ‘Hadi oradan’ diyoruz. 'Hadi oradan kardeşim' diyoruz. Çünkü biz buradayız. Biz bu ülkede çoğunluğuz. Bu ülkede alın teriyle, emeğiyle geçinen işçiler, mücadeleyi bir an olsun bırakmayıp erkekler yorulduğunda bile hiç yorulmayan kadınlar, hepimizi ateşleyen o gençler olduğu müddetçe ne Recep Tayyip Erdoğan bu karanlık emellerine ulaşabilecek ne Türkiye Cumhuriyeti buradan bir adım geriye gidecek. Biz buradayız dostlar. Biz varız. Biz varsak umut var.
“O çoban ateşleri hiç sönmeyecek”
İzmir'in küçücük kabul edilebilcek bir ilçesinde böyle bir kalabalıkla böyle bir ilçeyi açmak çok güzel. Çünkü öyle derler ya küçük küçük çoban ateşleri yanmaktaydı Anadolu'nun dört yanında. O çoban ateşleri hiç sönmedi. O çoban ateşleri hiç sönmeyecek. Çünkü bu ülkeyi seven insanların sayısı, bu ülkeyi yağmalamaya çalışan insanların sayısından çok daha fazla. Sakın korkmayın. Sakın geri adım atmayın. Biz kazanacağız.”