Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Geçen yıl uygulamaya başladıkları Orta Vadeli Programı 2025-2027 dönemini kapsayacak şekilde daha da güçlendirdiklerini aktaran Erdoğan, ”Açıklanan program ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütmeyi hedefliyor. Aynı zamanda verimlilik artışlarıyla potansiyel büyümemizi artıracağız. Para, maliye ve gelirler politikalarını uyum içinde yürüterek, tek haneli enflasyona mutlaka ulaşacağız. Bunu daha önce nasıl yaptıysak, inşallah yine başaracağız. Yeşil ve dijital dönüşümü hızlandırarak, cari işlemler dengesinde kalıcı bir iyileşme sağlayacağız. İş ve yatırım ortamını iyileştirme çalışmalarımıza devam edecek, ekonomideki kayıtdışılığı azaltacak adımlar atacağız. Tüm bu kazanımlar, ülkemizi tarihimizde ilk defa orta-üst gelir grubundan üst gelir grubuna çıkaracaktır. Şunu çok net ifade etmek isterim: Türkiye, enflasyonu düşürerek büyüyecek. Enflasyon düştükçe yatırım ortamı iyileşecek, öngörülebilirlik artacak, rekabet güçlenecek ve istikrarlı yüksek büyüme olacak. Bu süreç beraberinde kalıcı refah artışını getirecek. Geçen yıl yüzde 5,1 büyüdük ve milli gelirimiz ilk kez 1 trilyon doları aştı” ifadelerini kullandı.
Bu yılın ikinci çeyreğinde milli gelirin 1,2 trilyon doları geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Dezenflasyon süreciyle uyumlu ve sağlıklı bir büyüme yolundayız. Dış ticaret ortaklarımızdaki toparlanma ve enflasyondaki düşüşle birlikte çok hızlı bir canlanma bekliyoruz. Bu yılı yüzde 3,5'luk bir büyümeyle kapatmayı ve 2025-2027 döneminde büyümede kademeli bir artış görmeyi öngörüyoruz" dedi.

"GÜCÜMÜZÜ KALİTELİ İNSAN KAYNAĞINDAN ALIYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sanayideki üretim çeşitliliğimiz, hızlı uyum kabiliyetimiz ve nitelikli insan kaynağımız en büyük avantajlarımızdır. Aktif sanayi politikalarıyla reel sektörümüzün gerekli sıçramayı yapmasını temin edeceğiz. Ayrıca sanayi sektörünün yer ve lojistik ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bakınız Türkiye'yi tanıyanlar şu gerçeği çok iyi biliyor: Biz, gücünü genç, dinamik ve kaliteli insan kaynağından alan bir ülkeyiz. Büyümenin istihdam oluşturması işte bu yüzden çok çok önemlidir. 2023'te depremin etkilerine rağmen 880 bin yeni istihdam sağlandı. İşgücüne katılım ve istihdam oranları 2005'ten beri en yüksek seviyelerini gördü. 2024'te bu yükseliş devam etti. İkinci çeyrekte istihdamı 32,7 milyon kişiye ve işgücüne katılım oranını yüzde 54,4'e çıkartarak rekor kırdık. İşsizlik oranı ise yüzde 8,8 olarak gerçekleşti. Son bir yılda 1 milyon 105 bin ilave istihdam imkanı oluşturduk. Orta Vadeli Program'da hedefimiz, işsizliği tek hanelerde tutarak 2,3 milyon yeni istihdam sağlamaktır. Bu doğrultuda değişen çalışma biçimlerine uygun düzenlemeler yapacak, mesleki eğitimi güçlendirecek ve işgücünün verimliliğini artıracağız. Gençlerin ve kadınların işgücü piyasasına katılımını destekleyerek, ekonomideki rollerini öne çıkartacağız” şeklinde konuştu.

DIŞ TİCARETE DEĞİNDİ

İhracatta çok iyi bir ritim yakaladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, zayıf küresel ticarete ve depremin etkilerine rağmen 2023'te ihracatın 256 milyar dolarla rekor kırdığını belirtti. İhracattaki güçlü performansı 2024'te de sürdürdüklerini belirten Erdoğan, ”Yıllık ihracat ağustosta 262 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ağustos ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 artışla 22,1 milyar dolar oldu. 2024 ağustos ayında, ihracatın ithalatı karşılama oranındaki 10,5 puanlık yükseliş, dış ticaretimizdeki başka bir güzel gelişmeydi. Dış ticaret açığımız 2024 yılı ilk 8 ayında yüzde 33,6 oranında azaldı. Dış ticaretimizdeki dengelenmenin güçlenerek devam ettiğini görüyoruz. Dış ticaretteki iyileşme ve artan turizm gelirleriyle, geçen sene mayısta 57 milyar dolar olan cari açık, bu haziranda 25 milyar doların altına indi. Cari açığın milli gelire oranını geçen seneye göre ciddi ölçüde azaltacağız. Milli gelire oranla 2024 sonunda yüzde 1,7; Orta Vadeli Program dönemi sonunda ise yüzde 1,3'lük bir cari açık bekliyoruz. Yüksek katma değerli üretim ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla, cari açıkta kalıcı iyileşmeyi sağlayacağız. Vergide adalet ve etkinlik ilkelerini gözetirken, kayıtdışı ekonomiyle mücadeleden taviz vermeyeceğiz. Milletimizin, kurumlarımızın ve iş dünyamızın desteği ve sahiplenmesiyle inşallah tüm bu hedeflere ulaşacağımıza inanıyoruz. Türkiye ekonomisi, bu süreçten daha da güçlenerek çıkacak; çok farklı bir lige yükselecektir. Vatandaşlarımdan, daha kendi meselelerini bile çözemeyen kifayetsizlere kulak asmamalarını özellikle rica ediyorum. Ben, milletimin irfanına her zaman güvendim, güveniyorum. Sorun varsa, aşacak olan biziz. Dert varsa, derman bulacak olan biziz. Zorlukların üstesinden gelecek olan yine biziz. Yeter ki inancımızı, dayanışmamızı, umudumuzu koruyalım. Allah'ın izniyle gerisi sadece zaman ve biraz sabır meselesidir” dedi.

Kaynak: iha