Fizik Öğretmeni Mine Kiper, emekli olduktan sonra hobi olarak başladığı taş sanatı ve el emeğiyle ortaya çıkardığı eserlerini değerlendirip çevresinde yaşayan ve evden çıkmak istemeyen kadınlara da örnek oluyor. Emeklilik sonrasında üretmesi gerektiği fikrinden hareketle taş figürleri sanatının ortaya çıktığını anlatan Kiper, "Taşların en büyük özelliği akan su taşları olması, suyun aşındırma özelliğinden yararlanarak taşları toplayıp taşlardan kompozisyon işlemeye başladım" dedi.
Taşları kullanarak meslek gruplarını anlatan Kiper, "Mesleklerle birlikte yaşamın çocukluktan yaşlılığa kadar olan döngüsünü taşlarla anlatıyorum. Çocukluk, gençlik, yaşlılık ve evlilik döngüsü eseriyle yaşamın başlangıç ve sonunu aktardığıma inanıyorum. Taşlarla sadece kendi mesleğim olan öğretmenlik mesleğini anlatamadım. Emekli olduktan sonra ev kadınlığını yapamadım. Taşlara şekil vermek hoşuma gitmeye başladı. Hayat döngüsü içerisinde kadınlar üretimden yana olmalı. Kadınlar, üretmeli ve yaşamalı. Ben böyle yetiştim buna da inanıyorum. Kadınlarımız boş kalmak yerine üretmeliler" ifadelerini kullandı.
“BULUNDUĞUMUZ İŞ HANINA ÇALIŞMALARIYLA ÇOK CİDDİ DEĞERLER KATTI”
Kırşehir’de başlattığı taşlara şekil verme işiyle kadınlara örnek olan emekli fizik öğretmeni Mine Kiper’i ziyarete gelen ve yaşam enerjisiyle etkilenen kadınlar da öğretmenin yaşam azminin kendilerini de değiştirdiğini düşünüyor. Aynı iş hanında birlikte çalışan Semra Dağlı, emekli öğretmenle hobileri nedeniyle tanıştıklarını ve yaşam enerjisinden etkilendiğini söyledi. Dağlı, "Yaptığı işi görme ve daha iyi tanıma imkânımız oldu. Bulunduğumuz iş hanına eğitimci kimliği ve sanatsal çalışmalarıyla çok ciddi değerler kattı. Bizlerde onun çalışmalarından etkileniyor ve enerjisiyle de besleniyoruz" şeklinde konuştu.
Taşlardan meslek gruplarını ve insan figürlerini detaylı şekilde anlatan Kiper, eserlerinde doğal taşlar kullanıyor.