2020-2049 dönemi için yapılan projeksiyonlar, nüfusun yüzde 28 oranında artması ve sıcaklıkların 1,5 derece yükselmesiyle kişi başına düşen su miktarının 5 bin 400 litreye düşeceğini gösteriyor. Daha uzun vadeli senaryolar, 2070-2099 döneminde nüfusun yüzde 90 artacağını ve sıcaklıkların 2 derece yükseleceğini öngörüyor. Bu durum, kişi başına düşen su miktarını aylık 3 bin 770 litreye kadar indirecek.

KAYNAKLARIN VERİMLİ KULLANILMASI GEREKİYOR

Araştırmaya göre, artan nüfus ve azalan yağışlar su kaynakları üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Bu nedenle mevcut kaynakların verimli şekilde kullanılması ve su yönetimi politikalarının gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Araştırmayı yürüten Bursa Uludağ Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Akbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz ikliminin etkilerini daha da şiddetlendirdiğini ve aşırı yağışlar, kuraklık gibi hava olaylarının sayısında artış beklediklerini ifade etti.

"NÜFUS ARTIŞI İLE SU KITLIĞI PARALEL İLERLİYOR"

Akbaş, Bursa’nın Akdeniz ikliminin etkisinde olduğunu ve artan nüfusun su kaynakları üzerindeki yükünü artırdığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

  • "Çalışmamız, mevcut trend devam ederse su kaynaklarının yeterli olmayacağını açıkça ortaya koyuyor. Karar vericiler, bu bulgulardan yola çıkarak su yönetimi ve nüfus politikaları konusunda yeni adımlar atabilirler."
  • "Barajlardaki su miktarının azaldığını görüyoruz. Nüfus artışı ve ekonomik faaliyetlerin su yönetimiyle birlikte ele alınması gerekiyor. Aksi takdirde şehirler iklim değişikliğinden daha fazla etkilenecektir."

"TÜRKİYE'DE AKDENİZ İKLİMİ ETKİLERİ GENİŞLEYECEK"

Türkiye’nin batısından güneydoğusuna kadar geniş bir alanın Akdeniz iklimi etkisinde olduğunu belirten Akbaş, yapılan modelleme çalışmalarının bu etkinin gelecekte daha da genişleyeceğini gösterdiğini söyledi. Bu durumun, Türkiye genelinde su kıtlığı ve kuraklık riskini artıracağını vurguladı.

YAPAY ZEKA İLE SU YÖNETİMİ MODELİ

Araştırma, yapay zeka temelli bir metot kullanılarak gerçekleştirildi. Akbaş, geliştirdikleri modelin, fiziki coğrafya koşulları, iklim ve topoğrafya gibi parametreler göz önünde bulundurularak Türkiye’nin birçok kentinde uygulanabileceğini belirtti.

Akbaş, "Kentinizin taşıma kapasitesini aşan bir nüfus barındırırsanız, azalan su kaynakları artan talebi karşılayamaz. İklim değişikliği ve nüfus artışı karşısında kent ve nüfus politikalarının uyumlu şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor" dedi.

"KÜRESEL SORUNA ULUSAL YAKLAŞIM YETERLİ DEĞİL"

Akbaş, iklim değişikliğiyle mücadele için uluslararası toplantılarda alınan kararların yavaş işlediğini belirterek, "Problemimiz küresel ama çözüm arayışlarımız hep ulusal düzeyde kalıyor. Bu süreçlerin daha hızlı ve etkili olması gerekiyor" dedi.

Araştırmanın bulguları, Bursa ve Türkiye genelinde su yönetimi politikalarının acilen yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Mevcut su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir su yönetimi için somut adımlar atılması gerekiyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ