Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, iki yıl işlenmeyen tarım arazilerinin devlet tarafından kiralanmasına ilişkin yönetmeliği eleştirerek, "Sayın Tarım Bakanı ve Maliye Bakanı tarım kartellerinin değil yerli köylümüzün, milli üreticimizin yanında olmak zorundadır" dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç partisinin MYK toplantısından sonra basın toplantısı düzenledi. Kılıç, MYK Üyesi Bülent Osman Osmanağaoğlu'nun Parti Genel Sekreteri olarak görevlendirildiğini duyurdu. YRP'nin üye sayısının 550 binin üzerine çıktığını belirten Kılıç, hedeflerinin 1 milyon üyeye ulaşmak olduğunu söyledi.

Asgari ücret üzerinden hükümeti eleştiren Kılıç, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ tarafından yapılacak ücret eylemlerinin YRP'nin tarafından desteklendiğini belirterek şunları söyledi: 

"ÇALIŞANLARIN SESİNİN ANKARA'DAN BAKANLIKLARDAN HÜKÜMET YETKİLİLERİ TARAFINDAN DUYULMASI LAZIMDIR"

"Asgari ücret rakamı açlık sınırının altında kalmıştır. Türkiye'de dört kişilik bir ailenin yeterli ve dengeli beslenme ihtiyacı olan 19 bin 500 lira rakamı asgari ücret olan 17 bin liranın 2 bin 500 yüz lira üzerinde seyretmektedir. Okul dönemi başladı. Okul çantasına ne konulacak? Aileler okul ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklar? Bu rakamın içinde kira yok, eğitim giderleri yok, elektrik, su, doğal gaz, telefon faturaları yok. Bu rakamla geçinmek mümkün olmadığı gibi iki asgari ücretlinin karı koca olarak idame ettirmeye çalıştığı bir ev ekonomisinin bile herhangi bir şehir merkezinde 34 bin lirayla sürdürülebilmesi mümkün değildir. Hükümetten acilen bu yönde tedbirler almasını bekliyor ve kamuoyu taleplerine bir kere daha sözcülük ediyoruz. Bize gelen duyumlara göre TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ kamu çalışanlarının ücret standardıyla ilgili olarak eylem hazırlığı içerisindeler. İşçinin, çalışanın sesini duyurmak için yapılacak olan kitlesel çabaları, farkındalık eylemlerini YRP olarak biz de destekliyoruz. Ekonomi, genel yönetim olarak problemli bir dönemden geçiyor, farkındayız. Sektörler, problemlerle boğuşuyor, farkındayız. Ama çalışanlar da geçim derdiyle, yoklukla, yoksullukla açlık sınırının üzerine çıkma çabasıyla boğuşuyor. Kirayı denkleştirme çabasıyla boğuşuyor. Çalışanların sesinin Ankara'dan bakanlıklardan hükümet yetkilileri tarafından duyulması lazımdır. Acilen, derhal ve behemahal.”

Türkiye'de istihdamda ve eğitimde yer almayan gençlerin oranının yüzde 26'ya çıktığını belirten Kılıç, tüm bakanlıkları gençler için seferberlik haline geçmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

Ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranı bugün itibarıyla yüzde 26. Bu ürkütücü bir rakam. Her dört gençten biri ne iş yeri var çalışabilecek durumda ne de eğitim sürecinin içerisinde. Yani dört gençten biri işsiz, mesleksiz, parasız, hayatsız, umutsuz ve mutsuz. Bu 2024 Türkiye'sinin fotoğrafı. Tüm sektörlerden ve tüm kesimlerden bu konuya acilen eğilmelerini bekliyoruz. Tüm bakanlıklar Türkiye'nin gençleri için imkanlarını seferber etmek zorundadır. 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i kapanan şirketlerin sayısını vererek eleştiren Kılıç, 2 yıl ekilmeyen tarım arazilerinin kiralanması uygulamasına ise sert ifadelerle tepki gösterdi. "Köylüyü, ekmekten, biçmekten, üretmekten, hasattan alıkoyan uygulamalar düzeltilmedikçe boşa çıkan tarım arazilerini kartellere kiralamak ne kadar hakça, ne kadar doğru, ne kadar adaletli" diyen Kılıç açıklamasında şunları söyledi:

"YOLUNDA OLAN İŞ HANGİSİ?"

Maliye Bakanının açıklamalarına dikkat ediyoruz. 'İşler yolunda, cari denge sağlandı, her şey iyiye gidiyor' açıklamaları var. İşler yolunda diyen Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek'e sesleniyorum. Yolunda olan iş hangisi? Kapanan şirket sayısı geçen yıldan bugüne yüzde 43 artmış durumda. Yoluna giden iş bu mu? Yılbaşından bu yana konkordato ilan eden şirket sayısı Türkiye'de bin beş yüz ve konkordato ilan edilen sektörler inşaat başta olmak üzere tekstil ve akaryakıt firmaları yani Türkiye'de tüm sektörlerin lokomotifi olan üç sektör. 'İşler yolunda diyen' ekonomi yönetimi bu konuya acilen eğilmelidir. Ekonomi yönetiminin sektörlere finansman yönünde acilen tedbirler almalarını istiyoruz. Maliye Bakanına bir çağrımız daha var. Tarım Kanunu gereği gayrisafi milli hasılanın yüzde 1'i tarım kesimine ayrılmak mecburiyetindedir. 2006 yılından bu yana tam 18 yıldır Tarım Kanunu'ndaki bu yüzde bir kuralı bütçelerde karşılık bulmamakta, uygulanmamaktadır. Sayın Mehmet Şimşek bu yılların çoğunda Hazine ve Maliye Bakanı olarak görev almış gayri safi milli hasılanın yüzde birine tekabül eden bir rakam çiftçinin, köylünün, üreticinin, seracının, hayvancının, sütçünün desteklenmesi için tarım bütçesine aktarılmak ve Tarım Bakanlığı tarafından da destek olarak köylüye verilmek mecburiyeti vardır. Gayri safi milli hasılanın yüzde birini köylüye çiftçiye, üreticiye aktarmayan Tarım Bakanlığı kanunun bu hükmünü ayaklar altına almakta ve esasında suç işlemektedir. Köylünün köyünü, çiftçinin tarlasını, üreticinin üretimi terk etmesinin temel nedeni 18 yılın önce kanun kaydına bağlanan bu şartın gereğinin yerine getirilmiyor olmasıdır.

MİLLİ ÜRETİCİMİZİN YANINDA OLMAK ZORUNDADIR

Bugünlerde gündemde olan bir diğer husus var, iki yıl ekilip biçilmeyen, tarım arazileri devletin kontrolünde Tarım Bakanlığı inisiyatifi ile ekip biçecek şirketlere kiralanacak. Onunla ilgili bir hazırlık yürütülüyor. Köylüyü, ekmekten, biçmekten, üretmekten, hasattan alıkoyan uygulamalar düzeltilmedikçe boşa çıkan tarım arazilerini kartellere kiralamak ne kadar hakça, ne kadar doğru, ne kadar adaletli? Bu sorunun cevabını aramak mecburiyetindeyiz. Sayın Tarım Bakanı ve Maliye Bakanı tarım kartellerinin değil yerli köylümüzün, milli üreticimizin yanında olmak zorundadır. Gayri safi milli hasılanın yüzde birini tarımsal desteklere ayırarak işe başlamaya kendilerini davet ediyorum."

Kaynak: anka