Doğuştan ya da çocukluk çağında ortaya çıkabilen kalıtsal bir durum olduğu öne sürülen sinestezi, “çoklu duyum” veya “duyum ikiliği” olarak da adlandırılmaktadır ve bireylerde herhangi bir duyu aracılığıyla yaşanan uyarımın başka bir duyu algısını da tetiklemesi şeklinde açıklanabilir. Soyut ve somut olgulara ilişkin bu durumu yaşayanlara ise “sinestet” denilmektedir.
SAYILARIN GÜNLERİ, TATLARIN ŞEKİLLERİ, KOKULARIN RENKLERİ VE MÜZİĞİN TADI
Sinestetler tarafından duyduğunuz/duymanız muhtemel olan bazı cümleler arasında; “7 rakamı perşembeye benziyor değil mi”, “Çarşamba günü sanki turuncu gibi”, “Tavuk size de üçgen hissi veriyor mu”, “Bu koku sanki biraz kızıl”, “Re notası çikolatalı bir tatlı gibi” minvalinde ifadeler bulunabilmektedir.
SİNESTEZİNİN NEDENLERİ
Sinestezi deneyimleyen kişilerin beyinlerinin, başka bireylerin beyinlerinden anatomik olarak farklılık gösterdiği belirtilmekte, bu farkların başında ise nöral bağlantıları daha miyelinli (nöral sinyallerin daha hızlı iletilmesini sağlayan yapı) olduğu görüşü yer almaktadır.
Sinestetlerin; müziğin ve seslerin tadını almasını, tatların şekillerini görmesini meydana getiren nedenler; kalıtsal aktarım, birtakım ilaçlar, beynin duyusal alanındaki bağlantıların artması şeklinde sıralanabilmektedir. Ayrıca kadınlarda ve solaklarda daha sık rastlandığı ileri sürülmektedir.
SİNESTET ÜNLÜLER
Dünyaca tanınan isimler içerisinde de sinestet oldukları varsayılan bazı kişiler bulunmaktadır. Bu kişiler arasında; Marilyn Monroe, Johann Wolfgang von Goethe ve Nicola Tesla’nın da adları geçmektedir.