Kayseri’nin en önemli tarihi yapılarından biri olan Gevher Nesibe Darüşşifası ve Gıyasiye Medresesi, diğer adıyla “Çifte Medrese”, Selçuklu kültürünü yaşatan modern bir müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Anadolu Selçuklu döneminin simge eserlerinden olan yapı, 2014 yılında Selçuklu Müzesi olarak kapılarını açtı.
Müze sorumlusu Metin Erdem, müzenin geçmişi ve bugünkü işlevi hakkında önemli bilgiler verdi. Çifte Medrese’nin 1205-1206 yıllarında, Gevher Nesibe Sultan’ın vasiyeti üzerine kardeşi I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırıldığını belirten Erdem, “Bu yapı sadece mimarisiyle değil, taşıdığı anlamla da çok değerli. Tıp eğitimi verilen ve tedavi hizmeti sunulan bir yapı olarak, Anadolu'da bilim ve sağlığın merkezi olmuştur” dedi.
"RESTORASYON SÜRECİYLE YAPI YENİDEN AYAĞA KALDIRILDI"
Erdem, yapının Osmanlı döneminde kısmen onarıldığını ancak uzun yıllar harap durumda kaldığını ifade ederek, “1960’lardan itibaren başlayan restorasyon süreciyle yapı yeniden ayağa kaldırıldı. 1980’li yıllardan itibaren Erciyes Üniversitesi tarafından Tıp Tarihi Müzesi olarak kullanıldı. 2012’de belediyemize devredilmesiyle birlikte, burayı daha kapsamlı bir Selçuklu Müzesi’ne dönüştürme çalışmalarına başladık” diye konuştu.
SELÇUKLU MEDENİYETİ TEMATİK BİR ANLAYIŞLA SUNULUYOR
Müzenin tematik yapısıyla Selçuklu Uygarlığına derinlemesine ışık tuttuğunu vurgulayan Erdem, “Ziyaretçilerimiz burada sadece sergi izlemiyor, aynı zamanda tarih ile etkileşime geçiyor. ‘Selçuklu Kenti’, ‘sanatı’, ‘bilimi’, ‘giysisi’ gibi alanların yanı sıra ‘hastalıklar’, ‘tedavi yöntemleri’, ‘müzik ve renk ile tedavi’ gibi şifahiye konularına da yer verdik” dedi.
ÇOCUKLARA YÖNELİK PROJELER
Müze içerisinde etkileşimli alanlar sayesinde ziyaretçilerin Selçuklu medeniyetini deneyimleyerek öğrenebildiğini aktaran Erdem, “Çocuklar için çizgi filmler, oyun alanları, ayrıca kültürel etkinliklere uygun konser alanlarımız da mevcut. Bu sayede tarih sadece izlenen değil, yaşanan bir deneyim haline geliyor” ifadelerini kullandı.
Erdem, Çifte Medrese’nin, hem Kayseri için hem de Anadolu’nun kültürel mirası açısından önemli bir değer taşıdığını sözlerine ekledi.
