CHP Genel Başkan Yardımcıları Gamze Taşcıer, Zeliha Aksaz Şahbaz ve Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş) 5. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Taşcıer, iktidarın Sağlıkta Dönüşüm Programı adıyla hayata geçirdiği ucube sistemin sağlık emekçilerinin omzuna bir kambur gibi yüklendiğini belirterek, "Adil ücret politikaları hayata geçene kadar, çalışma koşullarımız iyileştirilene kadar, liyakatlı yöneticiler tarafından yönetilene kadar bu mücadelemiz devam edecek" dedi.
Genel Sağlık-İş 5. Olağan Genel Kurulu, Ankara'da bir otelde yapıldı. Genel Kurula CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Genel Başkan Yardımcıları Gamze Taşcıer ile Zeliha Aksaz Şahbaz, Eğitim-Sen Genel Başkanı Kadem Özbay, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Mali Sekreteri Hasan Kütük ve Büro İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi de katıldı.
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SERT KONUŞTU
CHP Genel Başkan Yardımcısı Taşcıer toplantıda yaptığı konuşmada, sağlık emekçilerinin sorunlarının kamuoyuna duyurulması açısından Genel Sağlık-İş'in önemini anlattı. Sağlık sisteminin, çarkın dişlerini sistematik bir şekilde çeviren paydaşlardan oluştuğunu ifade eden Taşcıer, şunları söyledi:
"Elbette ki bu sistemin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için adil ücretlendirmeye, sağlıklı çalışma ortamına ve hak arayışının karşılığını bulduğu bir ücret politikasına ihtiyaç var. Genel Sağlık-İş bu anlamda sağlık emekçilerinin gür sesini duyurmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'de toplumsal muhalefetin sesini duyurmak anlamında da son derece önemli bir rol üstleniyor. İktidarın Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla hayata geçirdiği ucube bir sistemi her geçen gün sağlık emekçisinin omzuna bir kambur gibi yüklenen bir süreç. Bu süreçte bizlerin iş yükü artarken bu işe karşılık aldığımız ücretler her geçen gün hem iktidarın kötü ekonomi politikaları nedeniyle enflasyon karşısında erirken hem iktidarın sağlık emekçilerini hedef gösteren söylemleriyle şiddet olarak karşımıza çıkıyor. Adil ücret politikaları hayata geçene kadar, çalışma koşullarımız iyileştirilene kadar, liyakatlı yöneticiler tarafından yönetilene kadar bu mücadelemiz devam edecek."
İKTİDARIN SAĞLIK POLİTİKALARI ELEŞTİRİLDİ
Zeliha Aksaz Şahbaz, iktidarın uygulamaya koyduğu Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın halk sağlığını ortadan kaldırdığını söyleyerek, şöyle konuştu:
"Dedim ki, 'Ben neden mücadele ediyorum ve neden buradayım?' Bu sorunun cevabı şuydu; 'yaşamı savunmak, yaşam hakkını savunmak ve bunun için de tüm doğasıyla bu dünyadaki tüm yaşam kaynaklarımızı savunmak.' Bunun en vücut bulmuş hali ise insana emek vermek, insan sağlığını korumak ve insanın sağlıklı, onurlu bir şekilde yaşaması için emek vermek. Bizim görevimiz, bu ülkede dejenere edilen ve yok edilen sağlık hakkını bu ülkedeki her vatandaşımız için, her çocuğumuz için savunmak ve hayata geçirmektir. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte artık sağlık hakkı ortadan kaldırıldı. Dejenere edilen, piyasalaştırılan, ticari meta haline getirilen sağlık sistemimizde sağlık emekçilerimiz köleleştirildi, aynı zamanda toplumun sağlık hakkı da yok sayılmakta. CHP olarak, tüm sağlık emekçilerimizin insanca yaşadığı, ücret aldığı ve özlük haklarıyla çalıştığı bir sağlık sisteminin kurulmasını için varız."
"SİSTEM ÇOKTAN ÇÖKME NOKTASINA GELDİ"
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Kaya da sağlık emekçilerinin sorunlarına değinerek, şunları söyledi:
"Sağlık alanında örgütlenmenin ne kadar zor süreçler olduğunu bilen bir kardeşiniz olarak, çünkü uzun yıllar Türk Tabipleri Birliği'nde emek mücadelesi verme şansım oldu, sendikalaşmanın önünün daha da fazla açılması gerektiğini her ortamda savundum, savunmaya devam edeceğim. 22 yıllık siyasi iktidarın ülkeyi getirdiği noktada halk sağlığına dair sistem çoktan çökme noktasına gelmiş, sağlık emekçilerimizin sorunları ise çığ gibi büyümüştür.
Biliyoruz ki sağlık çalışanlarının en önemli sorunlarının başında adil olmayan gelir sistemi geliyor. Yoksulluk sınırının çok altında gelirler yaşamını sürdürmek zorunda kalan siz sağlık emekçileri buna çok haklı olarak isyan ediyorsunuz. TÜİK tarafından makyajlanan enflasyon oranıyla zamlar daha verilmeden eriyor. Sağlık çalışanları zaten vergide ciddi bir adaletsizlik yaşarken bir de enflasyon mağduru oluyor. Halkımız, yaşamlarını sağlık emekçilerine emanet ediyor ve onlara güveniyorken sağlık emekçileri maalesef geçim derdiyle boğuşmak zorunda kalıyor, yoğun işgücü de cabası. Bir taraftan da sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayları hiç bitmeksizin devam ediyor ve alınan önlemlerin, yasal düzenlemelerin yetersiz olduğunu hepimiz biliyoruz. Hem bir sağlık emekçisi hem de bir siyasetçi olarak sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin kötü, eşitsiz, adaletsiz çalışma koşulları düzeltilinceye kadar, etkin bir sağlıkta şiddet yasası çıkartılıncaya kadar mücadelenizde yan yana olacağız."
