Karaman, yaptığı açıklamada, teklif metninde yer alan "algı operasyonu", "veri sızıntısı" ve "siber olay" gibi ifadelerin belirsiz olduğunu ve bu durumun keyfi uygulamalara yol açabileceğini ifade etti. Karaman, "Hukukun öngörülebilirlik ve belirlilik ilkelerine aykırı bir yaklaşım içeriyor" dedi.
"SİBER GÜVENLİK KURULU BAŞKANLIĞI'NIN KURULMASI ANAYASAL İHLALDİR"
Karaman, teklifin TBMM'ye sunulmadan önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Siber Güvenlik Kurulu Başkanlığı'nın kurulmasını anayasal bir ihlal olarak değerlendirdi. Anayasa'nın 123. maddesine atıfta bulunan Karaman, "Kamu kurumları kanunla kurulur, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile değil" ifadelerini kullandı.
"TEKLİF MECLİS'TE YETERLİ İSTİŞAREYE TABİ TUTULMADI"
Kanun teklifinin yeterli istişare yapılmadan hızla yasalaştırılmak istendiğini vurgulayan Karaman, "Bu Meclis, milletimizin her kesiminin temsil edildiği bir kuruldur. Ancak siz istişareyi devre dışı bırakıp oldu-bittiye getirmek istiyorsunuz" diyerek tepki gösterdi.
"KANUN TEKLİFİ SANSÜR YASASININ YENİ BİR VERSİYONUDUR"
Kanun teklifinin "etki ajanlığı" kavramına dayandığını ve bu haliyle ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini belirten Karaman, "Kanun metninde yer alan muğlak ifadeler, keyfi uygulamalara kapı aralayabilir. Bu yaklaşım, hukukun temel ilkeleriyle bağdaşmamaktadır" dedi.
"SİBER GÜVENLİK BAŞKANLIĞI'NA VERİLEN GENİŞ YETKİLER HUKUKA AYKIRI"
Karaman, teklifin 3. maddesinde yer alan "kritik altyapı", "kritik kamu hizmeti" ve "siber olay" gibi kavramların belirlenmesi yetkisinin yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'na bırakılmasını eleştirdi. "Bu yetki Anayasa'nın 6. maddesine aykırıdır, yasama yetkisi TBMM'ye aittir ve devredilemez" dedi.
"VATANDAŞI DENETİMSİZ BİR YAPIYA KARŞI SAVUNMASIZ HALE GETİRİYORSUNUZ"
Teklifin 6. maddesiyle Siber Güvenlik Başkanlığı'na geniş yetkiler tanındığını belirten Karaman, "Bu düzenleme ile Başkanlık, her türlü bilgi, belge, veri ve log kayıtlarına hakim onayı olmadan erişim sağlayabilecek. Bu hukuksuz bir düzenlemedir ve vatandaşı devlet karşısında savunmasız bırakmaktadır" dedi.
"ETKİ AJANLIĞI KAVRAMI BASIN VE SİVİL TOPLUMA BASKI UNSURU OLABİLİR"
Teklifin 16. maddesi ile "etki ajanlığı" kavramının, gazeteciler ve sivil toplum örgütleri üzerinde bir baskı aracı haline gelebileceğine dikkat çeken Karaman, "Bugün Telegram kanallarında milyonlarca vatandaşımızın kişisel verileri dolaşıyor. Asıl engellenmesi gereken bunlarken, siz verilerimizin çalındığını haber verenleri baskı altına almaya çalışıyorsunuz" ifadelerini kullandı.
"MEVCUT HALİYLE TEKLİFİN KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Saadet Partisi olarak teklifin mevcut haliyle kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirten Karaman, "Bu kanunun hem usul hem esas bakımından ciddi sakatlıkları vardır. Biz, siber güvenliğin sağlanmasını önemsiyoruz, ancak bunun hukuka uygun şekilde, kişisel verileri koruyarak ve denetim mekanizmalarını güçlendirerek yapılması gerekir" değerlendirmesini yaptı.