Fesih Bingöl, bunun sadece iç siyasetle sınırlı olmadığını, dış siyasetle de bağlantısı olduğunu belirterek, Türkiye'nin daha geniş bir birlikteliğe ihtiyaç duyduğunu ifade etti.
İTTİFAK VE BİRLEŞİK BİR MÜCADELE ÇAĞRISI
Bingöl, "Millet İttifakı'ndaki süreci birlikte düşündüğümüzde onun çok daha üstünde bir birlikteliğe ihtiyaç var. Bu Türkiye’nin geleceğini ilgilendiriyor" dedi. Ayrıca, iktidarın el değiştirmesinin istemediğini vurgulayan Bingöl, bunun sadece iç politikadaki bir mesele değil, dış siyasetle de ilişkili olduğunu belirtti.
"İMAMOĞLU'NUN GÖZALTINA ALINMASINI DOĞRU BULMUYORUZ"
Saadet Partisi olarak İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını doğru bulmadıklarını ifade eden Bingöl, bunun sadece iç politika değil, Türkiye’nin genel geleceğini ilgilendiren bir mesele olduğunun altını çizdi. "Bu sadece bir iç politika değil. Şu an devlet iktidarın el değiştirmesini istemiyor" diyen Bingöl, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının Türkiye'nin geleceği için kötü sonuçlar doğurabileceğini belirtti.
"TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ İÇİN BİRLEŞMELİYİZ"
Bingöl, Türkiye'nin kaotik bir ortamdan kaçınması için bilinçli bir mücadele verilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, tüm siyasi partilerin ve toplumun birleşerek mevcut hükümet sistemine karşı mücadele etmeleri gerektiğini vurguladı. "Bu sistem değişikliğini başarmalıyız. Daha sonra otururuz, bu ülkeyi hangi parti yönetecekse bu ilkeler dahilinde ülkeyi yönetmelidir" şeklinde konuştu.
"HÜKÜMETİN AMACI: OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN ETMEK"
Bingöl, hükümetin "siyaset mühendisliği" ile Türkiye'yi olağanüstü hal ilan etmeye sürükleyebileceğini belirtti ve siyasi partileri, öğrencileri ve halkı provokatif eylemlerden kaçınmaya çağırdı. "Olağanüstü hal fiilen uygulanıyordu. Ama bunu resmi hale getirdiğinde artık Türkiye’de anayasanın askıya alınması demektir" diye uyardı.
"HUKUK DEVLETİNE İHTİYAÇ VAR"
Son olarak Bingöl, Türkiye’nin hukuk devleti olma yolunda ilerlemesi gerektiğini belirtti. "Biz hukuk devletine işaret ettikçe ülkemiz bir kabile devletine dönüştü" diyerek, halkın özgür ve adil bir ortamda yaşamayı hak ettiğini vurguladı.
