Görür, depremlerle mücadele konusunda toplumun anlayışını değiştirmesi gerektiğini vurguladı ve “Sizi yöneten insanlardan deprem dirençli kentleri talep edin” çağrısında bulundu.
"DEPREM SORUNU ANLAYIŞIMIZI DEĞİŞTİREREK ÇÖZÜLEBİLİR"
Prof. Dr. Görür, 6 Şubat depremlerinin yıldönümüne dair medyada ve siyasette hazırlıkların sürdüğünü belirterek şunları söyledi:
“Aziz milletim, bugünkü anlayışla her şey yapılmış, tamamlanmış olsa bile deprem sorunu bitmeyecek. Depremler ebediyen tekrarlanacak. Belki biz o sırada burada olmayacağız ama çocuklarımız, torunlarımız bu acıları çekmeye devam edecek. Deprem sorunu ancak anlayışımızı değiştirerek ve deprem dirençli kentler yaratarak çözülebilir.”
"DEPREM DİRENÇLİ KENTLER KURMALIYIZ"
Görür, çağdaş ülkelerde büyük depremlerin çok az can kaybıyla atlatıldığını ifade ederek, deprem dirençli kentlerin önemini şu sözlerle açıkladı:
“Deprem dirençli kent, büyük depremleri minimum hasarla atlatan kenttir. Kent yönetimi, halk, altyapı, yapı stoku, çevre ve ekonomiyi bilim, eğitim ve teknolojilerle deprem dirençli hale getirdiğimizde bu sorun büyük ölçüde çözülür. Eski haline getirmek yerine, deprem dirençli hale getirmeliyiz.”
"ESKİ HALİNE GETİRMEK YENİDEN ÖLÜM DEMEKTİR"
Prof. Dr. Naci Görür, deprem sonrası yapılan çalışmaların yetersizliğine dikkat çekerek, eski düzenin geri getirilmesinin yıkımı yeniden davet edeceğini belirtti:
“Depremde biz bütün gayretimizle hasar gören yerleri eski haline getirmeye çalışıyoruz. Ancak eski hali zaten deprem dirençli değildi. Eski haline getirmek yine ölüm ve yıkım demektir. O halde, eskisi haline değil, deprem dirençli bir hale dönüştürmeliyiz.”
Görür, halkın yöneticilerden deprem dirençli kentler talep etmesi gerektiğini vurguladı ve bu anlayışın hayata geçirilmesi halinde depremin yıkıcı etkilerinin büyük ölçüde azaltılabileceğini ifade etti.