Ekim ayı verilerine göre tarımsal girdi fiyatlarının aylık yüzde 2,75, yıllık ise yüzde 32,6 oranında arttığını belirten Sarıbal, şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye Avrupa’da gıda enflasyonunda birinci, dünyada ise dördüncü sırada. Asgari ücretlinin sofrası her geçen gün küçülüyor. Kuşbaşı etin kilosu 650-750 lira, tavuğun kilosu 100 lira. 2016’da asgari ücretle alınabilen beyaz et 165 kilogramken, bugün bu miktar 85 kilograma düştü. Halk dünyanın en pahalı sütünü içiyor. Çözüm, çiftçiye destek sağlamak, ithalata bağımlılığı azaltmak ve yerli üretimi artırmaktır.”
"ÇİFTÇİ MAZOT BORCU ALTINDA EZİLİYOR"
Sarıbal, tarım sektöründeki en büyük sorunlardan birinin mazot fiyatları olduğuna dikkat çekerek şu bilgileri paylaştı:
“2025 yılında çiftçi sadece mazota 130 milyar TL’nin üzerinde ödeme yapacak. Ancak hükümetin tarımsal destek bütçesi sadece 135 milyar TL. Bu desteğin tamamı yalnızca mazot masrafını bile karşılamıyor. Çiftçinin toplam masrafı ise 1,5 trilyon TL’yi bulacak. Yarın soframızda yiyecek ekmek bulamayabiliriz.”
"MEHMET ŞİMŞEK’İN POLİTİKALARININ BEDELİ AĞIR OLDU"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomi politikalarını da eleştiren Sarıbal, “Türkiye Yüzyılı halk için yoksulluk, üretici için çile, yandaş için servet, saray için israf yılıdır” dedi. İthalat yanlısı politikaların tarım sektörüne zarar verdiğini belirten Sarıbal, şunları söyledi:
“Üreticiyi desteklemek yerine ithalat lobilerine yol açıldı. Bu politikalar sadece çiftçiyi değil, gıda güvenliğimizi de tehdit ediyor. Mehmet Şimşek ‘hayat pahalılığı var’ diyor. Bunun nedeni sizsiniz. Halkın sırtından rant sağlayanlara, ithalat lobilerine çalışıyorsunuz.”
ÇÖZÜM: "YERLİ ÜRETİMİN TEŞVİKİ VE ÇİFTÇİYE DESTEK"
Sarıbal, tarım sektöründe krizin çözümü için çiftçiye doğrudan destek verilmesi ve ithalata bağımlılığın azaltılması gerektiğini belirterek, tarımsal üretimin yerli kaynaklarla artırılmasının önemine vurgu yaptı.