Kendi mimarlık yolculuğundan sektördeki dönüşümlere kadar birçok konuda özel açıklamalarda bulunan Anıl Özdemir Mimarlık’ın kurucusu Özdemir, tasarım vizyonunu ve geleceğin mimarlık trendlerini anlattı.

“TASARIM YETENEĞİMİ KEŞFETTİM”

Mimarlık serüveninin mühendislik eğitimiyle başladığını belirten Özdemir, ilk yıllarında tasarıma yönelik bir ilgisi olmadığını ancak zamanla 3D programlar sayesinde bu yeteneğini keşfettiğini şu ifadelerle anlattı:

"Fen lisesinde okuduğum için tasarım odaklı düşünme şansım pek olmamıştı. Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde eğitim alırken 3 boyutlu modelleme programlarıyla tanıştım ve içimdeki tasarım güdüsünü fark ettim. Kariyer planlarımı yeniden şekillendirerek mimarlığa yöneldim. Türkiye’de başladığım eğitimimi Makedonya’da tamamladım. Daha öğrencilik yıllarımda ünlü markalarla projeler yaparak sektörde yer edinmeye başladım."

Erken yaşta uluslararası projelere imza atan Özdemir, özgün tasarım anlayışı ve müşteri memnuniyetine verdiği önem sayesinde hızlı bir yükseliş yakaladığını belirtiyor. Yaptığı projelerden memnuniyetin oldukça yüksek olduğunu söyleyen Özdemir,

"Yaptığım projelerde müşterilerimden revize talebi neredeyse hiç gelmedi. Bu durum herkesin dikkatini çekti ve kariyerimde hızlı bir ilerleme sağladı. Bir tasarımcı için en büyük motivasyon, hayal edilen bir şeyi dijital ortama taşıyıp gerçeğe dönüştürerek beğeni kazanmak. Bu işte bana en büyük hazzı veren şey de bu." dedi.

Özdemir, mimarlığın psikolojiyle bağlantılı olduğuna vurgu yaparken müşterinin beklentilerini analiz etmekle sürece başladıklarını ifade etti.

"TÜRKİYE’DE TASARIM GÖSTERİŞLE KARIŞTIRILIYOR"

Türkiye'deki mimarlık sektörünü değerlendiren Özdemir, tasarım anlayışında köklü değişimlere ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Ülkede tasarıma bakış açısının değişmesi gerektiğine değinirken “Ülkemizde tasarımın, gösterişlilik ile karıştırıldığını düşünüyorum. Oysa küçük detaylarla bile harika projeler üretmek mümkün. Bir diğer büyük problem ise tek karakterli tasarım anlayışı. Her müşteri bizim için yeni bir hikâye olmalı, aynı kalıpta projeler üretmek yerine her projeyi özgün bir şekilde ele almalıyız." diye konuştu.

"GELECEKTE SADELİK VE DOĞALLIK ÖN PLANA ÇIKACAK"

Özdemir, mimarlık dünyasında geleceğin trendlerinde, minimalizmin ve doğallığın ön plana çıkacağını söyledi. Geçmişten gelen tasarım algısında karmaşanın hakim olduğunu anca yeni dönemde dünyanın sadeleşmeye gittiğini anlattı.  Bu kapsamda, gelecek dönemde Minimalist ve rüstik tasarımlar, nötr renkler ve doğal malzemeler ilerleyen yıllarda trend haline geleceğini aktardı.

"YAPAY ZEKÂ VE AKILLI EV SİSTEMLERİ MİMARLIKTA DEVRİM YARATIYOR"

Teknoloji ve mimarlık ilişkisine de değinen Özdemir, yapay zeka ve akıllı ev sistemlerinin mimarlık sektörünü de dönüştürdüğünü söyledi. Yapay zeka kullanımının müşterinin isteklerini doğru ifade etmesi ve karşılıklı anlaşmayı daha fazla pekiştirdiğini bunun da işi çok daha hızlı bir süreç haline getirdiğini anlattı. Ayrıca akıllı ev sistemleri hakkında da çalışmalar yaptıklarını belirten Özdemir,

"Akıllı ev sistemleri artık projelerimizin olmazsa olmazı. Yaşam konforunu artıran bu sistemler sayesinde kullanıcılar, evlerini uzaktan yönetebiliyor. Isı kontrolü, güvenlik sistemleri, elektrik yönetimi gibi konular tamamen dijitalleşti. Akıllı evler sayesinde artık ‘ütüyü fişte mi unuttum’ gibi kaygılar tarihe karışıyor." dedi.

Mimarlık dünyasında yenilikçi yaklaşımlar ve müşteri odaklı tasarım anlayışıyla fark yaratan Özdemir, gelecekte de minimalizm, sürdürülebilirlik ve teknoloji odaklı projelerle sektöre yön vermeye devam edeceğini belirtiyor.

Muhabir: Gizem Çoban