(ANKARA) - Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, son dönemdeki protestolara ilişkin, "Emperyalist güçler İstanbul'daki yolsuzluk operasyonundan beri Türkiye'de CHP'nin mevcut temsil alanlarını kullanarak ve birçok dış istihbarat örgütünü de devreye sokarak sürekli eylem yoluyla daimi kaos ortamı oluşturmaya çalışıyor. Bu stratejinin özel bir hedefi de Terörsüz Türkiye’ye geçişi sabote etmektir. Ne yaparlarsa yapsınlar emperyalist odaklar ve yerli işbirlikçileri değil bu konuda, hiçbir konuda başarıya ulaşmayacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, son dönemdeki protestoları değerlendirdi. Uçum, "Pazar Yazısı" başlıklı açıklamasında, "Demokrasiyi korumanın yeni bir yaklaşım olan demokrasi hukukuyla sağlanabileceğini" vurgularken, "Yeni nesil eylemlere karşı demokrasiyi koruma ihtiyacının elzem" olduğunu ifade etti.

Uçum'un açıklaması şöyle:

"Batı'daki durum giderek demokrasiyi seçimle değil, kabul edecekleri veya etmeyecekleri seçim sonucuyla değerlendirmeye geçti. Bunlara demokrat, savundukları rejime demokrasi denemez. Çıkarlarına göre demokrasiyi araçsallaştıran bu zihniyet elitist faşizmdir. Bunlar için halkı devreden çıkaracak bir rejim arayışında olmak meşrudur.

Batının elitist faşistleri 'fonksiyonel demokrasi' ve nihai olarak da 'holonik demokrasi' isimleri verilen, hiyerarşiye ve toplumsal evrim (!) basamaklarına dayanan yeni bir kast sistemi peşindeler.

Bu çevrelerde 'herkesin oy hakkına sahip olması artık sorunları çözmüyor hatta halkın yanlış tercihleri sebebiyle (!) tehlikeli sonuçlar doğuyor' iddiaları tartışılıyor. Genel ve eşit oy hakkı yerine hiyerarşik bir düzene göre herkes kendi çemberinde oy kullansın tezi ileri sürülüyor. Bütün çemberleri kapsayan yani tepe çemberde yer alanlar ise küresel hükümeti seçsin deniyor. Amaç seçkinler yönetimi kurmak, yani küresel elitist bir faşizme geçmektir.

Bu küresel tehdide ve Batı'nın demokrasi krizine karşı başta genel ve eşit oy hakkı olmak üzere demokrasiyi tüm boyutlarıyla savunmak, tam bağımsızlık için ulusal demokrasileri korumak ve demokrasi hukukunu geliştirmek yeni bir evrensel inşası için giderek belirleyici hale geliyor. İnsanlığın en önemli anti-emperyalist mücadele alanlarından birinin demokrasiyi korumak olduğu görülüyor. Ancak bu korumanın Batı'daki halkın önemli bir kesiminin yabancılaştığı çok sorunlu batıcı temsili demokrasiye atfen olamayacağı açıktır.

"Demokrasiyi korumak demokrasi hukukuyla sağlanabilir"

Batı'da halkın ciddi bir bölümü oy verme hakkına rağmen siyasal sistemin işleyişinde iradesinin etkili olmadığı kanaatine varmış olup artık oy kullanmıyor. Bu kesimin temsili demokrasinin mevcut haliyle korunmasına mesafeli duracakları öngörülebilir. Bu nedenle bugün demokrasiyi korumak ancak yeni bir yaklaşım olan demokrasi hukukuyla sağlanabilir. Yani demokrasiyi korumak için halkı güçlendiren, halkın iradesini erklerin kuruluş, işleyiş ve değişiminde belirleyici hale getiren demokrasi hukukunu geliştirmek gerekir.

Türkiye'nin demokrasi krizinden uzak olması ve demokrasi hukukunu geliştirme konusunda sahip olduğu yüksek kapasite bu mücadelede Türkiye'yi öne çıkarıyor.

Yeni Nesil Eylemlere Karşı Demokrasiyi Korumak!

Bazı geleneksel eylemlerin güncellenmesi, kimi farklı eylem tarzlarının geliştirilmesiyle emperyalist bir proje olarak üretilen yeni nesil eylemlerin zorunlu unsurlarından birisi demokrasinin meşru eylem ilkelerini ve ifade hakkını ihlal etmektir. Bu bağlamda yargıya, idareye, kurumlara eleştiri sınırlarını aşacak şekilde kasten saldırmak ve değersizleştirmeye çalışmak da yeni nesil bir eylem biçimidir. 

"Yeni nesil eylemlere karşı demokrasiyi koruma ihtiyacı elzemdir"

Emperyalist bir proje olarak geliştirilen, hukuka aykırı olarak hayata geçirilen, zarar verme ve vandalizm yöntemli, kaos hedefli bu yeni nesil eylemlere karşı demokrasiyi koruma ihtiyacı elzemdir. Demokrasiye aykırı yeni nesil eylemler, hem ulusal devletleri hem de ulusal demokrasileri zaafa düşürerek hedef ülkeyi yönetilemez hale getirmek için teşvik ve tahrik ediliyor. Nihai amaç da küresel güçlerin kontrolünde uydu yönetimler oluşturmaktır.

Bugün Türkiye’de tam da böyle bir oyun oynanıyor. Emperyalist güçler İstanbul'daki yolsuzluk operasyonundan beri Türkiye'de CHP'nin mevcut temsil alanlarını kullanarak ve birçok dış istihbarat örgütünü de devreye sokarak sürekli eylem yoluyla daimi kaos ortamı oluşturmaya çalışıyor. Bu stratejinin özel bir hedefi de Terörsüz Türkiye'ye geçişi sabote etmektir. Ne yaparlarsa yapsınlar emperyalist odaklar ve yerli işbirlikçileri değil bu konuda, hiçbir konuda başarıya ulaşmayacaktır.

"Terörsüz Türkiye hedefinin gerçekleşmesiyle çok daha köklü adımlar atılacaktır"

Bunlara karşı alınacak kalıcı tedbir tam bağımsızlığa, yurtsever demokrasiye sahip çıkmak ve demokrasi hukukunu geliştirmektir. Bu konuda Türkiye çok mesafe katetti. Terörsüz Türkiye hedefinin gerçekleşmesiyle birlikte güçlü hukuki ve siyasi reform hamleleriyle çok daha köklü adımlar atılacaktır. Türkiye’nin önü açıktır."

Kaynak: ANKA