Yavaş, "Mahkumiyet kesinleşinceye kadar herkes suçsuzdur. Bu, evrensel bir hukuk kuralıdır ve bizde de geçerli olduğuna inanmak istiyoruz. Ancak, gece yarısı yapılan bu tür işlemler kamuoyuna peşinen bir mesaj veriyor ve yargıya olan güveni sarsıyor," dedi.

ABB Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Kent Konseyi’nde düzenlenen Yaşlı Bakım Çalıştayı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Yavaş, şu ifadeleri kullandı:

"Adalet karşısında herkes eşittir. Soruşturma konusu olan firmanın birçok kamu kurumu ile aynı anda çalıştığı anlaşılıyor. Eğer bu firmayla ilgili bir sorun varsa, tüm kamu kuruluşlarıyla ilgili eş zamanlı bir soruşturma yapılması gerekir. Ancak, yalnızca Beşiktaş Belediyesi’ne yönelik bir işlem yapılması ve gece yarısı itibarsızlaştırıcı bir şekilde evinden alınmasını doğru bulmuyoruz. Hukuk önünde herkes eşittir. Maalesef, sosyal medyada benzer durumlarda bazı kişiler hakkında hiçbir işlem yapılmazken, bazıları gece yarısı gözaltına alınıyor. Bu durum adalet duygusunu zedeliyor."

"ADİL YARGILANMA HERKESİN HAKKIDIR"

Yavaş, masumiyet karinesine vurgu yaparak, "Hiçbir kamu görevlisi ‘yargılanmam’ diyemez. Ancak adil yargılanmayı istemek herkesin hakkıdır. Evrensel bir hukuk kuralı olarak mahkumiyet kesinleşinceye kadar herkes suçsuzdur. Bu kuralın bizde de geçerli olduğuna inanmak istiyoruz. Ancak, ifade için çağrılmak yerine gece yarısı gözaltına alınarak tutuklanmak, kamuoyuna peşinen bir mesaj vermektir. Hukukumuzda tutuksuz yargılanma esastır; eğer deliller karartılmayacaksa ya da kaçma şüphesi yoksa tutuklama gereksizdir," diye konuştu.

"YARGIYA OLAN GÜVEN ZEDELENİYOR"

Yavaş, son dönemde yolsuzluk iddiaları ve uygulamalardaki farklılıklara dikkat çekerek, "Yunus Emre Vakfı’nda milyarlarca dolarlık yolsuzluklardan bahsediliyor, ancak tutuklanan kimse var mı bilmiyorum. Hatta sorumlu olduğu iddia edilen kişi büyükelçi yapılıyor. Bu iki farklı yaklaşımı karşılaştırdığınızda, maalesef siyasi etkilerin devrede olduğunu görüyorsunuz. Bu durumdan en çok yargı sistemi etkileniyor ve yargıya olan güvenin sarsıldığı muhakkaktır," ifadelerini kullandı.

Kaynak: anka