Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ulusa sesleniş konuşmasında uluslararası durumun giderek daha karmaşık hale geldiğini vurguladı. Fransız halkının güvenlik konusunda endişeli olduğunu belirten Macron, Ukrayna'daki savaşın devam ettiğini ve ABD'nin Ukrayna'ya desteğini azalttığını ifade etti.
"Dünya giderek daha acımasız hale geliyor ve terör tehdidi azalmıyor. Refahımız ve güvenliğimiz artık daha belirsiz" diyen Macron, Fransa ve Avrupa'nın yeni tehditlerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.
"UKRAYNA'YI DESTEKLEMEK ZORUNDAYIZ"
Macron, Ukrayna'daki savaşın üçüncü yılına girdiğini hatırlatarak, Avrupa ve Fransa'nın Ukrayna’ya verdiği desteğin devam etmesi gerektiğini söyledi. "İlk günden itibaren Ukrayna'yı desteklemeye ve Rusya’ya yaptırımlar uygulamaya karar verdik. Çünkü yalnızca Ukrayna halkı özgürlüğü için mücadele etmiyor, bizim güvenliğimiz de tehdit altında" ifadelerini kullandı.
Rusya'nın Avrupa’daki sınırları ihlal ettiğini, muhalifleri hedef aldığını ve siber saldırılar düzenlediğini söyleyen Macron, "Rusya, 2030 yılına kadar ordusunu 300 bin asker, 3 bin tank ve 300 savaş uçağıyla genişletmeyi planlıyor. Böyle bir durumda, Rusya'nın yalnızca Ukrayna’da duracağını kim düşünebilir?" dedi.
"MOSKOVA'NIN VERDİĞİ SÖZLERE GÜVENİLMEZ"
Macron, Ukrayna ile Rusya arasında sağlanacak bir barışın, Moskova’nın dikte ettiği şartlarla olamayacağını belirtti. "Barış, Ukrayna’nın teslim olması ya da kırılgan bir ateşkes anlamına gelemez" diyen Macron, Minsk Anlaşmaları'nın Rusya tarafından ihlal edildiğini hatırlatarak, Moskova’nın verdiği sözlere güvenilemeyeceğini söyledi.
Fransa’nın Almanya ve İngiltere ile birlikte Ukrayna’ya desteğini sürdüreceğini belirten Macron, "Ukrayna, sağlam bir barış anlaşması sağlanana kadar direnmeyi sürdürmeli ve biz de onu desteklemeliyiz" dedi.
"AVRUPA'NIN GÜVENLİĞİ İÇİN EK YATIRIMLAR YAPILACAK"
Avrupa’nın savunmasını güçlendirmek için yeni yatırımlar yapılacağını açıklayan Macron, "Son 10 yılda ordumuzun bütçesini iki katına çıkardık. Yeni tehditler nedeniyle ek yatırımlar yapmamız gerekiyor. Ancak bu süreçte vergiler artırılmayacak" dedi.
Fransa’nın NATO ve ABD ile işbirliğine bağlı olduğunu vurgulayan Macron, "Ancak Avrupa, güvenlik ve savunma konusunda daha bağımsız olmalı. Avrupa’nın geleceği Washington veya Moskova’da belirlenmemeli" ifadelerini kullandı.
"UKRAYNA’DA AVRUPA GÜÇLERİ DEVREYE GİREBİLİR"
Macron, Ukrayna’da barışı sağlamak için Avrupa’nın daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini belirterek, "Belki de Ukrayna'da barışı garanti altına almak için Avrupa güçlerinin devreye girmesi gerekecek. Bu birlikler cephede savaşmayacak, ancak barış anlaşmasının tam olarak uygulanmasını denetleyecek" dedi.
"FRANSA'NIN NÜKLEER GÜCÜ AVRUPA’DA BARIŞIN TEMİNATI"
Fransa'nın nükleer caydırıcılık kapasitesinin Avrupa'nın güvenliği için kritik bir unsur olduğunu vurgulayan Macron, "1964 yılından beri Fransa'nın nükleer gücü, Avrupa’da barış ve güvenliği koruyan bir unsur olmuştur" dedi.
Macron, önümüzdeki hafta Paris’te Ukrayna’da barışa katkı sunmaya hazır Avrupalı genelkurmay başkanlarını bir araya getireceğini açıkladı. Almanya’nın yeni Başbakanı Friedrich Merz’in çağrısına yanıt olarak, Fransa’nın Avrupa müttefiklerinin korunması konusunda nükleer caydırıcılık politikasını tartışmaya açacağını belirten Macron, "Son karar her zaman Fransa Cumhurbaşkanı'nın elinde olacak" dedi.
"ABD'NİN GÜMRÜK VERGİLERİNE YANIT VERECEĞİZ"
Macron, ABD'nin Avrupa'dan ithal edilen ürünlere ek gümrük vergisi koyma planlarını eleştirerek, bu kararın "hem Avrupa hem de ABD ekonomisi için anlaşılmaz" olduğunu söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin aldığı bu kararın Avrupa'nın ekonomik zorluklarını artıracağını belirten Macron, "Ancak bu karar yanıtsız kalmayacak" dedi. Fransa'nın tarım, sanayi ve araştırma alanlarında yeni politikalar geliştirmesi gerektiğini ifade etti.
"BARIŞIN MEYVELERİNİ ARTIK GÖREMEYECEK BİR NESİLİZ"
Macron, Avrupa'nın ekonomik gücü, askeri kapasitesi ve insan kaynağıyla bu zorluklara yanıt verebileceğini belirterek, "Özgürlük ve barış için mücadele etmeye devam edeceğiz. Barışın meyvelerini artık göremeyecek bir nesiliz. Ama eğer bugün doğru adımları atarsak, çocuklarımız yarın bu mücadelenin karşılığını alacak" dedi.