ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret ve ekonomi politikalarına yönelik adımları sonrasında, ülkenin önemli ticaret ortakları gelecekteki olası senaryolar doğrultusunda hazırlıklarını sürdürüyor.
"BU POLİTİKALAR DEĞİŞTİRİLEMEZ"
Dün yaptığı açıklamalarda Şi, özel sektörün karşılaştığı sorunları ele almak amacıyla düzenlenen sempozyumda, özel sektörün gelişmesini sağlayan ilkeler ve politikaların Çin'in sosyalist sisteminin bir parçası olduğunu belirterek, "Bu politikalar değişmeyecek ve değiştirilemez." ifadesini kullandı.
Devletin özel işletmelerin ve girişimcilerin yasal haklarını koruyacağını vurgulayan Şi, "Ancak ülkemizin hukukla yönetilen bir sosyalist devlet olduğunu unutmamalıyız. Özel girişimlerin yasa dışı faaliyetleri soruşturmadan ve cezalandırmadan muaf tutulamaz." şeklinde konuştu.
"ÖZEL SEKTÖRDEKİ ZORLUKLAR GEÇİCİ"
Şi, özel sektörün karşı karşıya olduğu zorlukların sanayideki dönüşüm ve yeniden yapılanma süreçlerinden kaynaklandığını, bu durumun uzun vadeli değil geçici olduğunu ve üstesinden gelinebileceğini belirtti.
Merkezi hükümetin özel sektör firmalarına destek sağlayacağını ve adil rekabetin önündeki engelleri kaldıracağını ifade eden Şi, "Rekabetçi altyapı sektörlerini özel yatırımcılara açacağız. Ayrıca özel şirketlerin finansmana erişim zorluklarını ve yüksek maliyetlerini azaltmak için çalışacağız." açıklamasında bulundu.
SEKTÖREL KIRGINLIKLARIN AZALTILMASI AMAÇLANIYOR
Analistler, Çin'in ABD'nin ek gümrük vergilerinin etkisini en aza indirmek amacıyla özel sektörün rekabet gücünü artırmayı hedeflediğini, aynı zamanda sektörel kırılganlıkları azaltmayı amaçladığını dile getirdi.
Öte yandan, ABD Merkez Bankasının (Fed), Trump yönetiminin ticaret ve ekonomi politikaları sonrası alacağı kararlar konusundaki belirsizlikler yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor.
"PARA POLİTİKASININ DURUMU İYİ"
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman, para politikasının mevcut durumunun iyi olduğunu belirterek, enflasyonun temel göstergelerinin yüksek seyrettiğini ve fiyat artış hızının yıl içinde daha ılımlı bir hale gelmesini beklediğini kaydetti.
Bowman, yukarı yönlü risklerin devam ettiğini ve enflasyonun yüzde 2 hedefine dönüşünün kademeli ve düzensiz olabileceğini belirterek, "Federal fon oranını daha tarafsız bir politika duruşuna taşımaya yönelik yeni bir aşamaya girmiş bulunuyoruz. Bu süreçte ihtiyatlı ve kademeli bir yaklaşımı tercih etmemi gerektiren bazı faktörler var." dedi.
"İŞ GÜCÜ PİYASASI DENGEDE"
Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker ise, yetkililerin enflasyondaki ilerlemeleri izlediği bir dönemde para politikasının uygun şekilde konumlandırıldığını ifade etti.
Harker, geçen yıl gerçekleştirilen üç faiz indiriminin ardından para politikasının halen "kısıtlayıcı" olduğunu ve uzun vadede faiz oranlarının düşmeye devam edeceğini düşündüğünü dile getirerek, ekonomik büyüme ve üretimin dirençli kaldığını, işgücü piyasasının ise dengede olduğunu belirtti.
FED'İN İLK FAİZ İNDİRİMİNE YÖNELİK BEKLENTİLERDE DALGALANMALAR DEVAM EDİYOR
Analistler, Fed’in temkinli bir strateji izleme olasılığının yüksek olduğunu, ayrıca Trump yönetiminin uygulamaya koymaya hazırlandığı mütekabiliyet esasına dayalı tarifelerin etkilerinin yakından takip edileceğini vurguladı. Para piyasalarında, Fed’in ilk faiz indirimine yönelik beklentilerde dalgalanmalar devam ederken, haziran ve temmuz aylarının öne çıktığı ancak makroekonomik veriler ile ticaret politikalarına ilişkin gelişmelerin fiyatlamalar üzerinde etkili olabileceği kaydedildi.
Bu gelişmelerle ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,51’e yükselirken, dolar endeksi yüzde 0,4 artışla 107 seviyesinde işlem görüyor.
Altının ons fiyatı dün 2 bin 899,33 dolardan kapanırken, yeni günde yüzde 0,4 yükselişle 2 bin 910 dolar seviyesinde seyrediyor. Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,1 artışla 75,1 dolara yükseldi.
BORSA GÜNE POZİTİF BAŞLADI
New York Borsası, Başkanlar Günü sebebiyle dün kapalıyken, ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne pozitif bir eğilimle başladı.Avrupa borsalarında dün alıcılı bir seyir izlenirken, savunma şirketleri öncülüğündeki yükseliş dikkat çekti. Bölgede, savunma sanayii hisseleri, gelecekte askeri harcamaların artabileceği beklentisiyle değer kazandı.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, 61. Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Avrupa'nın savunma harcamalarını artırması gerektiğini vurgulayarak, yeni harcama hedeflerinin yüzde 2 seviyesinin "çok üzerine" çıkacağını, ABD'nin de bu taahhüdü yakından takip edeceğini belirtti.
AVRUPA'NIN SAVUNMA HARCAMALARINI ARTIRMASI GEREKİYOR
İngiltere Başbakanı Keir Starmer ise, ülkesinin ulusal güvenliğinin uzun vadeli bir sorunla karşı karşıya olduğunu ifade ederek, Avrupa’nın savunma harcamalarını artırması gerektiğini söyledi.
Bunun yanı sıra, Avrupa’da resesyon endişeleri ekonomik gündemin önemli konularından biri olmaya devam ederken, bu hafta açıklanacak İmalat Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin, Avro Bölgesi’nin ekonomik görünümüne dair daha fazla ipucu vermesi bekleniyor.
DAX 40 ENDEKSİ REKOR KIRDI
Bugün yatırımcıların odağında, İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey’in yapacağı konuşma bulunuyor.
Dün Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 1,26, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,41, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,13 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,92 değer kazandı. DAX 40 endeksi kapanışta yeni bir rekor kırdı. Avrupa endeks vadeli kontratları yeni güne pozitif bir başlangıç yaptı.
ASYA PİYASALARINDA OLUM BİR HAVA MEVCUT
Asya piyasalarında olumlu bir hava hâkim olurken, Çinli teknoloji şirketleri öncülüğündeki yükseliş risk iştahını destekledi.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in açıklamaları ve Çin merkezli şirketlerin geliştirdiği yapay zeka modeli DeepSeek’in, Çinli teknoloji şirketlerine yönelik iyimserliği artırması piyasadaki alım yönlü hareketleri tetikledi. Hong Kong'da işlem gören Çinli teknoloji devlerinden Alibaba’nın hisseleri yüzde 4,4, Xiaomi’nin hisseleri yüzde 6, Tencent’in hisseleri yüzde 3,4 ve Meituan’ın hisseleri yüzde 4 oranında yükseldi.
PARA POLİTİKASINDAKİ BELİRSİZLİKLER TAHVİL PİYASALARINI ETKİLEDİ
Japonya’da 10 yıllık devlet tahvil getirileri yüzde 1,41 seviyesine çıkarak Mart 2010’dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Analistler, Japonya'da enflasyon beklentilerinin artması ve Fed'in para politikasına ilişkin belirsizliklerin tahvil piyasalarını etkilediğini belirtti.
Öte yandan, Avustralya Merkez Bankası, ülkede düşen enflasyona paralel olarak 2020’den bu yana ilk kez referans faiz oranını 25 baz puan düşürerek yüzde 4,35’ten yüzde 4,1’e çekti.
Borsa İstanbul’da dün satıcılı bir seyir izlenirken, BIST 100 endeksi günü yüzde 0,42 değer kaybıyla 9.836,49 puandan tamamladı. Dolar/TL kuru dün yüzde 0,1 yükselişle 36,2429 seviyesinden kapanırken, bugün bankalararası piyasada yatay seyirle 36,2460 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, BIST 100 endeksinde 9.800 ve 9.750 seviyelerinin destek, 9.900 ve 10.000 puanın ise direnç konumunda olduğunu belirtti.