İzmir'in Konak ilçesinde 12 Temmuz’da yaşanan ve sağanak yağış sırasında 2 kişinin elektrik akımına kapılarak hayatını kaybettiği olayla ilgili yürütülen davada yeni bir detay ortaya çıktı. Aynı gün aynı bölgede 3. bir kişinin daha elektrik akımına kapıldığı belirlendi. Olayla ilgili süren davada ihmaller zinciri tartışılmaya devam ediyor.
2 KİŞİ HAYATINI KAYBETMİŞTİ
12 Temmuz günü saat 18.00 sıralarında başlayan sağanak nedeniyle İzmir’in birçok ilçesinde yollar suyla doldu. İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz, suyla dolan yolda elektrik akımına kapıldı. Onu kurtarmaya çalışan ikinci el eşya satıcısı İnanç Öktemay da akıma kapılarak yere yığıldı. Hastaneye kaldırılan Deniz ve Öktemay, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Deniz, memleketi Osmaniye’de; Öktemay ise İzmir’de toprağa verildi.
İLK TUTUKLAMALAR VE GENİŞLETİLEN SORUŞTURMA
Olayın ardından soruşturma kapsamında gözaltına alınan 30 kişiden 14’ü tutuklandı. İlerleyen süreçte 11 kişi hakkında daha gözaltı kararı verildi. Aralarında İZSU ve Gediz Elektrik yöneticilerinin de bulunduğu 42 kişi hakkında, "Taksirle öldürme" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Suçun "bilinçli taksirle" işlendiği gerekçesiyle bu cezanın 22,5 yıla kadar artırılması istendi.
3. KİŞİNİN AKIMA KAPILDIĞI ORTAYA ÇIKTI
İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın son duruşmasında, olay günü görev yapan zabıta memuru A.Ç. tanık olarak dinlendi. A.Ç., olay günü aynı bölgede 3. bir kişinin daha elektrik akımına kapıldığını ifade etti. Tanık, "Bölgedeki görevim sırasında '2 kişi akıma kapıldı' ihbarı aldım. Daha sonra Enver Dündar Başar Sokak'ta bir kişinin daha elektrik çarptığını öğrendim. Gediz Elektrik’e ulaşamadığım için polis ve ambulansı aradım" dedi. Ancak, bu durumu Altyapı Koordinasyon Merkezi’ne (AYKOME) bildirmediğini de ekledi.
BİLİRKİŞİ RAPORU: ÖNGÖRÜLEBİLİR VE ÖNLENEBİLİR BİR OLAY
Olayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, Deniz ve Öktemay’ın herhangi bir kusurunun olmadığı, olayın öngörülebilir ve önlenebilir olduğu belirtildi. Raporda, su baskını sırasında ilgili kurumların koruyucu ve önleyici tedbir almadığı vurgulanarak, ihmaller zincirinin kazaya sebep olduğu kaydedildi.
SANIKLAR SUÇLAMALARI REDDETTİ
Mahkemede söz alan tutuklu İZSU çalışanı Mehmet Zeki Aytulun, "195 gündür cezaevindeyim. Ne suç işlediğimi bilmiyorum. İmzam veya yetkim yok. Suçsuzum" dedi. Gediz Elektrik’te görevli tutuklu sanık Ali Külak ise, "Sağlık ve ruhsal açıdan tükenmiş durumdayım. Hiçbir suçum olmamasına rağmen burada bulunuyorum. Bebeğimin ilk konuşmasını ve yürümesini göremedim. Tahliyemi talep ediyorum" ifadelerini kullandı. Diğer sanıklar da benzer şekilde suçlamaları reddederek tahliye talebinde bulundu.
TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Sanık avukatları, Gediz Elektrik’e yapılan ihbarların dikkate alınmadığını savundu. Savunmaların ardından mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesine ve bilirkişi raporunun hazırlanmasına karar verdi. Tutuklu sanıkların tahliye talepleri reddedilirken, 3 tutuksuz sanığın "ev hapsi" şeklindeki adli kontrol kararı, "yurt dışı çıkış yasağı" şeklinde değiştirildi.
Duruşma 24 Mart tarihine ertelendi.