İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, İstanbul Esenyurt Belediyesi’nin ardından Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ile Şanlıurfa'nın Halfeti Belediyesi'ne kayyum atanmasını basın açıklamasıyla protesto etti. Açıklamada, “Kayyum, iktidarın insan ve doğa karşıtı rantçı belediyecilik anlayışı karşısında olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Yaşanan bu hukuksuzluklara karşı parti, siyasi görüş ayrımı yapmadan ülke genelinde yeterli düzeyde tepki yaratılmaması halinde kayyum darbesi yeni belediyeler ile sürecektir” denildi.

İstanbul Esenyurt Belediyesi'nin ardından Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ile Şanlıurfa'nın Halfeti Belediyesi'ne kayyum atanmasının yankıları devam ediyor.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla kayyum atamalarına tepki gösterdi.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı, KESK Dönem Sözcüsü Nafiz Ceylan yaptı. Ceylan, açıklamasında kayyum atamalarının demokrasiye darbe vurduğunu ve faturanın halka kesildiğini ifade etti.

"EZİCİ BİR ŞEKİLDE KAYBETTİĞİ BELEDİYELERE KAYYUM DARBESİ İLE ÇÖKMEYİ HEDEFLİYOR"

Kayyumlarla halkın seçme iradesinin gasp edildiğini belirten Ceylan, şunları söyledi:

“Ülke olarak güne ne yazık ki yine bir kayyum darbesi ile uyandık. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanıp yerine kayyum atanmasının üzerinden daha beş gün geçmişken bugün de bir kez daha en demokratik haklardan olan seçme seçilme hakkı gasp edilmiştir. Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Halfeti Belediyesi başkanları görevden alınmış ve yerlerine kayyum atanmıştır. Son beş ayda arka arkaya Hakkâri, Esenyurt Mardin, Batman ve Halfeti halkının iradesini gasp etmeye dönük saldırılar AKP-MHP iktidarının 31 Mart yerel seçimlerini ezici bir şekilde kaybettiği belediyelere kayyum darbesi ile adeta çökmeyi hedeflediğini tüm açıklığı ile ortaya koymaktadır.”

"KAYYUM, YOLSUZLUKTUR"

Kayyum atamalarının faturasının halka kesildiğine dikkat çeken Ceylan, şu ifadeleri kullandı:

“Hedef açıktır. Tüm toplum iradesinin gasp edilmesine alıştırılmak, kayyum darbeleri olağan hale getirilmek istenmektedir. Kayyum halk iradesine darbedir. Kayyum emeğe darbedir. Kayyum; yerel yönetim emekçilerini işinden, ekmeğinden eden, toplu sözleşmelerini iptal eden, sürgünü, sendikal ayrımcılığı, angarya çalıştırmayı rutin hale getiren bir emek düşmanlığının adıdır. Kayyum, yolsuzluktur, boşaltılan kasalardır. Kayyum, şatafattır. Belediye binalarına eklenen jakuzili odalardır. Kayyum, yandaşlara belediyelerde kadro açmak, ihale dağıtmaktır.  Dolayısıyla halkın omuzlarına katmerli borçlar yüklemektir. Kayyum, iktidarın insan ve doğa karşıtı rantçı belediyecilik anlayışı karşısında olan herkese verilmiş bir gözdağıdır.”

"ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALARLA HAKLARIMIZIN GASP EDİLMESİNE ALIŞMAYACAĞIZ"

Demokrasi vurgusu yapan Ceylan, tepkisizliğin yeni kayyum atamalarının yolunu açma riskine dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır, aksi her türlü karar veya müdahale halkın demokratik iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Seçilmiş milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen hala cezaevinde tutulduğu, belediye başkanlarının tutuklandığı yerlerine kayyum atandığı bir ülkede demokrasiden, adaletten, hukuktan bahsetmek mümkün değildir. Herkes bilmelidir ki yaşanan bu hukuksuzluklara karşı parti, siyasi görüş ayrımı yapmadan ülke genelinde yeterli düzeyde tepki yaratılmaması halinde kayyum darbesi yeni belediyeler ile sürecektir. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak halkın iradesine, demokrasiye, emeğe, barışa darbe niteliğindeki kayyum politikalarını hiçbir dönem kabul etmedik, alışmadık.  Bugün de kayyum darbesini kabul etmiyoruz! Antidemokratik uygulamalarla haklarımızın gasp edilmesine alışmayacağız! Duymak istemeyen kulaklara, görmek istemeyen gözlere inat bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Seçilmiş belediye başkanları derhal görevine iade edilmelidir.”

Kaynak: anka