(İZMİR) – İzmir Barosu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesinde bir basın açıklaması düzenleyerek, çocuk hakları alanındaki ihlallere dikkat çekti. Baro Başkanı Sefa Yılmaz, “Cumhuriyet’e ve demokratik değerlere yönelik saldırılar tahammül edilemez boyuta ulaştı. Geleceğimiz olan çocukların ve gençlerin yanında olmayı sürdüreceğiz” dedi.
İzmir Barosu önünde düzenlenen açıklamaya Baro Başkanı Sefa Yılmaz ve çok sayıda avukat katıldı. Yılmaz, 23 Nisan’ın yalnızca Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunu değil, aynı zamanda halk egemenliğinin ilanını temsil ettiğini belirtti.
“İzmir Barosu olarak, geleceği emanet edeceğimiz çocuklar ve gençler için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz"
Yılmaz, “23 Nisan 1920’de açılan Meclis, 1923’te Cumhuriyet’i ilan etti. Bu sadece bir tarih değil; egemenliğin kişiden alınıp halka verildiği bir dönüm noktasıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu günü çocuklara armağan etti çünkü gelecek onlardadır. Ancak bugün, Cumhuriyet’in temel değerlerine ve demokratik yapıya yönelen saldırılar artık tahammül edilemez boyutta. Biz de İzmir Barosu olarak, geleceği emanet edeceğimiz çocuklar ve gençler için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
Yılmaz, geçtiğimiz aylarda protestolar sırasında gözaltına alınan gençlerin adli süreçlerinde de yanlarında olduklarını hatırlattı.
“Çocuklar haklarından yoksun bırakılıyor”
İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi Av. Nihal Sarıpınar tarafından okunan basın açıklamasında ise çocuklara yönelik ihlallere dikkat çekildi. Sarıpınar, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Bugünü bayram sevinci ile yaşaması gereken çocukların ekonomik, fiziksel, psikolojik ve cinsel sömürüleri nedeniyle en temel haklarının bile ellerinden alındığını görüyoruz. 23 Nisan 1924'te bugünü tüm çocuklara bayram olarak armağan eden Mustafa Kemal Atatürk’ün uzun yıllar öncesinden içselleştirdiği çocukların haklarıyla çocuk olduğu bilincini, bugün ne yazık ki çocukların en temel haklarından biri olan yaşam hakkı bakımından dahi sağlayabilmiş değiliz. Sözleşmenin yürürlüğe girmesinin üzerinden neredeyse 30 yıl geçmesine rağmen Ülkemizde çocuklar hala birey olarak algılanmamakta, haklarından yoksun bırakılmaktadırlar. Her ne kadar çocukların ‘geleceğimiz’ olduğu konusunda hemfikir olunsa da onların bugünlerini düzenlemekte, yarınlarını hazırlamakta yetersiz kalınmaktadır. Çocukların gelişmesi için bilimsel, nitelikli eğitim yerine, pedagojik kurallara aykırı, tamamen dinselleştirilmesi amacıyla uygulanan bu programlar, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne ve Çocuk Koruma Kanunu’na açıkça aykırıdır. Eğitim Reformu Girişiminin raporuna göre; 2023-2024 öğretim yılında, zorunlu eğitim çağında olan çocukların 612 bin 814’ü eğitim dışında kalmıştır. Bu çocukların %53,6’sı erkek, %46,4’ü kız çocuktur. Yaş gruplarına bakıldığında ise, en yüksek oranın %73,9’la 14-17 yaş aralığında olduğu görülmektedir" dedi.
"Örgün eğitimin dışında kalan öğrenci sayısı yaklaşık 2 milyon 982 bindir"
Sarıpınar, 2023-2024 öğretim yılında zorunlu eğitim çağında olan 612 bin 814 çocuğun eğitim dışında kaldığını belirterek, "Örgün eğitimin dışında kalan öğrenci sayısı yaklaşık 2 milyon 982 bindir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) raporlarına göre; 2024’te 14 yaş ve altı 22, 15-17 yaş arası 49 çocuk iş yerlerinde yaşamını yitirmiştir. Bu yılın başından itibaren tespit edilebilen ekonomik olarak sömürülen çocuk ölümü ise 19 olmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu’nun, Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk İstatistikleri 2023’e göre; çocukların karıştığı olay sayısı 537 bin 583’tür. Suça Sürüklenen çocuklardan 9 bin 893’i 11 yaş ve altı, 51 bin 537’si 12-14 yaş, 117 bin 266’sı ise 15-17 yaş grubundadır. İzmir Barosu olarak; çocukların uçsuz bucaksız düşlerine ket vuranlara, şenlikli oyunlarını hoyratça bozanlara, haklarının hayata geçmesine engel olanlara karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimize dair sözümüzü tekrarlıyoruz" diye konuştu.