Savcılıktaki ifadesinde, "İfade vermesi gerekenler, bu raporu hazırlayanlardır. Suçlamayla ilgili başka söyleyecek bir şeyim yoktur" diyen İmamoğlu, süreçle ilgili hukuki adımların avukatları tarafından atıldığını belirtti.
"İFADE VERMESİ GEREKENLER BU RAPORU HAZIRLAYANLARDIR"
İmamoğlu, "Son bir ay içinde üçüncü kez ifadeye çağrılmam, yürütülen sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını açıkça göstermektedir. Hakkımda yürütülen bu sürecin niteliği ve zamanlaması da bu gerçeği doğrulamaktadır. Gerçeklerin çarpıtıldığı, belgelerin gizlendiği, kanun ve yönetmeliklerin göz ardı edildiği, hatta günümüz kanunlarının 35 yıl öncesine uygulanmaya çalışıldığı bir rapor hazırlanmış ve bu rapora dayanarak hakkımda suçlama yöneltilmiştir. Oysa burada ifade vermesi gerekenler, bu raporu hazırlayanlardır" ifadelerini kullandı.
Avukatlarının gerekli suç duyurularını yaptığını belirten İmamoğlu, "Bu vesileyle, sizden de bu raporda sorumluluğu bulunan kişiler hakkında yasal sürecin işletilmesini talep ediyorum. Dört seçim zaferiyle ve 16 milyonluk bir şehrin iradesiyle demokratik meşruiyet kazanmış bir belediye başkanını; hak yememiş, hakkını da yedirmemiş bir vatandaşı, hukuki temelden yoksun ve dayanaksız iddialarla suçlamak, hem hukuk devletine hem de halkın demokratik iradesine yönelik büyük bir haksızlıktır. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna inanan herkesin, bu süreçte daha hassas olması gerekmektedir. Hukukun üstünlüğüne olan inancımı koruyarak, adaletin hukuk kurallarına uygun şekilde gerçekleşmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyorum" dedi.
EĞİTİM SÜRECİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
İmamoğlu, eğitim hayatıyla ilgili olarak şu bilgileri paylaştı: "Üniversite sınavında aldığım puana göre KTÜ İşletme Fakültesine girme isteğim, ailemin ısrarı nedeniyle kabul edilmedi. İnşaat mühendisliği okumam gerektiği yönünde baskı gördüm ancak tercih ettiğim fakültelere puanım yetmedi. İstanbul ve KTÜ’deki inşaat fakültelerini tercih ettim ancak kabul edilmedim. Ailem, futbol kariyerimi de düşünerek Kıbrıs’taki Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne İnşaat Mühendisliği okumam için yönlendirdi. Rahmetli amcamla birlikte Kıbrıs’a giderek Doğu Akdeniz Üniversitesi’ni ziyaret ettim ve oraya kayıt yaptırdım. Ancak ziyaret sırasında Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Bölümü’nü beğendim ve tercihim değişti. Amcamı ikna ederek Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Yönetimi Bölümü’ne 1988 yılında kaydımı yaptırdım. Basında çıkan, Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümüne kayıt yaptırdığım yönündeki bilgiler doğru değildir."
Eğitim sürecinin devamında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduğunu belirten İmamoğlu, "Lisans eğitimim sonrasında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Bölümü Personel Yönetimi Yüksek Lisans Programı’na kabul edildim. Ancak yoğun iş hayatım nedeniyle iki dersi verdikten sonra eğitime devam edemedim. 2010’lu yıllarda çıkan aftan faydalanarak yüksek lisans programına geri döndüm, derslerimi ve tezimi başarıyla tamamlayarak insan kaynakları üzerine yüksek lisansımı tamamladım" dedi.
Kendisini tanıdığı belirtilen isimlerle ilgili de konuşan İmamoğlu, "O dönemde Girne Amerikan Üniversitesi'nde Özalp Tazan’ın yönetici olduğunu hatırlıyorum. Necmettin Karaduman ise TBMM Başkanlığı yapmış, ailece tanıdığımız, Trabzon Milletvekili olarak saygı duyduğumuz bir isimdi" ifadelerini kullandı.
Üniversite geçiş sürecine dair 1989 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yapanları duyduğunu belirten İmamoğlu, "Ben de 1990 yılında geçiş ilanlarını takip ederek başvurumu gerçekleştirdim. Başka ekleyeceğim bir husus yoktur" diyerek ifadesini tamamladı.