Öztürkmen, "Bu düzenlemenin amacı nettir; iktidarın basına uyguladığı ağır sansürü sosyal medyaya taşımaktır. RTÜK'ü bir baskı aracı olarak kullanan iktidar, bağımsız habercilik yapan muhalif medya kuruluşlarını cezalarla susturmaya çalışmaktadır" dedi.
"BASINA YÖNELİK SANSÜR SOSYAL MEDYAYA YAYILIYOR"
CHP'li Öztürkmen, yazılı açıklamasında, AKP iktidarının gazeteler ve televizyon kanallarına uyguladığı kısıtlamaları sosyal medya platformlarına da getirmeye hazırlandığını vurguladı. Öztürkmen, iktidarın "milli güvenlik" gerekçesiyle sosyal medya platformlarını anında kapatabilmenin zeminini oluşturduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
"BTK tarafından hazırlanan yeni yönetmelikte, milli güvenlik gerekçesiyle sosyal medya platformlarına erişimin engellenebileceği belirtiliyor. Eğer taslak yasalaşırsa, WhatsApp, YouTube, Facebook gibi platformlar da bu kapsamda engellenebilecek. Ayrıca, Facebook, X, WhatsApp ve YouTube gibi küresel sosyal medya şirketlerine Türkiye’de şirket kurma zorunluluğu getiriliyor. Yeni yükümlülüklerin yürürlüğe giriş tarihi ise 1 Ocak 2026 olarak belirlenmiş durumda."
Öztürkmen, mevcut yönetmeliğin 25. maddesine eklenecek yeni fıkranın, düzenlemenin asıl amacını ortaya koyduğunu söyledi. Bu değişiklikle BTK'ya, sosyal medya platformlarını doğrudan kapatma yetkisinin verildiğini belirten Öztürkmen, "Bu düzenlemeyle, yetkilendirmeye tabi olup olmadığına bakılmaksızın, BTK 'milli güvenlik, kamu düzeni, kamu sağlığı' gibi gerekçelerle internet sitelerini ve uygulamaları kapatabilecek. Böylece hükümetin basına uyguladığı sıkı sansür, sosyal medya mecralarına da yayılmış olacak" dedi.
"RTÜK SOPA GİBİ KULLANILIYOR, BAĞIMSIZ MEDYA HEDEFTE"
Öztürkmen, RTÜK’ün muhalif medya kuruluşlarını hedef aldığını belirterek, "RTÜK, bağımsız habercilik yapan basın kuruluşlarını cezalandırıyor. Son olarak, Sözcü TV'ye 10 gün ekran karartma cezası verilirken, Halk TV, Tele 1 ve NOW TV’ye ağır para cezaları kesildi. RTÜK Başkanı, daha büyük cezaların yolda olduğunu açıkça duyurdu" ifadelerini kullandı.
"SOSYAL MEDYAYI KISITLAMAK İÇİN YENİ ADIM"
Öztürkmen, iktidarın sosyal medyayı da denetim altına almak istediğini belirterek, "Halk hareketleri karşısında, milyonların meydanlara inmesi ihtimali karşısında, iktidar yazılı ve görsel basının ardından sosyal medyayı da kontrol altına almak istiyor. Bu taslak tam da bu amaçla hazırlanmış durumda" dedi.
Son dönemde muhalif seslere yönelik baskıların arttığını belirten Öztürkmen, "Boykotlara destek veren sanatçılar gözaltına alınıyor, gençler hapse atılıyor. Oyuncu Cem Yiğit Üzümoğlu, boykota destek verdiği için gözaltına alındı, Aybüke Pusat TRT dizisinden çıkarıldı. Mevlana dizisinin senaristi Ali Aydın oyunculara sahip çıktı diye dizinin platformdan kaldırılmasına neden oldu. Oyuncular Sendikası’nın WhatsApp grubunun bile ‘suç zemini’ olarak damgalanması planlanıyor" dedi.
"SANSÜR ANAYASAYA AYKIRI"
Öztürkmen, bu düzenlemenin basın ve iletişim özgürlüğüne yönelik yeni bir baskı unsuru olduğunu belirterek, "Bu değişiklik Anayasa'ya açıkça aykırıdır ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edileceğinden şüphem yok. Ancak AYM iptal edene kadar, sansür daha da sertleşecek ve basın üzerindeki baskı artacaktır" diye konuştu.
CHP olarak bu sansür yasasına karşı mücadele edeceklerini vurgulayan Öztürkmen, basın özgürlüğünü savunmaya devam edeceklerini söyledi.
