Liv Hospital Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mahir İğde, gıda alerjisinin, bağışıklık sisteminin belirli bir besine anormal tepki vermesi sonucu oluştuğunu ifade etti. İğde, "Bu durum genellikle besin tüketildikten kısa bir süre sonra ortaya çıkar ve ailelerin belirtileri fark etmesi zaman alabilir. Ancak bazı işaretler çocuğunuzun gıda alerjisi olabileceğini gösterebilir" dedi.

Gıda alerjisi belirtilerinin şiddetine göre değişebileceğini vurgulayan İğde, bunları dört grupta topladı:

  • Cilt Belirtileri: Kurdeşen, kaşıntılı döküntüler, egzama, yüz, dudaklar, dil veya gözlerde şişlik (anjiyoödem).
  • Sindirim Sistemi Belirtileri: Karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal veya kabızlık.
  • Solunum Sistemi Belirtileri: Hapşırık, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, nefes darlığı veya hırıltı.
  • Sistemik Reaksiyonlar: Anafilaksi olarak bilinen hayati tehlike içeren ciddi bir alerjik reaksiyon. Bu durumda döküntüler, nefes almada güçlük, tansiyon düşüklüğü ve bilinç kaybı görülebilir.

Prof. Dr. İğde, belirtilerin genellikle gıdanın tüketilmesinden dakikalar ila saatler sonra ortaya çıktığını belirterek, ailelere gıda günlüğü tutma ve belirtilerin hangi besinlerle ilişkili olduğunu takip etme önerisinde bulundu. Ayrıca aile geçmişinin önemli bir risk faktörü olduğunu belirterek, "Eğer ailede astım, egzama, saman nezlesi veya diğer alerjik hastalıklar varsa, çocuğunuzun gıda alerjisi geliştirme riski daha yüksektir" dedi.

GIDA ALERJİSİNDE YAPILMASI GEREKENLER

Belirtilerin gözlemlenmesi durumunda bir doktora başvurulması gerektiğini ifade eden İğde, teşhis için deri testi, kan testi veya yama testi gibi yöntemlerin kullanılabileceğini belirtti. Gıda alerjisi tanısı konulması halinde epinefrin oto-enjektörü kullanmayı öğrenmenin önemine dikkat çeken İğde, tetikleyici gıdalardan kaçınmanın ve ambalajlı ürünlerin etiketlerini dikkatlice okumanın alerji yönetiminde temel bir rol oynadığını vurguladı.

Kaynak: iha