İlk kez oy kullanan binlerce genç, “Verdiğim ilk oy gasp edildi” diyerek protesto gösterilerine öncülük etti. Gözaltına alınan ve tutuklanan gençler olurken, öğrencilerin başlattığı akademik boykot genişleyerek sürüyor.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ'NDE POLİS BARİKATI AŞILDI, SARAÇHANE’YE YÜRÜYÜŞ YAPILDI
İstanbul Üniversitesi yönetiminin 18 Mart’ta İmamoğlu’nun diplomasını iptal etmesinin ardından 19 Mart sabahı gözaltı kararı geldi. Aynı gün, İstanbul Üniversitesi öğrencileri, esnaf yemekhanesi önünde toplanarak ana kapıya yürüdü. Polis barikatıyla karşılaşan öğrenciler engelleri aştı, basın açıklamasını yaptı ve Saraçhane’ye yürüyerek eylemlerine devam etti. Bu kıvılcım, ülke genelindeki üniversitelere yayıldı.
GENÇLİK: KENDİMİZİ SOKAKTA BULDUK
İstanbul Üniversitesi Öğrenci Meclisi’nin çağrısıyla dün, İstanbul Tabip Odası’nda düzenlenen Büyük Öğrenci Forumu’nda Türkiye’nin dört bir yanından gelen üniversiteliler bir araya geldi. Forumda konuşan öğrenciler, hem yaşadıkları hak gasplarını hem de yeni dönemde nasıl bir yol haritası çizeceklerini değerlendirdi.
RANA: GÜÇLÜ BİR UMUDUN SİMGESİYİZ
Forumun açılış konuşmasını yapan Rana isimli öğrenci, “Hak gasbına ve geleceksizlik korkusuna karşı direnişimizi büyütüyoruz. Bu süreci birlikte inşa ettik. Cesaretimizle, kararlılığımızla buradayız” dedi.
CEZAEVİNDEKİ ÖĞRENCİLERDEN MEKTUPLAR
19 Mart’tan bu yana gözaltına alınan 800'e yakın kişiden 268'i tutuklandı. Forumda, tutuklu öğrenciler Deniz Bahçeci ve Öyküm Bozkurt’un mektupları okundu. Bozkurt’un sözleri dikkat çekiciydi:
“Henüz farkında değilken bir tarih yazdık. Beyazıt’ta yıkılan barikatlar, ‘artık yeter’ diyen binlerce gencin sesi oldu. Korku duvarını aşanlara selam olsun. Bu direnişi başlatan biziz, sürdürme sorumluluğu da bizim.”
"GENÇLİK BU KEZ GERİ ADIM ATMADI"
Tutuklu öğrencilerden Erolcan Şengül’ün babası Ali Şengül, “Uzun zamandır böyle bir umut görmemiştim. Bu gençlik, ölü toprağını söküp attı. Barikatların yıkılması sadece fiziki değil, toplumsal bir kırılmanın sembolüydü” dedi.
ÖĞRENCİLERDEN NET MESAJ: AYRIŞMA LÜKSÜ YOK
Forumun üç oturumunda da öğrenciler söz aldı. Bir öğrenci, “Tüm yasaklara rağmen üniversitenin önünde buluşan binlerce kişi, kendi gücüne dayanarak barikatları yıktı. Unutmayalım: ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ sloganı, bu barikatları yıktı” ifadelerini kullandı.
Bir diğer öğrenci ise “Bize sorgulamaktan çekinen bir nesil dayattılar ama karşılarında sokakları dolduran başka bir kuşak buldular” dedi. Gençlerin ortak görüşü ise netti: “Muhalefetin ayrışma lüksü yok. Ayrışırsak, bizi dağıtacaklar.”
ORUÇ: TOPLUMSAL BASKI SAĞLIĞI DA BOZAR
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ertuğrul Oruç da forumda konuştu. Oruç, “Bugün burada gençlik, ülkenin sorunlarını kendi sorunlarıyla birleştirdi. Mücadeleniz hem haklı hem meşrudur. Sadece destekleyenler değil, karşıt olanlar da sizi dikkatle izliyor” dedi.
KAPANIŞ MESAJI: MÜCADELE BİZİM ELLERİMİZDE
Forumun kapanışında ise şu mesaj verildi:
“Üniversitelerimizin geleceğine biz karar veririz. Gözaltılarla, tutuklamalarla, baskılarla yıldıramayacaklar. Beyazıt’ta atılan tohum, ülkenin dört bir yanında filizleniyor. Şimdi bu mücadeleyi büyütme zamanı.”
GENÇLERİN SÖZÜ: VERDİĞİM İLK OY GASP EDİLDİ
Forum sonrasında bazı öğrenciler düşüncelerini ANKA’ya anlattı. Bir öğrenci, “Belediye seçimlerinde ilk kez oy verdim. O oy gasp edildi. Gençliğimiz, özgürlüğümüz, geleceğimiz tehlikede” derken, bir diğeri ise şöyle konuştu:
“Biz bir muz cumhuriyeti değiliz. Atatürk’ün gençleriyiz ve hakkımıza sahip çıkacağız.”