Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, aylık bazda bu rakam ortalama 250 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.
Ancak Narazan, resmi kayıtların ötesinde gerçek yatırım miktarının daha yüksek olabileceğini belirtti.
Türkiye’de konut fiyatlarının artması, düzenlemelerdeki belirsizlikler, kiracı-ev sahibi anlaşmazlıkları ve vize süreçlerinin zorluğu gibi etkenler, Türk yatırımcıları yurt dışına yönelten başlıca nedenler arasında yer alıyor.
OTURMA İZNİ VE VATANDAŞLIK SUNAN ÜLKELERE YOĞUN İLGİ
Narazan, farklı yatırımcı profillerine göre tercih edilen ülkelerin değiştiğini ifade etti.
Özellikle oturma izni ve vatandaşlık avantajı sunan ülkeler daha fazla talep görüyor.
Yunanistan, Portekiz ve İtalya, yatırım karşılığında oturma izni sağlayan ülkeler arasında öne çıkıyor.
Bu ülkelerde yapılan yatırımlarla yatırımcılar ve aileleri serbest dolaşım hakkı elde edebiliyor.
Bazı yatırımcılar için doğrudan vizesiz seyahat avantajı sunan pasaport programları daha cazip hale geliyor.
İş insanları, Çin, İngiltere ve Avrupa Birliği ülkelerinde ticaret yapabilmek adına bu fırsatları değerlendiriyor.
Çin’de vize sürecinin zorlu olması nedeniyle Karayip Adaları gibi bölgeler de yatırımcıların ilgisini çekiyor.
En düşük yatırım bütçesiyle oturma izni almayı sağlayan ülkeler arasında Letonya ve Litvanya dikkat çekiyor.
Bu ülkelerde yalnızca 89 bin euro yatırım ile oturma izni almak mümkün.
Daha önce ABD Miami ve İngiltere öne çıkarken, son dönemde Dubai’nin yatırımcılar açısından daha cazip hale geldiği gözlemleniyor.
Daha önce ABD Miami ve İngiltere öne çıkarken, son dönemde Dubai’nin yatırımcılar açısından daha cazip hale geldiği gözlemleniyor.
Dubai’de gelir vergisinin olmaması ve yatırım getirisinin yüksek olması, yatırımcıların ilgisini artıran başlıca faktörler arasında yer alıyor.
Son yıllarda hem yerli hem de yabancı yatırımcıların Türkiye dışında gayrimenkul yatırımı yapmaya yöneldiğini belirten Narazan, bu eğilimin 2025 yılında hızlanarak devam etmesini beklediklerini söyledi.